Opera tradutor Inglês
3,558 parallel translation
Ve "operacı" diye bilinen evsiz adam, uzaktaki şişman kadına aşk şarkısı söyledi.
And for the homeless man known as "opera guy," this far-from-fat lady has sung a song of love.
Hayatın ne zaman İspanyol pembe dizilerine döndü? Bekarlık.
When did your life become a Spanish soap opera?
Bekarlık, çünkü İspanyol pembe dizisinde yaşamak fazla abartılıyor ve biraz da aşağılayıcı aslında.
Celibacy, because living in a Spanish soap opera is overrated and a little bit humiliating, actually.
Başka ne vardı... Bir maçta en az operada olduğum kadar rahatımdır.
I'm just as comfortable at a ball game as I am at the opera.
- Opera Evi'mde şarkı söyledi!
She's singing in my opera house!
- Müze mi opera mı?
The museum or the opera?
Aile mağazasının adını Denmedia Marketa koyar. Annem Norma adını Bellini'nin operasından ve amcam, Fearless da adını doğar doğmaz babasına dik dik bakışlarından alır.
Denmedia Marketa, for the family store, my mother, Norma, for Bellini's opera, and my uncle, Fearless, for the way he glared at his daddy right after he was born.
Opera gibi şeylere giderim.
I go to the opera and whatnot.
Çalışmayı severim... ve dizi izlemeyi
I like to study and watch the soap opera...
- Aslında oldukça sıradan bir hikâye.
- We got a regular soap opera.
Bu salak pembe diziyi durdur, RJ.
Hit the brakes on the soap opera, RJ.
Şu pembe dizi oyuncusu Victoria Chase'i duydun mu?
Have you ever heard the soap opera actress Victoria Chase?
Mr. Mactavish, o pembe dizi yıldızları bu sektörde herkesten fazla çalışıyor.
Mr. Mactavish, that soap opera actresses work harder than anybody else in this business.
Bu yüzden mi "Operadaki Hayalet" seks oyunlarını oynamaya geri döndün?
Which is why you're back to playing "Phantom of the Opera" sex games?
Opera sanatçısı gibiler ve muhteşemler. Sana söylemiştim.
They're like opera singers and they're amazing. I told you.
- Genç opera sanatçılarını mı?
- The young opera singers?
Aylardır orada duruyordu, operaya taptığımı da biliyorsun.
It was sitting there for months and you know how I adore the opera.
Faulkner'la iyi geçinmek istiyorsan, biraz opera oynamayı dene.
Hey, uh, if you want Faulkner to behave, try playing some opera, okay?
Opera seviyorsun.
You like opera.
Operadan nefret ediyor.
He hates opera.
Opera falan izleyebilirsiniz mesela.
Watch a soap opera or something.
Tamam pembe dizi, ver şu belgelerimi.
Okay, Soap Opera, just give me my documents.
Operaya gitmek istiyorsun.
You want to go to the opera.
Sonraki hafta opera ve sanat programları, sonra Tom Bergeron'la branç.
Next week, NPR and opera and brunch and Tom Bergeron.
Sevimsiz sabun operasında gibi.
Like in some cheesy soap opera.
Operaya gidiyorum.
I'm going to the opera.
Ne demek operaya gidiyorum?
What do you mean you're going to the opera?
Bu gece operaya gidiyorum demek.
I mean I'm going to the opera tonight.
Hayır, kiminle operaya gidiyorsun?
No, who are you going to the opera with?
Hırsızlık Biriminden John'la operaya gidiyorsun?
You're going to the opera with John from the Robbery Squad?
Evet, doğru, adam bir opera tutkunu.
Yeah, that's right, he's an opera buff.
Sana ne kadar süredir bilmiyorum beni operaya götürmeni söylüyorum, ve sen şimdi bana bunu mu söylüyorsun...
I've been asking you to take me to the opera for I-I-I don't even know how long, and now you're telling me that...
Herkese günaydın ve Pembe Dizi Haftasına hoş geldiniz.
Good morning, everybody, and welcome to Soap Opera Week.
Pembe dizin iptal oldu.
Soap opera cancelled.
"Soap Opera Digest."
"Soap opera digest."
"Soap Opera Digest." şu ana kadar çıkan her sayısı varmış.
She had every issue of soap opera digest ever printed.
Belki benim soap opera digest'im de yukarıdadır.
Maybe my soap opera digest is up there.
Soap opera digest...
Soap opera digest...
Hey, soap opera digest'imi buldum.
Hey, I found my soap opera digest.
"Napolyon" un prömiyeri burada, Paris Operası'nda yapılır.
Napoleon had its world premiere here, the Paris opera.
Daha düz, tepeden aydınlatma. Hollywood filmlerinde değil, televizyon dizilerindeki tarz.
It's flatter and more overhead than we've seen in Hollywood movies so far, like lighting in a TV soap opera.
Rouben Mamoulian opera yönetmişti ve statik sinemaya tahammülü yoktu.
Rouben Mamoulian directed opera and was impatient with static cinema and naturalism.
Şu tuhaf Operadaki Hayalet olayını anımsayanlarınız vardır, asla çözülememiş bir gizem.
Some of you may recall the strange affair of The Phantom of the Opera, a mystery never fully explained.
Artık söyleyebilirim ki hepsi doğruydu, ve sizlere Opera Populaire'in yeni sahipleri olan bu iki beyi takdim etmekten mutluluk duyuyorum,
I can now tell you, these were all true, and it is now my pleasure to introduce you to the two gentlemen who now own the Opera Populaire,
O burada, Operanın Hayaleti
( ALL SCREAMING ) ♪ He's here, The Phantom of the Opera
O burada, Operanın Hayaleti
♪ He's there, The Phantom of the Opera
O burada, Operanın Hayaleti
- ( WOMAN SCREAMING ) - ( ALL MURMURING ) ♪ He's there, The Phantom of the Opera ♪
Bir mesaj var efendim, Opera Hayaleti'nden.
I have a message, sir, from the Opera Ghost.
Opera binasına hoş gelmişsiniz.
He merely welcomes you to his opera house.
Operanın Hayaleti orada,
♪ The Phantom of the Opera is there
Hiç bir şey anlamıyorum.
What a soap opera. I don't understand.