Nige tradutor Inglês
89 parallel translation
Yani, aradan altı ay geçti, Nigel'i özlediğimi sanmıyorum. Ross McLachness'dan, Ronnie Pudding'den, Danny Uppam'dan, Danny Schindler'dan daha fazla.
I mean, six months from now, I can't see myself missing Nige any more than I might miss Ross McLachness or Ronnie Pudding or Danny Uppam or Danny Schindler or any of those.
- Nige.
- Nige.
- Hemen girmeliyim, Nige.
- need it now, nige.
Haydi, Nige.
Go on, Nige.
Onu ne zaman görüyorsun Nige?
When do you ever see it, Nige?
Ben buradayım, Nige.
Up here, Nige.
Ne... Ne yapıyorsun burada, Nige?
Wha... what are you doing here, Nige?
SEn bir avukatsın, Nige. anlaştık mı, evet?
You is a lawyer, Nige. Accept it, yeah?
Dinle, Nige.
Look, Nige.
Merhaba, Nige.
Hi, Nige.
Hiç de hamile gibi görünmüyor, Nige.
Well, she doesn't look very pregnant, Nige.
Hadi, Nige.
Come on, Nige.
Bence birbirimizin arkadaşlığından çok hoşnuduz, değil mi Nige?
I think we're going to get along like a house on fire, aren't we, Nige?
İyi olacaksın, Nige.
You'll be all right, Nige.
90 saniye zaten Nige'ın rekoru.
90 seconds is Nige's record.
Bunu onaylarsın herhalde Nige. Çünkü senin çocuklarının başına gelen bir olay.
And I know you can go along with this, Nige... because this has happened to your boys, hasn't it?
- Dedektif Morton.
DC Morton. Nige.
Şimdilik takibe devam, Nige.
Let's keep up the surveillance for now, Nige.
- Bir dakika, Nige.
I'll just be a minute, Nige.
Ne oldu, Nige? Sormamın bir sakıncası yoktur umarım.
What happened, Nige, if you don't mind me asking?
- Sokağın karşısında, Nige. - Öyle mi?
It's parked across the street, Nige.
Nige, buraya bir arama ekibi getir.
Nige, get a search team in here. What, now or...
O zaman Nige'ı kullanamayız, değil mi efendim?
Well, we won't be able to use Nige then, will we, sir?
Nige, Dot, Greek Lane'e gidecegiz.
Nige, Dot, back to Greek Lane. Work to do.
Fleming. Nige.
Fleming, Nige?
- Tesekkürler, Nige.
Thanks, Nige.
Dikkat et, Nige.
Steady, Nige.
Tesekkür ederim, Nige.
I appreciate this, Nige.
- AC-12'in hepimizi cagirdigini bilmelisiniz diye haber vereyim dedim, efendim. Beni, Dot'u ve Nige'i.
Sir, I thought you should know, we've all just been called in by AC-12, me, Dot and Nige.
- Nige.
Nige.
Tanrim, Nige. Onlara ne anlattin?
Jesus, Nige, what the hell did you tell them?
Kusura bakma, Nige.
I'm sorry, Nige.
Kusura bakma Nige, disari cikmam lazim.
Sorry, Nige, I'm busting.
Pekâlâ. Etrafa sormaya başlayın, Dot. Nige, evi kilitle ve kordonla çevir.
All right, get door-stepping, Dot.
Tam konumunu bulmak biraz zaman alacak ama baz istasyonunu söyleyebilirim.
Nige, it's Kate. 'Triangulation take times but I can give you the nearest base station.'
- Jackie hayatta, Nige.
Jackie's alive, Nige.
Nige, bin. Takip edeceğiz.
Nige, get in, we're going after them!
Hayali bir kanıtla ilgili bir hikaye uydurdum. Sana çöpte olduğunu söyledim. Nige'e bir yere gömdüğümü söyledim.
I made up a story about a phantom piece of evidence, and I told you that it was in a skip, Nige I told it was in a ditch and Dot that it was in a pond.
Nige'e geç kaldım..
I'm late to meet Nige.
Nige işi kendi başına götüremez.
♪
Yani ben, Tom, Danny, Nige Carter ve Mark vardık.
"We were a lot younger then." Okay, fast-forward, please. ( Keyboard key clicks )
Biliyorum ama işler değişti şimdi. Nige, bunu yapma sebebim değişen şeyleri unutmak zaten.
And your belt... is the murder weapon.
Nige'ı görmüş.
She saw Nige.
Nige'ı gördüklerini sandılar ama Joe'yu gördüler.
They thought they saw Nige but they saw Joe.
- Nige'dı. Onunla beraber çalışıyorum.
It was Nige, who I work with.
Nige'a soracağız.
We'll check with Nige.
Sadece siz mi yoksa Nige da var mıydı?
Just you or your mate Nige?
- Nige!
Nige!
Özür dilerim, Nige.
Nige, I'm sorry.
- Defol git, Nige.
Screw you, Nige.
- Nige, ben Kate.
DCI Gates'phone.