Pappy tradutor Inglês
318 parallel translation
Baban da mı gemideydi?
Was your pappy overboard with you, too?
Aynen babamın hep dediği gibi...
It's just like my pappy always said...
Merak etme baba.
Don't worry, Pappy.
Postala güzelim!
Roll, you sweet pappy!
- Hadi, bebeğim!
- Come on, pappy!
- Babacığın paraya ihtiyacı var!
- Pappy needs them pennies!
Benim gibi birine nasıl yalan söyleyebildin?
How could you lie to Pappy like that?
Seninle konuşan, bilge bir babadır.
Take it from a wise old pappy.
Evini kurduğunda yaşlı babanın makul fiyata gümüşleri olduğunu unutma.
And when you set up house, remember old Pappy has sterling at a reasonable price.
Bebeğin babası hasta bir adama benziyor.
Looks like the baby's pappy... is a mighty sick man.
Papanızın sana baktığını bilmiyor musun?
Don't you know your pappy's lookin'for you?
Sağol peder.
Thanks, pappy.
Pappy?
Pappy?
Babanın başına gelenlerden dolayı mı?
Because of what happened to your pappy?
Sanırım genç Sykes babasının nakit kasasından 2000 dolar aşırmış.
Seems young Sykes helped himself to around $ 2, 000 out of Pappy's cash box.
Uykun geldi mi, baba?
You sleepy, Pappy? You want a nap?
Biraz uzansana, baba?
Why don't you lie down, Pappy?
Kendine iyi bak, Pappy.
Take care, Pappy.
- Merhaba Pappy.
- Hello, Pappy.
- Görüşürüz Pappy. - Görüşürüz.
- So long, Pappy.
Bana iyilik yapmana ihtiyacım yok babalık.
You don't have to do me no favours, pappy.
Babam hiçkimse mükemmel değildir derdi.
My pappy says there ain't nobody meaner.
Yaşlı babam, eğer bir adam yeterince uzun ve yeterince yüksek sesle konuşuyorsa birileri ona inanır.
My ole pappy used to say that if a man talked long enough and loud enough somebody's sure to believe him.
Babamın dediği gibi bacaklarını açıp oturan bir domuzun çite dolanma olasılığı yoktur.
Like my old pappy used to say, a hog that straddles a fence ain't likely to wind up no place.
Babamız her zaman haklıydı, Jess.
Our old pappy was always right, Jess.
Babamız her zaman şunu derdi...
My old pappy used to say that...
Babanız.
Your old pappy.
Şu herif bu çocuğun babası hakkında ağza alınmayacak laflar etti.
This fella here spoke real derogatory about the boy's pappy.
Atı için babana teşekkür et.
Thank your pappy for his horse.
Babam Amiral Sims'le beraber Alman denizaltı gemilerini kovalamış.
My pappy was with Adm. Sims chasing U-boats.
Hey! Yavaş ol Pappy, hız sınırı 40 km.
Hey, take it easy, Pappy.
Bilirsiniz, daha babamın kucağındayken... bana bunu söylerdi.
You know, my pappy used to tell me about that... while I was on his knee.
Oh, babacığım bunu görmeliydin.
Oh, pappy should have seen that.
Aklımızı kullanmazsak asla Texas'a gidemezsiniz.
Your pappy'll never get to Texas unless he uses his head.
Doğduğum günden beri elimde bu kamçıyı tutuyorum, ben.
My mammy was a gator and my pappy was a bull.
Babam olmaz dedi.
Pappy wouldn't have it.
Ama kuzenim Malcolm'la evlenmediğim için çok mutluyum çünkü aynı babamın dediği gibi berbat biri çıktı.
I sure am glad I never married my cousin Malcolm because he turned out real bad, just like Pappy predicted.
Benim pederi asmak için bir ağaç yeterli olmuştu hala benim için de yeterli.
A tree was good enough for my pappy and I say it's good enough for me.
Elizabeth, tatlım, pınara koşup şu yaşlı babana bir kova taze su getiriver.
Lisbeth, honey, run down to the spring and fetch your poor old pappy a bucket of fresh water.
Evet, çok fazla büyük değil fakat tıpkı bir köpek yavrusu gibi yürekli ve isteklidir.
Yeah, well, she ain't much for size, but she's just like her old pappy...
Babasının görünümünde
The image of his pappy
- Hiçbir şey. Baban.
It's your Pappy wants you.
Baban senin yüzünden mutsuz evlat.
Your pappy's mighty unhappy about you, boy.
Konuşturması zordu dostum.
He's a tough one, pappy.
Neden babama yazmış olayım?
Why should I write my Pappy?
Babamın, başka bir çiftçinin arazisini sürmesine yardım ettiğimi hatırlıyorum.
I remember I helped Pappy sharecrop another man's land.
Babam bile yüzüme tükürdü.
And Pappy spit on me.
Gel babana.
Back to pappy.
Haydi gel.
Back to pappy, buddy.
Ne kadın babalık, ne kadın.
What a woman, pappy. What a woman.
Benim için biraz daha para bulacaksın.
I'm going to let you dig up some more dough for Pappy.