Patio tradutor Inglês
576 parallel translation
Ona geri dönmesini ve ve taraçanın üstünde kalmasını söyledim.
I told him to go back and to hover over the patio area.
"Patio'mmuş."
"My Patio."
- Dışarıda verandada, Marcelo ile birlikte.
- And Francesco? - Outside on the patio with Marcello.
Avludaki çeşmede yüzlerce insanın gözü önünde banyo keyfi yaptı.
Well then he only ended up bathing in the patio fountain for an audience of hundreds.
- Karşı dairede oturuyor.
- She lives across the patio.
Bahçeden geçerken dikkatli ol.
You must be very careful as you cross the patio.
Size verandada bir içki vereyim.
I will bring you a drink in the patio.
- Veranda da yürümek istermisin?
Would you like to walk out onto the patio?
Terasa bir sayaç takacağım.
Putting a meter outside on the patio.
Gidelim, Kontes. - Ben terasta beklerim.
- I'll wait on the patio.
Az önce bay Trent'in evinde yaşadıklarımızdan sonra zihnimizi herşeye açık tutalım derim.
Yeah well after that apparition that was draped across Mr. Trent's patio, I would say we should keep our minds open to anything.
Avluya çıkıyoruz, haydi.
We go to the patio.
Mühimmat ve iaşenizi çabuk alın. Ve avluda toplanın.
Good, hurry and pick up your supplies and ammunition inspection on the patio.
Onları terasa koydum.
I put them in the patio.
Yeni bir bahçe duvarı yaptırdım, bir fıskiye, bir taraça.
Put in a new garden wall, a fountain, a patio.
Bu gece veranda da akşam yemeği olacak.
- Dinner's being served on the patio.
Veranda da akşam yemeği.
And dinner on the patio.
Tamam, haydi anne, verandaya bakalım.
Well, come on, Mother, let's go look at the patio.
Avluda şampanya içmiştik.
We had champagne on the patio.
Diğerleri terasta.
The others are on the patio.
- Geniş avlulu bir yer yani?
- A building with an open patio?
- Evet, güzel bir avlusu...
- A beautiful patio...
Bay Jennings, öyleyse? Oh, Bay Jennings onunla birlikte.
Uh, through the patio, sir.
Bir oyun parkında bir araya getirildik.
We congregate in them in a patio as this.
Avluda, sanırım.
He's on the patio, I think.
- Terası demek istiyorsun galiba.
- Oh, you mean the patio. You mean this.
deliksiz uyurken bulduklarını söylediler.
on one of their patio chairs at 4 : 00 a.m.
Kendisi bahçede.
She's out on the patio.
El Patio Restoranı'nda mı?
El Patio Restaurant.
Yiyecekler ve içecekler avluda, herkes için
Refreshments on the patio, everyone.
Biliyorum ama havuzunun etrafına küçük masalar koyarsa avluda büfe için yer açılacaktır.
I know, but she puts little tables around her swimming pool, and then there's room on the patio for the buffet.
Beyler niçin gidip avluda beklemiyorsunuz?
Why don't you gentlemen go on and wait in the patio.
Dışarı çıkalım.
Let's go into the... patio.
Sizin için doğu kısmında, kahvaltı hazırladım.
I have arranged breakfast for you on the east patio.
"post-koloniyel bir modifikasyon."
" Opening out to a shrubbery-flanked patio.
Balkona mı?
The patio?
Evet, balkona çık ve 100'e kadar say bitirdiğinde ben çıplak olacağım.
Yeah, go out on the patio and count to 100... and when you're finished, I'll be already undressed.
Balkonda olacağım.
I'll be on the patio.
Öğleden sonraları pencere önünde oturuşunu elbiselerimi dikişini limonlukta çiçeklerle ilgilenişini iç avluda, nereden geldiği belirsiz mobilyaları cilalayışını ve geceleri en sevdiği romanları okuyuşunu hatırlıyorum.
I remember her sitting next to a window in the afternoons sewing my dresses, in the greenhouse taking care of her flowers. In the patio varnishing old furniture she got from God knows where. And at night reading the novels she liked so much.
Onu verandada bırakamayız!
We can't leave her on the patio!
Verandadaki çiçekleri sulamayı unutma.
Don't forget to water the plants on the patio.
- Taraça.
- Patio.
Ah evet, taraça.
Oh, yeah. Patio.
Taraçanın kapılarını düşündük de bir manzara penceresi benim daha çok hoşuma gidiyor.
We thought about patio doors, but I fancy a picture window myself.
"Çitleri düzelt, çimleri biç, verandadaki eşyaları boya, camları sil, garajı temizle, takma diş kupasını fırçala."
"Trim the hedges, mow the lawn, paint the patio furniture, wash the windows, clean out the garage, scrub the denture cup."
Gördünüz mü bahçede yemek ne güzelmiş.
See, it's nice enough to eat on the patio.
" Bahçede bir mangal
" A grill out on the patio
" İki yatak odası, iki misafir odası, banyo ve avlu.
" Two bedrooms, two reception rooms, bathroom, and patio.
Verandası var ; teras.
A veranda, a patio.
Verandada yenilen öğle yemeğinin...
- Over lunch on the patio...
Patio Sitesinde.
The Patio Apartments.