Pieter tradutor Inglês
113 parallel translation
- Pieter, kim o?
- Pieter, who is it?
- Pieter, sessiz ol.
- Pieter, be quiet.
Hoşçakal, Pieter.
Bye, bye Pieter.
# Ben, Amsterdam noteri Barchman, ifadeyi onaylıyorum, 05 Haziran 1642.
To this I testify, Pieter Barchman, notary in Amsterdam, on 5 June 1642.
Kardeşim Pieter Dirx'in mektubu.
That's a letter from my brother Pieter Dirx.
Peter!
Pieter?
Oradan gayet iyi çıktık.
Here got out as it should, Pieter.
- Peter, hadi başlayalım.
Pieter? May is the time.
Hadi, çabuk ol!
Pieter! Faster!
Peter? !
Pieter?
- Peter!
Pieter!
Peter!
Pieter!
- Peter?
Pieter.
- Bay Fynn'in düşündüğü biri var. Pieter...
- Mr. Fynn has someone in mind.
- Nasılsın, Pieter?
How's it going, Pieter?
Pieter.
Look here. Pieter.
Peter...
Pieter?
Haydi, Pieter.
Come on Pieter, quickly.
Pieter, bana yardım et!
Pieter... come here.
- Ben Pieter Van Beck.
- I am Pieter Van Beck.
Luis ve Pieter'i alın.
Get Luis and Pieter.
Pieter'ı getir.
Bring Pieter over.
Pieter'ı hazırlayın, sırada o var.
Get Pieter ready next.
Ya sen, Pieter?
You, Pieter?
Dediğin gibi, başa gelebiliyor, ha, Pieter?
As you say, they just happen, Eh, Pieter?
Pieter Von...
Pieter Von...
Pieter, Peder!
Pieter! Father!
Pieter!
Pieter!
Pieter, şimdi sorunumuz bu değil.
Pieter, that's not the problem now.
Pieter, beni dinle ve bir kere olsun karşılık verme.
Pieter, listen to me and don't talk back for once.
Pieter! Pirzolayı getir.
Pieter... chops...
Pieter!
Pieter.
Bunu efendinin müşterisi Pieter Van Ruijven'ın evine götür.
Take this to the house of your master's patron, Pieter van Ruijven.
Baba, anne, bu Pieter. Kasabımızın oğlu.
Father, mother, this is Pieter, our butcher's son...
Griet, sen Pieter'la git.
Griet, you go on with Pieter there.
Arka kapını çalanlar da mı var, Pieter?
Something knocking at your backdoor as well, Pieter?
- Pieter'e gideriz öyleyse.
- No? W e'll go to Pieter.
- Hayır, Pieter evinde değil.
No, Pieter is not home.
Bu bir yaz işi, Pieter.
A summer job, Pieter.
Pieter patronla yemeğe çıkmıştı.
Pieter had dinner with the boss.
Pieter'in iş arkadaşları bu hediyeleri, bağış olarak göstermek için bir beyanname imzalamak zorundalar.
Pieter's colleagues have to sign this affidavit... stating the things were gifts. Donated.
Bir saat geçmesine rağmen, Tom Pieter'in omzunda uyuyordu.
And yet an hour later, Tom's napping on Pieter's shoulder.
Pieter, biliyorsun.
Pieter, you know it.
Van Goppel'lerin bedelini fazla mesai yaparak mı ödeyeceksin, Pieter?
Working overtime to pay for your Van Goppels, Pieter?
Ben Pieter.
It's Pieter.
Theo, ben Pieter.
Theo, it's Pieter.
Peter?
Pieter!
- Coetzee.
Pieter...
Bir sorun mu var?
Pieter, is something wrong?
O, senin sorumluluğunda. Yanından hiç ayrılma.
Pieter, you're responsible for him.
Pieter'a onu aradığını söyleyeceğim.
I'll tell Pieter you asked after him.