English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ N ] / Nozzle

Nozzle tradutor Inglês

211 parallel translation
Bir dakika, hortumun başını bana verin.
Look, you'll have to... Give me the nozzle.
Veremem, parmağım içine sıkıştı.
I can't give you the nozzle. My finger's in it.
Parmağını hortumun içine soktu, dışarı çıkartamıyor.
He put his finger in the nozzle and can't take it out.
Yanan ürün büyük bir hızla dışarı atılır.
The products of combustion are emitted through the nozzle with great speed.
- Çift yönlü halı fırçası.
That's a two-way carpet nozzle.
Şu hortumu versene.
Hand me that nozzle.
Bay Valenti sadece bisiklet pompası ile "Oh, Johnny" yi... çalabildiği için sıradışı değil aynı zamanda yüksek, düz bir masada tırnak törpülüyor. Ve ayrıca elektrik süpürgesi hortumu ile müzik yapıyor!
Mr. Valenti is unusual for the fact... that he not only blows "Oh, Johnny" on the bicycle pump... but also does nail file on a high, flat table... and also plays the vacuum cleaner nozzle.
Bu manuel şişirme hortumu.
That's the manual inflation nozzle.
Yakıt deposu, basınç deposu, bağlantı valf hortumu, ateşleme kolu, emzik kalkanı.
Fuel tank, pressure tank, connector valve hose, ignition lever, nozzle shield, the enchilada.
Asansör boşluğu püskürtücü görevi üstlenecek.
Use the elevator shaft as a nozzle.
Evet böyle galiba.
Looks like a nozzle.
Kırmızı macunu ağız kısmından beyazla birlikte dışarı çıkaran bir ağızlık işlevi görüyor.
You've got a nozzle in which the white stuff pulls the red stuff along with it out through the opening.
Profesör motor enjektörü tasarımının öncülerindendir.
The Doc's a pioneer in engine nozzle design.
Hey, bebeğim... yanlış hortumu emiyorsun.
Hey, baby... you're sucking on the wrong nozzle.
Bu not haftalarca ona duş başlığını mastürbasyon aleti haline getirecek.
The note will give her shower nozzle masturbation material for weeks.
Bir de Mel Gibson duş başlığı.
Oh, and a Mel Gibson shower nozzle.
Sanki yaratıcı bir dehanın ürünü.
It was like a brand-new nozzle.
Yoksa söylentileri doğrulayıp hortumu nereye sokacağını söylemem gerekir mi?
Or do I have to confirm the rumors and tell you where to put the nozzle?
Yeni hortum Jeffrey'im gelmiş.
My new nozzle, Jeffrey, just came in.
Sonra hortumun ağzını bıraktım.
And then finally, I let go of the nozzle, you know?
Onu bana sokmadığınız için teşekkür ederim.
Thanks for not shoving the nozzle up my ass first!
Şişirme sibobu yokmuş.
Nope, no air nozzle.
Bilirsiniz işte, ağız kısmı biraz eğilmiştir.
YOU KNOW, THE LITTLE NOZZLE GETS BENT.
- Musluğu kapat!
- Turn off the nozzle!
- Hortumun sonundaki musluğu...
The nozzle at the end of the hose.
Bende sadece bir hortum ve zemin drenajı var.
- You have a shower? All I have is a nozzle and floor drain.
Ağzına dayayıp sıkacaksın.
You press the little white nozzle and you suck on it.
Hey sen, hortumu tut.
Here, grabthe nozzle.
Jiklör arızasıydı.
We had nozzle failure.
Şunu bi dinle. " Roketin baş kısmını oluşturmak için roketin tabanına kadar kaynak yapın
Listen to this. "Weld the washer to the base of the rocket body... creating a combustion chamber and nozzle."
- Bu baş kısmına gerçekten ihtiyacımız var mı?
- Do we really need this nozzle thing?
Baş kısmı en önemli parça.
The nozzle's the most important part.
O'na baş kısım denir, sir.
It's referred to as a nozzle, sir.
Alt kısım gazları yönlendirerek... roketin ses hızına kadar çıkmasına izin verir!
The nozzle directs a river of hot gas... that can reach the speed of sound when it hits the mouth of the nozzle!
Bu Delaval nozzle.
This is a Delaval nozzle.
İçinizden Deleval nozzle'ı bilen var mı- -
Do any of y'all know what a Delaval- -
Roketin yakıtı yandığında... roketin alt kısmından çıkan... gaz üretilir.
When the rocket propellant burns... it produces a river of gas which flows through... the convergent section of the nozzle.
Eğer gaz baş kısımdan akmaya devam ederse... insan sesinin - - hızına yakın bir hızda- - ulaşması... muhtemeldir- -
If the river continues through the nozzle... but through the throat at less than sonic speed- - that is to say, less than the speed of sound- - it becomes compacted in the divergent section... bound in turmoil- -
Kolu, makinenin buhar başlığına değince tepki vermeyen çocuk.
The one who doesn't react when his arm touches the steamer nozzle.
Nozzle % 73'e geliyor.
Copy. Nozzle coming in at 73 per cent.
Evet, geçen hafta hortumu değiştirdiniz ve yine yerinden çıktı.
Yes, you guys replaced our nozzle hose last week, and the thing snapped off again.
Böylece bunun gibi küçük bir çiçek yaparsın.
Well, you just hold the nozzle close to the cracker so you make a little flower like this.
Krater bombanın patlama etkisini roket başlığı gibi yönlendirecek.
The crater should direct the explosive force of the bomb like a rocket nozzle.
Senin burnunu görmeme izin ver.
Let me see your nozzle.
Göğüsler pislik yuvası olabilir. Duş ahizesini alayım. "
Let me get the shower nozzle. "
Sana suyu nasıl açıp kapayacağını gösteririm.
- Excuse me? So I can show you where the on / off nozzle is.
Günde üç kez banyo yapar, bu yıldız şekilli duş başlığıyla.
He takes three showers every day with this star-shaped nozzle.
İşte duş başlığı.
This is the nozzle.
Emme hortumu başlığı getirmişsin.
Got a vacuum nozzle.
Sonra kurbanımız yakıtçı var. Yakıt ağızlığını yerine kilitler.
Ann the fuel man, our victim, he locks in the fuel nozzle.
Peki ağızlık üstündeki leke sülfürik asit yanığına benzemiyor mu?
But what about the powder on the nozzle? I mean, couldn't that be consistent with a burn from sulfuric acid?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]