North tradutor Inglês
19,016 parallel translation
Kuzeye doğru yürü.
Keep moving north.
Tamamen kirli para ama 3 milyon dolardan fazla olduğunu düşünüyorum.
It's all dark money, but I believe it's north of $ 300 million.
Kuzey Carolina okyanusun hemen yanındaydı ama ayrıca görkemli ve doğal ormanlarla doluydu.
It was home. It's, um, North Carolina. Right near the ocean, but... but also full of the most gorgeous native forests.
Ve sende Kuzey Kutbundan gelen bu bilgiyi yapbozu çözmek için kullanmanın iyi fikir olduğunu düşündün?
And you thought it was a good idea to use this magical intel from the North Pole to solve a puzzle?
- Kuzey Kore.
North Korea.
Plan sandıkların Çin üzerinden Kuzey Kore'ye ulaştırmaktı.
The plan was to move the crates through China into North Korea.
Ama Kuzey Koreliler daha iyi bir teklif yaptı.
But the North Koreans made me a better offer.
Bunun arkasında Kuzey Kore hükümeti mi var?
The North Korean government is behind this?
- Dört ciddi adam kuzey asansöründen teras katına çıkıyor.
Four real serious gentlemen headed up to the penthouse - in the north elevator.
Senin için Kuzey Amerika'nın en iyi kareografını tuttum.
I hired the best choreographer in North America for you.
Kuzeydeki son teslimatında çok küçük bir kayayı sıyırarak iniş yapmış neredeyse kendini ve kabin ekibini öldürüyormuş.
In his last delivery up north, he landed on a strip of rock so small, he nearly killed himself and the reception crew.
Özel bir uydu yayınını Kuzeydeki bir adaya kadar takip ettim. Sonra şebeke bağlantısı kesildi.
I, uh, traced a dedicated satellite feed to an island in the north, disconnected from the grid.
Daha önce hiç bu kadar kuzeye gelmemiştim.
I've never been this far north.
Çalıntı mavi araç South Langley'de 67. Sokak'tan kuzeye doğru hareket ediyor.
Stolen blue pickup going north on South Langley past East 67th.
Bir grup hareket eder Volokolamsk, Klina ve Dmitrov'a doğru, Kuzeyden Moskova'ya yaklaşıyor.
A group moves toward Volokolamsk, Klina and Dmitrov, approaching Moscow from the north.
Fikrini değiştirirsen kuzeye doğru gideceğiz.
You change your mind... we're headed north.
Şimdi, birkaç kilometre kuzeydoğuda bir patika başlangıcı var.
Now, there is a trail head a few miles north east.
Elimize biraz dinamit alıp kuzey duvarından tırmanırsak...
Now, if we can get our hands on some dynamite, and scale the North wall...
Ben onlarla aynı katta olacağım, Robert ve ekibi de otoparkın yanındaki kuzey çıkışında olacak.
I'll be on the floor with them, and Robert will have his team at the north entrance next to the parking garage.
Kuzey-kuzeybatı yönünde 130 kilometre...
80 miles north-northwest of- -
Neden kuzeye gidiyoruz?
Why are we heading north?
Şehrin kuzeyine gideceklerini konuşmuşlardı.
There was talk of heading north to the city.
Kuzey yolu La Manas dolu.
The north road is full of La Manas.
Kuzey otobanı hemen oradan sonra.
The highway north is just beyond.
Kampın güneyine gittik, kuzeyine gittik.
We've been south of the compound, we've been north.
Sınır kapatılmadan ailemizin ve misafirlerimizin sınırı geçmesini istiyoruz.
We want our family north of it before then. And our guests.
- Biz kuzeyden geldik.
Well, we came from the north.
- Bu La Colonia, kuzey buradan mı?
- Is it north of here, la colonia?
- Sanırım kuzeyde.
I think he's north.
Sonunda berbat bir kulüpte aşırı dozdan öldü.
He O.D.'d in some crappy club in the north end.
40.7 derece, kuzey enlemi 74 batı paraleli.
Uh, 40.7 degrees north latitude, 74 degrees west longitude.
Bu insanlar da kim? Bu adam Kuzey Amerika tarihinin en büyük uyuşturucu satıcısıydı.
This guy was the biggest drug lord in North American history.
Bahari topraklarında, bir Kuzey Afrika ülkesi başında Başkan Desta Rahal bar.
The nation of Bahari, a North African country run by President Desta Rahal.
Rayna Cruz, sol koridorda 658 numaralı odada.
Rayna Cruz, room 658, north wing.
Annenle kuzeye taşındığında,
When you moved up north with your mother,
Muhtemelen olurdu eğer bu dere Idlewild Park ile.. ... Kuzey Woodmere Park'ını ayırmamış olsaydı.
Well, we probably would have, were it not for the fact that this creek separates Idlewild Park from North Woodmere Park.
Şimdi, bu sefer bir kordon adamın kuzeyden yaklaşmasını istiyorum.
Now, this time, I want a cordon of men approaching from the north.
Bir ay önce 29 yaşındaki Lara Bosch, Johannesburg'un 40 dakika kuzeyindeki Pretoria'daki evinden kaçırılmış.
One month ago, Lara Bosch, 29, was kidnapped from her home in Pretoria, 40 minutes north of Johannesburg.
Kuzey sınırları sadece 40.
North border's only 40.
Kuzey'deki kaleye
♪ To North Castle ♪
Kuzey El Monte burada.
North El Monte is here.
İç savaş çıktığında Kuzey için savaştım.
Civil war came and I fought for the North.
Genç bir adamken, halkımızın özgürlüğü için Kuzey tarafı adına savaştım.
When I was a young man, I fought with the North for the freedom of our people.
Buna karşılık III. George Başbakan Lord North'a Kraliyet Evlilikleri Yasası'nı çıkarttırarak ileride prenslerin veya prenseslerin Kraliyet ailesinin bütünlüğünü bozabilecek sakıncalı ve elverişsiz evlilikler yapmasını yasakladı.
Now in response, George III asked his Prime Minister, Lord North, to rush through a Royal Marriages Act to prevent any future wilful young prince or princess from making an ill-advised or disadvantageous match which might threaten the integrity of the Royal house.
Kuzey Kutbu
"North pole"
İnfazlar için hazırlanan bir alanın kuzeyi.
It's a clearing to the north of a domain, designed for executions.
524 North Adams.
514 North Adams.
Hemen kuzeyimizde. Bir hafta öncesi.
Just north of us, about a week ago.
- Kuzeye, tamam.
- Looks like north.
Kuzey rüzgârından ve birkaç sinsi viski hırsızından başkası değil.
Oh, it ain't nothing but a north wind and some sneaky whisky jacks.
Kuzey yıldızımsın.
- My north star.