Parle tradutor Inglês
48 parallel translation
Fransızca biliyor musun?
"Parle-vous Francais?"
Je ne parle pas anglais.
Je ne parle pas anglais.
Je le parle le fleur ce magnifique, le romantique..
Je le parle le fleur ce magnifique, le romantique..
Çok az Fransızca biliyorum ama yumurtalarını almak isterim.
Je parle le francais un petit peu, but I'd like to borrow your eggs. Oh!
Fransızca biliyorum.
Je parle Belgique...
Parle francais?
Parle Francaise?
Parle Francais?
Parle Francaise?
- Fransızca biliyor musun?
- Vous parle le francais?
- Parle Francaise un peau.
- Parle Francaise un peau.
Fransızca olduğunu söyleme. Je parle Français.
And don't tell me it was french, parce que je parle francais, honey.
- Fransızca biliyor musunuz?
Parle francais?
Böyle çatıktı kaşları, büyük öfke içinde sataşırken Polonyalılara.
So frowned he once when in an angry parle he smote the sledded Polacks on the ice.
- Evet. Ben de biraz biliyorum.
Moi, je parle un peu français.
Adı Kinvaras.Ana tarzları "parle" ymiş.
Their main mode of combat was parlay.
30 Kasım, Malad 5 Aralık, Andheri 8 Aralık, Vile parle
November 30, Malad December 5, Andheri December 8, Vile parle
Bir tabela asarız "On parle francais" diye, .. turistler geldiğinde, onların dillerinde konuşurum...
We put up the sign "On parle francais", the tourists came, I spoke to them in their language...
- Tu parle francais?
- Tu parle francais?
Onun kim olduğunu bilseydiniz, gülmekten çatlardınız.
Si vous saviez de qui je parle, vous seriez mortes de rire.
Hayır, eski karımdan bahsediyorum.
Non, je parle de ma future ex femme.
Fransızca "konuşamıyorum".
Je ne parle pas a lot of French!
Bugünlerde, bisküvilere bile Parle-ji diyorlar.
Even biscuits are called Parle-ji these days.
"Fransızca konuşmanı çok seviyorum."
J'adore quand tu parle francais.
Fransızca konuşabiliyorum.
Je parle français.
"Hayır, ciddiyim. Fransızca konuşuyorum".
Non, c'est vrai, je parle francais.
Biraz Fransızca biliyorum.
Je parle Français, kind of.
Perşembeleri parle italiano istiyorum.
I want to parle Italiano on Thursdays.
- Je parle pas français ( Ben Fransızca konuşabiliyorum ).
- Je parle pas français.
Üzgünüm, İngilizce bilmiyorum.
Desole, je parle pas anglais.
Fransızca biliyor musun?
Je parle un peu francais.
Evli ve Vile Parle'de yaşıyor.
Lives in Vile Parle and is married.
â ™ ª Dominique-inique-inique peşine takılıverdi â ™ ª â ™ ª Yoksul bir gezginin â ™ ª â ™ ª Her yolda, gidilen her yerde Ağzında sadece â ™ ª
♪ Dominique-inique-inique s'en allait tout simplement ♪ ♪ Routier, pauvre et chantant ♪ ♪ En tous chemins, en tous lieux, il ne parle ♪
â ™ ª Ağzında sadece Yüce Tanrı'nın adı â ™ ª â ™ ª Bir gün bir dinsiz, dikenler arasında sürünürken â ™ ª â ™ ª Dominique tek bir duayla adamın Tanrı'yı duymasını sağladı â ™ ª
♪ Il ne parle que du Bon Dieu ♪ ♪ Certain jour un hèrètique par des ronces le conduit ♪ ♪ Mais notre père Dominique par sa joie le convertit ♪
Bu gece, 12 : 30 Ville Parle tren istasyonu.
Ville Parle railway station.
Belki gitmeden önce Fransızca öğrenmeliyiz.
Maybe we should learn how to parle francai before we go.
Fransızca biliyor musun?
( Alex ) Tu parle francais?
Je parle le francais.
Je parle le francais.
- Je parle le francais.
Je parle le francais.
Anlayamıyorum çünkü sadece Fransızca öğrenmiştim, o da je parie un peu.
I can't tell,'cause I-I only took French, and je parle un peu
İngilizce konuşamıyorum.
Je ne parle pas Anglais.
Onunla mı konuştun?
Tu as parle avec elle? Yeah.
Fransızca konuşamıyorum.
Me parle-vous no French...
- İngilizce konuşamıyorum.
Oh, je parle pas anglais, moi, hein?
Fransızca : "İngilizce bilmiyorum."
Je Ne parle pas l'Anglais.
Ben Fransızca biliyorum. "
Je parle français!
Je parle Francais couramment.
Oui, je parle français, couramment.
Parle-moi statue de pierre, statue de bois
It truly doesn't matter if I have you near or not it's like you're with me
( Il ne m'a pas parlé d'amour )
♪ Il ne m'a pas parlé d'amour