Negatif tradutor Inglês
3,112 parallel translation
Sonuçların negatif olduğunu farz ediyorum.
I assume they were negative.
Negatif. Şimdi cinayeti çözmeye geri dönebilir miyiz?
Can we go back to solving a murder now?
Steroid, uyuşturucu ve alkol, hepsi negatif.
All negative. No steroids, narcotics, or alcohol.
Ve o tam birine ihtiyacım olduğu dönemde, birden hayatıma giriverdi Kendimi çok negatif ve aşağılarda hissettiğimde.
And she kind of just popped into my life when I needed someone, when I just felt so negative and down on myself
Blair hakkında negatif birşeyler bekliyordum açıkcası, ama bunun yerine, tam tersi çıktı.
I-I expected something negative about Blair, but in fact, it was quite the opposite.
Fakat bu halen teoridedir. Ve nadir bir içerik de gerektirir. Bu egzotik madde negatif enerjidir.
But it's still theoretical, and lacks one crucial ingredient - - an exotic substance called negative energy, something that many scientists aren't even sure exists.
ABu araç sadece gizemli bir... güç kaynağıyla çalışır : Negatif enerji.
A warp drive can only function with a mysterious power source - - negative energy.
Yale üniversitesinden fizikçi Steve Lamoreaux negatif enerji arama çalışmaları yapıyor, Cevabın çevremizde, evrenin dokusunda olduğunu söylüyor.
But Steve Lamoreaux, an atomic physicist at Yale University, has made it his mission to track down this exotic form of energy, and he believes the answer is all around us in the fabric of space itself.
Negatif enerji yapmak için, önce zaptetmek gerekir.
To make negative energy, you have to find a way to suppress this constant chatter.
Bu da negatif enerjinin kanıtı olacaktır Steve negatif enerji yoluna baş koydu.
That force would be the signature of negative energy, and Steve set out to create it in his lab.
Bu güç gelişip, daha güçlü oldukça levhalar birbirine yaklaşır.Böylece... negatif enerjinin varlığından sözedebiliriz.
The force builds up, and it actually gets stronger and stronger as the plates get closer together, and that force we refer to as arising from negative energy.
Başka şekilde düşünürsek, levhalar... arasındaki negatif enerji uzayı büker.
Or think of it another way. The negative energy between the plates expands space around it.
Steve'in bu azimli çalışması onu, dünyada negatif enerjinin gücünü ölçen ilk insan yaptı.
Steve's years of meticulous labor have made him the first person on Earth to have measured a force produced by negative energy.
Bu basir bir fikir fakat... ağzın ve tünelin çökmemesi için muazzam boyutlarda negatif enerji gerekir. Kontrol edilmesi zahmetli iştir.
It's a simple idea, but the vast amount of negative energy needed to keep the wormhole's mouth and tunnel from collapsing is tricky stuff to control.
Genel görelilik teorisine göre, egzotik negatif enerji şarttır.
All wormholes, as far as we know from general relativity, require this kind of special negative energy exotic matter.
Steven, negatif enerjile maddeyi... dengeli bir şekilde etkinleştirme çalışmaları yapıyor.
Steven crunched the numbers on how negative energy would react with normal matter on the fringes of the wormhole to discover whether they could coexist in a stable way.
Solucan deliğini açık tutacak negatif enerji dengesizdir.
The negative energy needed to keep a wormhole open is inherently too unstable.
Negatif çıktı aptal.
It's negative, stupid.
- Negatif.
- It is negative.
- Negatif ayrımcılık yaptığımızı iddia ediyor.
He's alleging reverse discrimination.
- Sanırım yaydıkları negatif enerjiyle alakalıymış.
It had something to do with negative energy.
Sana söylemeyecektim, çünkü son günlerde negatif bir tavır sergiliyordun, ama yarın akşam bir randevum var.
I wasn't gonna tell you because you've been acting so negative lately but I'm going on a date tomorrow.
Bu test yüzde yüz negatif çıkacak, bu yüzden,
You know. Those tests have a 50olo false negative.
Testin yüzde yüz negatif olacağını söylediğini sanıyordum.
I thought you said those tests had. Like. A 50olo false negative.
Bu kadar negatif olma.
It doesn't matter...
Bu, negatif uyarının öğrenme sürecine etkisini ölçen bir deney.
This is an experiment that tests how negative reinforcement affects learning.
- Sıfır negatif.
- O negative.
Ama Santa Barbara'da sıfır negatif kan grubuna sahip sadece iki düzine insan var.
But, there are only wrote two dozen people in Santa Barbara who have O negative blood.
Katil, sıfır negatif peşinde.
The killer is after O negative.
Çok nadir bulunan sıfır negatif kana ihtiyacı var ve onu çalıyor çünkü sigortası yok.
He needs a lot of rare blood, O negative, and he's having to steal it because he doesn't have insurance.
- Sıfır negatif mi dedin?
- Did you just say O negative?
Ve negatif duygularımı dışarı çıkaracak bir yol buldum.
And I found an outlet for... My negative emotions.
Bay Lynch'i negatif duygularını çıkarma yeri olarak mı görüyorsun?
As an "outlet" for your "negative emotions."
Senden negatif enerji alıyorum.
I'm feeling some negative tension from you.
Adamdan negatif elektrik aldım resmen ya.
I got a really weird vibe from him.
Kozmetik cerrahinin sinir sistemi üzerindeki negatif sonuçları
The negative reaction to the cosmetic surgery has resulted in auto nervous system shock
Lütfen bir saniyeliğine negatif düşünmez misin? Gerçekten sevdim. - Tamam.
Can you just try not to be negative about it for one second because I really, really love it.
Colby'nin laboratuar sonuçları A grubu için negatif çıktı.
Well, Colby's lab work came back negative for group A strep.
Alkol testi negatif çıkmış.
Field sobriety test came up negative.
Pozitif destek negatif destek dürüstlük.
Positive reinforcement, negative reinforcement, honesty.
O bugün burada olaylara negatif yaklaşmayan tek kişi.
He's the only candidate here today who never went negative.
X eşittir negatif B'ye, B'nin kare kökünün artı veya eksisi, eksi 4AC'ün karesi.
It's x equals negative B plus or minus the square root of B squared minus 4AC. All over 2A.
Bu okulda çok fazla negatif enerji var, tamam mı?
There's been a lot of negative energy going on at this school, okay?
Sarhoş araba kullanmaların, evde hapis kalma cezan. Şimdiye kadar sebebi olduğun bütün negatif manşetler.
Your D.U.I.a, your house arrest, pretty much every negative headline you've ever produced.
Bunu bir polis dışında birisinin söylediğini hiç duymuş muydun? Hayır, sadece bizim meslekte, pozitifi ifade etmek için negatif bir kelime kullanırız.
No, only on this job do we use a negative to describe a positive.
Diğer tüm maruz kalmalara karşı negatif çıktı.
Negative for all our other exposures.
Nakil ekibi ACE yapmış. Negatif.
Transplant team ran an A.C.E.
Ayrıca eminim testlerin de negatif çıkmıştır yoksa çoktan beni susturmuştun.
And I'm sure your tests have come up negative, or you'd have shut me up already.
Negatif çıktı, bir şeyin yok.
Burning and not itching, you're fine.
Meni analiz sonuçları negatif.
SAE kit was negative for semen.
Kan kültürü sonuçları negatif çıktı.
Blood cultures came back negative.