Originals tradutor Inglês
468 parallel translation
Orjinali kim ne yapsın?
Who cares from originals?
Bence uzman suçlumuz orjinal tablo ile ilgilenmiyordu. Eğer kopyaları orjinalin yerine aynı fiyattan verebilseydi.
I believe the master criminal is not interested in the original, if he can pass off the forgeries as originals for the same price.
Leydi Jane Grey, Kraliçe Catherine Howard gibi ünlü insanların... idam edildiği malzemelerin orijinalleridir.
These are the originals with which such historic persons as Lady Jane Grey... and Queen Catherine Howard was beheaded within these precincts.
Kimse bunlarï asïllarïndan ayïrt edemez.
No one could tell them from the originals.
"Vandermeer Tabloları?"
"Vandermeer originals?"
Bunlar benim. Üstelik orijinaller.
They're mine, and they're originals.
Kafamdaki bazı özgün şeyler için modelleme konusunda ilgilenir misiniz?
Would you be interested in some modeling for me, some originals I have in mind?
- Ama hepsi orijinal.
- But these are originals.
Çok nadir görülen pek çok orijinal eser.
One rarely sees so many originals.
Otel odalarına resim koyma fikrin çok iyi.
Her idea to put originals in hotel rooms is brilliant.
Filmi tab ettirdikten sonra orjinalleri yok ediyoruz, ve küçük mikrofilmler halinde ülke dışına çıkartıyoruz.
We develop them, destroy the originals and send them out of the country as microfilm.
Senin gibi bir kız orijinal markalar giymeli.
A girl like you should have nothing but originals.
Bunlar gerçekleri.
It's the originals.
Georges'in ailesinin ödünç verdiği orijinaller.
The originals Georges's parents lent us.
Restore ettiği pencerelerle orjinalleri arasındaki farkı anlatamam.
His repairs are no different than the originals.
Çok şükür tasarımcımın tasarladğı orjinal kıyafetlerimi giymemişim.
I'm glad I didn't wear one of my designer originals.
Negatifler ve varsa resimleri de tabii.
Negatives, originals, pictures if there's any.
Orijinali zaten çok güvenli bir yerde saklanıyor.
We have the originals in a safe place.
Sonra belediye binasına gidip dosyalardan asılları çıkartmalıyım.
I'll have to go to the town hall to dig out the originals from the files.
Orijinali yazdırmayı düşündüm ama- -
I thought I'd Xerox the originals...
Orijinalleri değil.
Not even originals.
Bakın, hepsi de aslı.
You see, they're all originals.
- Aslı mı?
- Originals?
Bunların hepsi aslı mı?
These are originals?
Sonra "Orijinaller"'ı kurduk.
So we became The Originals.
Orijinaller isminde başka bir grup vardı.
There was another group called The Originals
- "Yeni Orijinaller".
- The New Originals.
- Gruplarının ismini "Adamakıllılar" yaptılar, böylece biz "Orijinaller" olabilirdik, ama nedir ki yani?
- They changed back to The Regulars, so we could've been The Originals, but what's the point?
Bunlar orijinal değil ama çok iyi taklitler.
These aren't the originals but they are very good replicas.
Bunları Anthea'ya kopyalattıracağım. Daha sonra orijinalleri alabilirsiniz.
I'll set Anthea to work transcribing these, and then you can have the originals back.
- Orijinalleri.
- Originals.
Sen ise pasajdan giyiniyorsun.
And you with those Delancey Street originals.
Orijinal şeyler.
A few originals.
Orijinalleri bende.
I have the originals.
Hakkını teslim etmem gerek Jefferson. Bu sahteler tıpkı orijinallerine benziyorlar.
I gotta hand it to you, Jefferson these knockoffs look just like the originals.
Orjinalleri çok pahalı.
Originals are very costly.
Egemenlik Komitesi'nin kayıtlarının orjinalleri Arşiv Odası'nda kilitli.
The Sovereignty Commission files the originals under lock and key in the Hall of Records.
Orijinalleri ve bütün kopyaları.
Originals and any copies.
Hayır, bunlar özgün belgeler. Bunlar senin.
No, those are the originals and they're yours to keep.
Her şey orijinal kasetlerde.
The unedited originals :
Onlar orijinallerim.
They're my originals.
Cevaplamamız gereken soru bu. Belki de cinayet gibi görünmesini istiyordu.
I monitor to make sure you don't steal originals.
Düzmece kopyalar gördünüz.
- They gave you doctored copies. - These are the originals from the proving ground computers.
Orjinallerden çok daha güçlü bir şekilde yaratıldık.
mew. we were created with powers far stronger than the originals.
Orijinal Chase Carter eserleri.
Those are Chase Carter originals.
Arşivden orijinalini çıkar... ve onları bir laboratuar da güzelce inceleyelim, gerçek mi.
We get originals from Smithsonian and get friends to authenticate them.
Orijinalleri, belki.
The originals, perhaps.
Kesinlikle.
This is the source of the counterfeits that were supposedly better than the originals : ! Exactly.
-... bana kendisi verdi.
They were copies of the originals she possessed.
- Servet değerinde.
Worth a fortune. - You mean, the originals?
Gerçek pokémonlar.
[gasping, whimpering] the poké originals.