Perks tradutor Inglês
706 parallel translation
Eski Vali ve Dupuis arasında vergi tahsildarlarının maaşı ve ek gelirleri hakkında yeni bir tartışma başlamıştı.
A new altercation started between the former Mayor and Dupuis about tax collectors'wages and perks
Belki daha fazla hediyeler de alabilirsiniz.
There might be, er... other perks, if we get on well together.
Düşünsene, bir müdür.
Perks and a percentage.
Onları avanta, tütün ve bunun gibi şeyler için satmış.
He sold them out for perks, tobacco, and things like that.
Yan Tian Long sana iyi para vermiş olmalı dosttunu bile unutturacak kadar hemde
Yan Tian Long has given you perks and you forget your friends
Kusura bakma delikanlı, yapacak çok işim var. İstasyon Amiri tıraş olmak için Leeds'e gitti. Perks bu konuyla ilgilenmek zorunda.
Well just excuse me young man, I've got a lot to do cos the Station Master's having his hair cut in Leeds, you see and Perks must be about it.
- Perks de kim Perks?
- Perks? Who's Perks?
Ben Perks.
I'm Perks.
Neden yavaş gidiyor, Bay Perks?
Why is it going so slowly, Mr. Perks?
Teşekkürler, Bay Perks.
Thank you, Mr. Perks.
Adım Perks.
The name's Perks.
Çok teşekkür ederiz, Bay Perks.
Thank you very much, Mr. Perks.
- Teşekkürler, Bay Perks.
- Thank you, Mr. Perks.
Bu mektubu ona iletmesi için Bay Perks'e verin.
You can give my letter to your Mr. Perks to give to him.
- Onu bizim eve götüreceğiz, Bay Perks.
- We'll take him home with us, Mr. Perks.
Perks bahçesindeki çileklerden vereceğini söylemişti.
Perks promised me some from his own garden ages ago.
- Günaydın, Perks.
- Good morning, Perks.
- Teşekkür ederim, Perks.
- Ah, thank you, Perks.
- Sizin doğum gününüz ne zaman?
- When's your birthday, Mr. Perks?
Sırların mı, Bay Perks?
Not secrets, Mr. Perks.
Çünkü o gün Bay Perks'in 42. doğum günü.
Well, it's Mr. Perks'birthday, he's 42.
- Perks çok iyi bir isim değil.
- Perks isn't a very pretty name.
- Herkes Perks'i sever, değil mi?
- Perks is so nice to everyone, right?
Benim tek korkum Bay Perks'in bu hediyeyi kabul etmemesi.
I only hope Mr. Perks won't be offended and think it's charity.
Perşembe günü Bay Perks'in doğum günü hediye vermek ister misiniz?
It's Mr. Perks'birthday on Thursday, would you like to give him a present?
Üzerimi değişmekte biraz geç kaldım. Perks bugün doğum günü olduğunu söyleyince fazladan temizlik yapmak zorunda kaldım.
I'm a bit late changing, Miss, owing to me having had an extra clean up today along with Perks happening to say it's his birthday.
Hayır, Iütfen ağlamayın, Bayan Perks.
Oh, don't, please don't, Mrs. Perks.
Bu, Perks'in kutlayacağı ilk doğum günü. Hatta küçükken bile kutlamamış.
Why it's a birthday such as Perks never had, not even when he were a boy.
Kalıp Bay Perks'in de mutlu olup olmayacağını görebilir miyiz?
Could we wait and see if Mr. Perks is pleased too?
Çörekler için tabak alabilir miyim, Bay Perks?
Could we have a plate for the buns, Mrs. Perks?
Sizin sevineceğinizi düşünmüştük, Bay Perks.
We thought you'd be so pleased, Mr. Perks.
Bayan Perks'in bizim küçülen kıyafetleri değerlendirebileceğini düşünmüş.
She thought Mrs. Perks might like some of Phyllis'things.
"Bu kadar saygı duyulan bir adama bu kadar küçük bir şey yapmak..."
" You tell Mr. Perks it is a pleasure to make a little trifle for a man
Dostluğumuzun bahçesi hep yeşil olsun, Bay Perks.
May our garland of friendship be ever green, Mr. Perks.
Selam, Bay Perks, ne demek istediniz?
Hello, Mr. Perks, how do mean?
Gidip onları halledeyim.
Perks must be about it.
Perks demiryolu hattında onları görebileceğimiz söyledi.
Perks says we can see them going along by the line.
- Hayır, Bay Perks, elbette abartmadınız.
- No, Mr. Perks, of course it's not a liberty.
Bay Perks, sizi en az amcamız kadar çok seviyoruz. Fakat böyle bir gün derken?
Dear Mr. Perks, we love you quite as much as if you were an uncle of our own but on a day like what?
Em... fakat sandım ki, Bayan Chandler, Bay Perks'ı onaylamıyordunuz.
Um... but I thought, Miss Chandler, that you didn't approve of Mr. Parks.
Görüyorsunuz, Sarışın'ın tazminatı ödeniyor.
As you can see, your protégé enjoys certain perks.
Bu, avantajlarından yalnızca biri.
That just happens to be one of the little perks.
Gelecek yıl başka avantajlarınız olacak :
But next year, you'll have other perks :
Komisyonlar, ek harcamalar, günlük masraflar, silahlar yol masrafları, toplam 210.000 $.
With the cost overrides, perks, per diems, light armaments... mileage bonus, $ 210,000.
Ayrıca bir sekreter, su bombalarımı atabileceğim bir pencerem olacak olması da avantaları.
Got a secretary, a window for water bombs, all the perks.
Özel kolej çocuklarının ayrıcılıklarına sahip değilim.
I don't have the perks of you private college kids.
İşin iyi... avantan var.
Now you do good... you get perks.
Fazla fazla avantan var.
Lots and lots of perks.
Ajansın sana ekstra ikramiye verdi mi yoksa sadece 3 gün izinle mi yetindin?
Did the agency give you extra perks with that, or just those three days off?
Yaşayan bir tanrının annesi olmak isteyen birçok gönüllü vardır.
There are many perks in being the mother of a living god.
6 haftalık tatil, yönetim değişirse tazminat, emeklilik poliçesi ve elbette şirketin jet uçağını kullanabilirsin.
Naturally, there are various perks, six-week vacation, golden parachute clause, pension plan, and, of course, use of the company jet.