Pek iyi görünmüyorsun tradutor Inglês
295 parallel translation
- Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so well
Şimdi dükkana dön, sonra eve git ve ilacını al. Pek iyi görünmüyorsun.
Go back to the store, and go home and take your medicine.
- John Amca, pek iyi görünmüyorsun.
- Uncle John, you don't look so good.
Böyle pek iyi görünmüyorsun.
You don't look very good like that.
Pek iyi görünmüyorsun Bay Davies.
You don't look very well, Mr Davies.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so hot.
Kızınca pek iyi görünmüyorsun.
You're not so pretty with red ears.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so good.
Sevgilim, yolculuğun sana iyi gelmesini umuyordum ama korkarım ki, pek iyi görünmüyorsun.
You know, darling, I hoped the trip would be good for you, but... I'm afraid you don't look so well.
Pek iyi görünmüyorsun.
You're not looking so good
Sen de pek iyi görünmüyorsun. Ben mi?
THINGS HAVEN'T CHANG ED WITH ME IN YEARS.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look too good.
- Pek iyi görünmüyorsun, Cable.
- You don't look so good, Cable.
Pek iyi görünmüyorsun.
You're not looking too good.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look too well.
- Sen de pek iyi görünmüyorsun.
- You don't look so hot yourself.
Pek iyi görünmüyorsun.
You're in quite a state.
Sen de pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so great either.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so well.
Bugünlerde pek iyi görünmüyorsun. Her zaman kavgalara katılamazsın.
You ain't looking so good, you're tensed up all the time.
Hayatım, pek iyi görünmüyorsun.
Honey, you don't look so well.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look very nice.
Zavallı babam, pek iyi görünmüyorsun.
Poor father, you don't look too good.
- Pek iyi görünmüyorsun.
- You don't look so hot.
Pek iyi görünmüyorsun.
You're not looking Too good, kid.
Pek iyi görünmüyorsun evlat.
You don't look so hot, kid.
Pek iyi görünmüyorsun. - İyi hissediyorum ama.
Uh, you don't look so good.
- Pek iyi görünmüyorsun.
- You don't look so good.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look very good.
Sevgili kızım şu anda pek iyi görünmüyorsun.
My dear girl... you don't look much now.
Pek iyi görünmüyorsun.
You don't seem awfully well.
Pek iyi görünmüyorsun, değil mi?
Not looking good so far, is it?
12 saatlik uykudan sonra pek iyi görünmüyorsun.
For 12 hours sleep, you don't look so good.
Pek iyi görünmüyorsun.
I mean, you don't look so good.
Pek iyi görünmüyorsun, Jerome.
You don't look well, Jerome.
Sen de pek iyi görünmüyorsun.
You don ´ t look too brighteyed, either.
- Pek iyi görünmüyorsun Josh.
Wow, Josh. You don't look so good.
Haklısın, pek iyi görünmüyorsun.
You're right. You don't look good.
- Pek iyi görünmüyorsun.
- You don't look too well.
Pek iyi görünmüyorsun, örnek insan.
MOLLY : You don't look too good, sport.
— Oha Stan, pek iyi görünmüyorsun.
- Stan, you don't look so good.
Doğrusu pek iyi görünmüyorsun.
You don't look too good.
- Bugün pek iyi görünmüyorsun.
You don't seem so good today.
Sen pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so good.
- Pek iyi görünmüyorsun.
You don't look so good. I'm just tired.
Hey, ah, pek iyi görünmüyorsun.
Hey, uh, you don't look so good.
Pek iyi görünmüyorsun, ahbap.
You don't look so good, man.
- Pek iyi görünmüyorsun.
You don't seem to be doing too well. - I have a musician's insurance.
Pek de iyi görünmüyorsun.
You are looking not well at all.
Otur bir müddet. İyi görünmüyorsun pek.
Sit down for a spell You don't look so well
Neyin var, Hikaru-chan? Pek iyi görünmüyorsun.
What's wrong, Hikaru?