Pijama tradutor Inglês
1,017 parallel translation
- Pijama, bayım.
- Pajamas, sir.
Sana pijama veremem.
I won't be able to give you any pajamas.
Ne? Üç ipek pijama.
- Three pairs of... silk pajamas.
Bluz veya pijama için harika bir mal.
Wonderful stuff for a blouse, pajamas.
Pijama giymemelisin.
You shouldn't wear pajamas.
Sende fazladan pijama bulunmaz, değil mi?
You wouldn't happen to have an extra pair of pajamas, would you?
- Bir tenis süeteri bir gömlek temiz sabahlığım ve bir pijama.
- Here's a tennis sweater... a shirt... a nice robe, clean... and also a pair of pyjamas.
Pijama.
Pajamas.
Pijama giymem.
I don't wear pyjamas.
Sizin yerinizde olsam, Pijama giymezdim.
And if I were you, I wouldn't stay in my pajamas.
İki pijama.
Two pyjamas.
İki pijama!
Two pyjamas!
- Pijama!
- Pyjamas!
Şu dolapta pijama ve ropdöşambır var.
You'll find pajamas, a robe in the closet there.
- Kes sesini, bana kuru pijama getir.
- Oh, shut up, and get me some dry pyjamas.
Üst katta pijama ve sıcak su var.
There's pyjamas and hot water upstairs.
- Pijama alacaktım.
Pajamas.
- Sen pijama ve gömlek almayacak mısın?
- Brought pajamas and your yellow shirt?
Diğeri yırtılmış olduğu için sizin başka bir pijamanızı giymek cüretini gösterdim. - Yırtık olan pijama nerede?
I took the liberty of putting on another pair of your pyjamas... after the other one had been ripped off.
Yeterince pijama var.
We have plenty of extra PJs.
Sadece bana pijama gerekmez.
Myself I sleep in the altogether.
Pijama giymişti, gömleğinin önü açıktı.
Wearing pajamas, the coat open.
Sana pijama getireyim.
I'll get you a pair of pajamas.
Güzel bir pijama ile uygun olur!
A nice pyjamas belongs with it!
Ortam lanet bir pijama partisi gibi.
Looks like a goddamn pyjama party.
Balık, muz, eski pijama Koyun, sığır ve alabalık
Fish, bananas, old pajamas Mutton, beef and trout.
Balık, muz, eski pijama Koyun, sığır ve alabalık
Fish, bananas, old pajamas Mutton, beef and trout
Balık, muz, eski pijama TELEVİZYON MERKEZİ
Fish, bananas, old pajamas, mutton...
Çünkü, sinir krizi geçiriyorum Doğru düzgün bir pijama bile bırakmamışlar.
Because I'm having a breakdown and they didn't leave me decent pajamas.
Pijama giymeyi seviyorum.
I like to wear pyjamas.
Pijama değil.
Not the pyjama.
Pijama onun tarafından çalındı...!
The pyjama was stolen by this...!
- Pijama.
- The pyjama.
Başka bir pijama alacağım.
I will get another pyjama.
Bu demektir ki, garaja pijama ve terlikleriyle gitmiş olmalı.
That would mean that he would have to have gone to the garage in his robe and slippers.
Yarın seni Sulka'ya götürüp sana pijama diktireceğim.
I'm gonna take you to Sulka's and have some pajamas made for you.
- Pijama mı dikiyorlar?
- They'll make pajamas for you?
Pijama belki, ama don asla.
Pajamas maybe, but no BVDs.
Üzerindeki pijama da ne?
What's with the pyjamas?
Misafirlerle dolu bir salona pijama ile girmek nasıl bir duygu, biliyor musunuz? Şimdi size göstereceğim.
Do you know how it feels standing among a bunch of strangers in your pyjamas?
Babanın pijama takımlarından birini buldum.
I found a pair of your father's pajamas.
Gecenin bir yarısı tuvalete ya da mutfağa gitmem gerekebilir. Pijama giymeyi sevmediğim ve hiç pijamam da olmadığı için heyecan aramıyorsan, ya da kızının anatomi konusunda erken bir eğitim almasını istemiyorsan, kapını kapalı tut derim.
Because I may have to go to the potty or the fridge in the middle of the night and because I don't want to put on jammies, which I don't own anyway unless you want a thrill, or your girl an advanced education I'd keep my door closed.
Bana patlayıcı pijama gibi geldi.
Looks like high-explosive pyjamas to me.
Bunlar pijama.
These are pajamas.
Bana ömründe hiç... pijama görmediğini söyleme.
You aren't going to tell me you've never in your life seen pajamas?
George, niye öğle vakti üzerinde pijama ve robdöşambr var?
George, how come you're wearing your robe and pajamas in the afternoon?
Dört ipek pijama.
Four silk pajamas.
Pijama giymem ki ben, sadece gecelik giyerim.
I don't wear pajamas, just nightshirts.
Her haftasonu pijama partine gitmesini bekleyemezsin ki.
You can't expect her to go to a slumber party every weekend.
"Aşk Hikayesi" mi yoksa "Pijama Oyunu" mu?
I've returned after 3. Was it a "Love Story"? More like "Singing in The Rain".
Pijama mı gördün mü?
Have you seen my pajama top?