Patents tradutor Inglês
266 parallel translation
Tungsten madeni, birkaç patent, Mundson'un başını çektiği yönetime bağlı yarım düzine kadar şirket.
The tungsten mine, a few patents, a dozen small corporations that formed one organisation with Mundson at the head.
- Patentler Almanlara aittir.
- You saw the patents were German.
Üç yil önce Arjantin bize savaş ilan ettiği zaman, - - Mundson'un patentleri almasına izin verdik.
Three years ago, when Argentina was poised to declare war against us, we allowed Mundson to buy our patents.
Sizden sadece patentleri ve imzalı anlaşmaları istiyoruz.
All we want from you are the patents and the signed agreements.
Reaktörler üstündeki çalışmalarınız hakkında Patents Journal'de bir yazı vardı.
There was a piece in the Patents Journal about your work on reactors.
Yeni radar patentlerini okuyalı henüz bir yıl olmadı.
It wasn't a year ago I read somewhere about the new radar patents.
Patentleri, gizli üretimleri falan halledebilirim.
I can handle patents, process secrets...
Bize göre asıl amacı Sud-Aero'nun gizli patentlerini en yüksek fiyatı verene satmak.
We believe he intends to put Sud-Aero's secret patents up for sale to the highest bidder.
Görevin Dan, eğer kabul edersen Lowell'a patentleri satma şansı vermeden durdurmak ve şirketin kontrolünün artık onda olmadığına emin olmak.
Your mission, Dan, should you decide to accept it, is to stop Lowell before he has a chance to sell the patents, and make sure he does not remain in control of the company.
- Patentleri alacak mıyım?
- Will you get the patents?
Ayrıca Sud-Aero patentlerinden.
And the Sud-Aero patents.
Patentleri satışa çıkartmak sadece Birleşik Devletler'e düşman olanların ilgisini çekecektir. Bunu biliyorsun, Alex.
Selling those patents would be against the best interests of the United States.
Patentler hakkında da yalan söylediniz.
You lied about the patents.
Gelişen medeniyetlere değerli imtiyazları olanaklı kılan, geri kalmış gezegenlere modern teknikler getirmek için, bir bilgilendirme servisi organize ettim.
Yes, well, I organised a technical information service, bringing modern industrial techniques to backward planets, making available certain valuable patents to struggling young civilisations throughout the galaxy.
İmtiyaz sahiplerine telif hakkı ödedin mi?
Did you pay royalties to the owners of those patents?
Washington'dan gerekli patentleri aldık ve Busan bölgesi programdaki gibi uygun.
So, now that we have the patents from Washington, the busan plant can open as scheduled.
Patent hakları hakkında uzman bir avukat istiyorum.
I want a lawyer who's well versed in paten — patents.
Dokuz tane önemli icadın patenti var.
You have nine basic patents here.
Dokuz önemli patent.
That's basic patents.
Holt adamların iki patentini çaldı.
Holt beat them to two patents.
dokuz patent, altısı da beklemede.
Nine patents, six pending.
- Yılların araştırması, patenti, deneyi!
- Years of research, patents!
Kimyasal ve tıbbi patentleri ellerinde tutup, sonrada gelecekteki bir üretim olasılığına karşı... fabrika ve ekipmanları yok ediyorlar.
They get hold of the chemical patents and then they destroy the plants to prevent any further production.
Daha sonra, geliştirilen aşıların patentlerinden sadece milyarlar kazanmayacaksın... uzay programının da kurtarıcısı sanılacaksın.
Then, not only would you make billions... from the patents of the vaccines developed... but you would also be the supposed savior of the space program.
Boşanma, patent, göçmenlik ve vatandaşlık başvuruları...
Divorce, patents, immigration and naturalization.
Patentleri çalınmış, muhasebecileri onu parçalıyor.
Patents stolen, accountants ripping him off.
Ailemden haber alamayınca kime yazacağımı bilemedim.
With no news from my patents I can't think who to write to.
"Parlamento telif hakkı buluşların patentleri, dizayn ve ticari markalarla ilgili kanun çıkarmaya yetkilidir."
"The Parliament shall have power to make laws... with respect to copyrights, patents of inventions... and designs and trademarks."
Bazı ziyaretçilerin el koyduğumuz mallarının patentine sahibiz.
We hold patents on a few gadgets we confiscated from out-of-state visitors.
- Projeniz, uzaya uygun değildi.
Patents don't apply to outer space.
Patent hakları.
Basic patents.
20 mi, 30 mu patenti var?
He's got... what, 20, 30 patents?
Şey, patentler tek başına yeter.
Well, the patents alone.
Altı patentim var. Altısı da onay bekliyor. Bir tanesi sayesinde de evimi aldım, hatırlatırım.
I have six patents and six patents pending - one of which made me enough dough to buy my apartment house.
Sonunda böyle bir şehir buldum : Sapasağlam, 10.000 yıldır çöl altında... belkide açığa çıkaracağım yüzlerce örnek varken... ölmek üzereyim.
intact, deserted for 10,000 years... probably contains hundreds of patents that I can exploit... and I'm gonna die.
Tesla'nın patentleriyle Westinghouse Elektrik Şirketi'ni kurmuştu.
George Westinghouse, who created the Westinghouse Electric Company with Tesla's patents
Nikola Tesla, sonraki beş yıl içerisinde toplam 22 ABD patenti ile ödüllendirildi. AC motorlar, jeneratörler, transformatörler ve iletim hatları. Telefonun icadından sonraki en değerli patentlerdi ve Tesla'ya gitmişlerdi.
Over the next five years 22 U.S. patents were awarded to Nikola Tesla for AC motors, generators, transformers and transmission lines the most valuable patents since the invention of the telephone.
Tesla'nın laboratuvarını ziyaret etmiş ve derhâl, alternatif akım ile ilgili patentlerin tamamı için Tesla'ya bir milyon dolarlık bir teklifte bulunmuştu.
He visited Tesla's laboratory and, on the spot, he offered to purchase all the patents dealing with the alternating current system for one million dollars.
Sevgili Bay Tesla, İcat etmekte olduğun bu "yıkıcı terör" ün Avusturya ve İngiltere patentlerini aldın mı?
Dear Mr. Tesla, Have you the Austrian and English patents on that destructive terror which you have been inventing and thus make war henceforth impossible?
Patentlerimin 17 tanesini kullanıyor zaten.
He is using 17 of my patents.
Bir yıl sonra, Tesla'nın temel alternatif akım patentlerinin süresi dolmuştu.
One year later, Tesla's fundamental AC patents expired.
Celp, mahkeme kararı, ferman, ruhsat, asalet belgesi.
Summonses, decrees, edicts, warrants, patents of nobility.
Asalet belgesi mi dedin?
Did you say patents of nobility?
Asalet belgesi göstermek şart.
Patents of nobility must be provided.
Dinleyin. Bana giysi ayakkabı ve Tanrı aşkına yiyecek verin, belgenizi yazarım.
Listen, clothe me shoe me, for God's sake, feed me and you'll have your patents.
- Asalet belgeleri.
- Patents of nobility.
Belgeleri göster.
Show me the patents.
Will, benden belgelerini istediler.
Will, they asked me for your patents.
Mahkeme celbi, makale, emir, Sigorta, asalet izni.
Summonses, decrees, edicts, warrants, patents of nobility.
Asalet iznimi dedin?
Did you say patents of nobility?
Neden annemi sahte olan bir şeye inandırmakla uğraşayım?
Now, listen, Spock, you may be a wonderful science officer, but believe me, you couldn't sell fake patents to your mother. I fail to understand why I should care to induce my mother to purchase falsified patents.