Pains tradutor Inglês
1,620 parallel translation
! Neden? acıların üstesinden müzede mi geliyorsunuz?
Why, is Growing Pains hanging in some museum I don't know about?
Bu sadece gaz ağrısı.
It's just gas pains.
Mrs. DuBois. Biliyorum çok geç ama, size göstermem gerekenler var.
Told me if I didn't calm my life down, the next time I complained of chest pains, he wouldn't bother with a needle, thread or latex gloves, he'd just walk me over to the autopsy room
Ve şimdi, bunu yapmak benim için yorucu olsa da hepimiz sana sırtımızı dönmeliyiz.
And now, though it pains me to do this, we must all turn our backs upon you.
- Zayıflık, yüksek ateş. Göğüs ve mide ağrısı.
Weakness, high fever, chest and stomach pains.
Onu rahat ettirmek için burada tutabilirsin ama zamanı gelirse ikimiz için ne kadar acı verici de olsa karışmaman gerekiyor.
You may keep her here to make her comfortable, but if the time comes, as much as it pains both of us, we must not interfere.
Genellikle yalandan gögüs agrisi taklidi yaptigim zamanlardan biri.
It's times like this I usually fake chest pains.
Anlaşılan annemiz akşam erken saatlerde göğüs ağrısı ve solunum güçlüğü şikayetiyle kendini hastaneye yatırmış.
Our mother checked in this evening with chest pains and breathing difficulties. - Ever wonder who was the first guy to put pineapple on pizza? - Oh, my God.
Göğsüm ağrımaya başladı.
I'm having chest pains.
Göğsümü ağrıtıyorsun.
You're giving me chest pains.
Burada ölmek zorunda olmanız, gerçekten büyük şanssızlık.
And now, although it pains me to say it, I will have to insist that you two die here.
Açlığın acı verdiği konusunda çok ciddiyim.
I meant really serious hunger pains.
Dolores. - Dolores ne?
- Dolores. ( "Pains" ) - "Pains" where?
O hayatı geride bırakmak için büyük acılar çektim.
I've gone to great pains to leave that life behind.
Bay Calabrese oturuyordu. Ve tüm bu İtalyan adamların onun yüzüğünü öpmek için sıraya girdiğini gördüm. Bay Calabrese'nin liderliğine olan saygılarını... gösterdikleri belliydi.
Ladies and gentlemen, the prosecution took great pains... to point out that my client and his friends... knew the sordid array of misfits they used as witnesses.
Yine karnın mı ağrıyor?
Stomach pains again?
Acılardan ve ağrılardan kurtulabilirsin.
Get rid of those aches and pains.
Haklısınız. Ama baş teşrifatçı törenin ruhunun bambaşka olacağını özellikle vurguladı.
Indeed, and the Lord Chamberlain was at pains to stress that the spirit of the occasion will be quite different.
Onları ele vermek canımı acıtıyor.
It pains me to turn them in.
Göğüs ağrısı çekiyormuş.
He was having chest pains.
İnsanlar hangi ağrı gerçek, hangisi zihni, hangisi batıl inanç ayırabilmeli.
people must distinguish which are real pains which are mess in mind, and superstition.
Yüzlerce acı var.
"There are a hundred pains.."
"Kalbim sızlar, ve içimdeki uyuşma hislerimi zedeler,... sanki zehir içmiş gibiyim,... ya da sıkıcı boşluk yaralarımı uyuşturuyor."
"My heart aches, and a drowsy numbness pains my sense, " as though of hemlock I had drunk, "or emptied some dull opiate to the drains."
Benim şu ağrılarım ve acılarımı...
My aches and pains...
Göğsümde gerçekten çok kötü bir ağrı var. Oh, bu doğrumu?
I'm having real bad pains in my chest.
" bizi sonsuz ölümün dinmeyen acısından uzak tut.
" deliver us not into the bitter pains of eternal death.
- Kronik ağrılarım başladı.
- I've had chronic pains.
Samuraylardan birine sormayı denedim ama kibarca tekmeledi beni.
I asked one samurai about the master and got a kick for my pains.
Baban onu sana alabilmek için ne kadar çalıştı, biliyor musun sen?
Do you know what pains your father has taken to get it for you?
Bir masaj aleti, sırt ağrılarına iyi gelir.
A massager to ease your back pains
- Çok fena acıyor, baksana şu kahrolası bacağın haline.
It fucking pains, look at my fucking leg.
Bence de, Bence hepsi birer kıç ağrısı.
I agree, I think most of them are pains in the asses.
Görüyorsun ya, ağrıların ve reaksiyonların... Onlar...
Your pains and reactions they are...
Sen gittiğinde bebekler gibi uyuyordu fakat daha sonra göğüs ağrısı ile uyandı.
He slept like a baby after you left but then woke around four with chest pains.
İnfüzyon olmadığında, acı çekiyor musun?
Don't you feel pains without the infusion?
Karın ağrıları yanında başka ne var?
What else besides abdominal pains?
Şu bölgenizde bıçak gibi saplanan ağrılar mı var?
Have you lanceolate pains hereabouts?
Kocası biraz ateşi olduğunu ve karın ağrısı çektiğini söyledi.
Her husband told me she was running a fever with stomach pains.
Migren krizlerinin başlaması, bacak ağrının kötüleşmesi...
Inducing migraines, worsening leg pains.
- Karnım ağrıyor demiştim.
- Said I had pains in my stomach.
Bu bölümün güvenliğinden emin olmak için çok baş ağrıları çektik.
We've taken great pains to ensure the security of this facility.
Merhametsizce geldi. Genetikçilerle kabiliyetinizi paylaşmanız çok acı.
Uncharitable as it may sound, it pains me to share your aptitude with genomes.
Farklı katlarda üç sis bombası vardı, üçü de benim kıçımda patladı yani.
Three smoke bombs on three different floors, three pains in my ass.
Ve acıyı hafifletmek için sana bir reçete yazabilirim.
And I can prescribe some medication to help with these phantom pains.
Zor nefes alıyor ve göğüs ağrısı var.
Has difficulty breathing and chest pains.
Onun Stacy'ye acı çektirmek için duş aparatına yaptığı şeyleri gösteren kanıtları sizler de duyup gördünüz. Onun kızı nasıl kaçırıp düşürdüğünü, ve kızın kan kaybından ölümünü seyrettiğini de.
You've seen and heard evidence illustrating the elaborate pains he took to rig a shower head to torture Stacy, how he forced her to run and fall, and watched her die in a pool of her own blood.
Evet. Vampir senaryonu okudum.
Yes, I read your vampire screenplay and as much as it pains me to say it,
Acı çekmesin, hergün daha da mutlu olsun.
No pains, day after day.
Bunu söylemek bana ne kadar acı verse de, ilk denememizden gelen veriler onun sözlerini destekliyor.
As much as it pains me to say it, the data from our first attempt supports his argument.
Bak, namuslu bir gencin geleceğinin mahvolması bizi de üzer.
Right, it pains us to see a virtuous young man's future ruined too!
- Karın ağrıların ne âlemde?
What about your stomach pains?