Paniğe kapılmayın tradutor Inglês
101 parallel translation
Fakat paniğe kapılmayın.
But don't be alarmed.
Paniğe kapılmayın.
Don't... don't... don't get excited.
Oh, paniğe kapılmayın, bayan Preston.
Oh, no need to be alarmed, Mrs Preston.
Paniğe kapılmayın, çavuş.
Don't panic, sergeant.
Lütfen paniğe kapılmayın.
Please do not panic.
Paniğe kapılmayın, çevrenize bakmayın, bina sarıldı.
Do not panic, don't look round, this building is surrounded.
Paniğe kapılmayın.
Above all, do not panic.
- Paniğe kapılmayın!
- Don't panic!
Lütfen paniğe kapılmayın. Sadece karımın kahkahası.
Please don't alarm yourself, it's only my wife laughing.
Paniğe kapılmayın.
Don't panic.
- Burada yangın çıktı, sakın paniğe kapılmayın.
- You know girls have persuaded us.
Hava hortumunu kesiyorum, sakın paniğe kapılmayın.
I'm cutting the air hoses, so stay calm.
Eğer biri yaralanırsa, bağırmayın ya da paniğe kapılmayın.
If someone gets hit, don't shout or rush about.
Paniğe kapılmayın.
Don't panic, folks.
Paniğe kapılmayın!
Don't panic!
Çok kötüyüm. Ama Paniğe kapılmayın, ben sosyal sorumluluğu olan bir insanım.
Oh, but there's no need for panic, because John Richman is a socially responsible human being.
Paniğe kapılmayın.
Don't be alarmed.
Paniğe kapılmayın! Ayakkabı lambaları!
[PRINTING, BEEPING]
- Paniğe kapılmayın.
- Don't panic.
Herhangi bir yangın durumun da paniğe kapılmayın.
In case of fire, please do not panic.
Paniğe kapılmayın.
Oh, let's not panic.
Mahkeme üyeleri önünde paniğe kapılmayın.
Don't flinch in front of the court members.
- Paniğe kapılmayın! Sakin olun.
Do not panic.
Lütfen paniğe kapılmayın.
Do not panic.
Paniğe kapılmayın.
Please do not panic.
Pekala, paniğe kapılmayın.
All right, don't panic. Don't panic.
Paniğe kapılmayın.
Do not be alarmed.
Paniğe kapılmayın.
Don't panic!
Ama paniğe kapılmayın yıllar içinde yetersiz notu vermek zorunda kalmadığım anlamına gelmiyor.
I can't say I haven't had the displeasure I can't say I haven't had the displeasure of handing out some "incompletes" over the years. of handing out some "incompletes" over the years.
Sakin olun. Paniğe kapılmayın.
- All right, don't panic!
- Paniğe kapılmayın - 100 yıllık gibi duruyor.
- Now, don't be alarmed. - It looks 100 years old.
Tamam, paniğe kapılmayın.
All right, nobody panic.
Dünya Halkı, paniğe kapılmayın.
People of Earth, do not be alarmed.
- Paniğe kapılmayın.
NILES : Don't panic. Oh!
Paniğe kapılmayın.
Steady, boys. Don't panic.
Lütfen paniğe kapılmayın.
Please don't panic.
Pekala dostlar, paniğe kapılmayın, zarar görmeyeceksiniz, sadece soyuluyorsunuz.
All right, folks, don't be alarmed, you're not gonna be hurt, just robbed.
Paniğe kapılmayın, bir şey yok.
Don't panic. It's all right.
Paniğe Kapılmayın
printed in large, friendly letters on its cover.
Paniğe kapılmayın, başarırsınız.
Don't panic, you'll be fine.
Lütfen paniğe kapılmayın.
Please do not be alarmed.
Paniğe kapılmayın, Tek bir çıkış yolu var :
Don't panic, there is only one solution -
Paniğe kapılmayın!
Don't anyone panic!
Tekrar ediyorum. Paniğe kapılmayın ve içeride kalın.
Again, don't be alarmed, but stay inside.
Paniğe kapılmayın, kimseye zarar vermeyeceğiz.
Don't panic we won't harm anyone.
Labirentte kaybolursanız paniğe kapılmayın. Olduğunuz yerde kalın ve ellerinizi sağlayın. Labirent muhafızı sizi bulacak.
Oh, and if you get lost in the maze, don't panic, just stand still, wave your hands, and the, uh, maze guard will find you.
Paniğe kapılmayın, çok zamanımız var, kapı kapanmadan önce çok zamanımız var.
Don't be alarmed, there's plenty of time, plenty of time before the gate is locked.
Paniğe kapılmayın.
Now, there's no reason to panic.
Sakin olun, paniğe kapılmayın.
Stay calm, don't panic.
Genişliği hakkında paniğe kapılmayın sakın.
Don't be freaked out about the size.
Paniğe ve histeriye de kapılmayın.
- And don't panic. No hysterics.