Pipes tradutor Inglês
1,691 parallel translation
Neyse, biri borularınıza çorap atıp durmuş.
Anyway, someone's been flushing socks down your pipes.
Yoksa borularınızı açmak için yakında yine gelirim.
Otherwise I'll be back here in a couple of days to snake out your pipes all over again.
Yarın boruları tamir edeceğiz. İsterseniz bu gece iyice bir keselenip temizlenin.
hey, we're fixing the pipes tomorrow, so you guys might want to give your dirty asses a good scrubbing tonight.
- Ya da borularımızı tamir etmemizi söylüyor olabilir.
- Or it could be a sign that we need to get our pipes fixed.
Borular.
Pipes.
Tüm borular numaralanmış ve yerleri belirlenmiş.
All the pipes are numbered and located.
Evet, ama ya borular gerçekten hasarlıysa?
Yeah, but what if the pipes are really damaged?
Çünkü herşeyi yeni yaptırmıştık.
Copper pipes.
- Boruyu temizlemeliydim.
- Should have cleaned the pipes. - What?
- Ne? Keşke diyorum borular temiz olsaydı.
I wish the pipes were clean.
Ciğerleri öylesine güçlü ki inanamazsınız.
He's got a set of pipes on him you wouldn't believe.
Ben de gayda çalarım
While I the pipes do play
# Kavallar, kavallar çağırıyor
♪ The pipes, the pipes are calling
Sen benim borularımı incelemeden önce birbirimizi tanımalıyız, öyle değil mi?
We must get to know each other first before you take a look at my pipes.
Borular donmuştu, bu yüzden onları yıkayamadım.
The pipes were frozen, so I couldn't wash them.
Duvarlardaki borulara.
The pipes in the walls.
- Tellerini ısıt, sıra sende. Kirk'ten sonra çıkamam.
Well, get those pipes warmed up,'cause you're on deck.
- Evet, kesinlikle.
Bizarro choice of tune, but she's got some pipes.
Borular eski.
pipes are old.
Bu eski demir boruları bakırlarla değiştirmelisin.
You've got to swap out all these old iron pipes with copper.
Bazı boruların değişmesini istediğinizi söyledi.
Said you needed some pipes replaced.
Boruların durumuna göre değişir.
That depends on the condition of the pipes.
- Şu kaslara bak.
- Look at these pipes.
Boruların içinde olmalı.
It's gotta be in the pipes!
Borulardan geliyordur.
It must be the pipes.
Pipolar, bonglar, cigaralar, kekler.
Pipes, bongs, joints, baked goods.
Borularımı tamir etmek ister misin?
Are you here to fix my pipes?
Ancak bu boruların bu kadar basınca dayanabileceğini sanmıyorum.
But I don't think the pipes can hold the pressure much longer.
En beğendiğim kısmı, egzozun içine alkolü nasıl yerleştirdiğin.
I liked how you rigged the exhaust pipes to handle the alcohol.
Boruları nikel krom alaşımıyla kapladım.
- I, er... I lined the pipes with a nickel chromium alloy.
birçok hikaye var. komşularının borularındaki sızıntıyı nasıl buldukları filan.bu tarz şeyler.
A lot of stories about how they discovered a leak in their neighbor's pipes and so on and so forth.
Uzunlamasına bir kamyondu. Arkasında kocaman üç tane lağım borusu taşıyordu, haliyle bütün yol boyunca, bu günlerce sürdü, lağım borusu içinde dünyayı şu şekilde izledik.
It was a flatbed truck with three huge sewer pipes on the back, so I spent It was days in the back of this truck, in a sewer pipe, watching the world go by just like that
En büyük rakiplerimizden biri Si-U cemiyetiydi.
One of the pledges pipes in that our rivals, si-u.
Benimle paylaştığınız şeyler sık sık basit olaylarla açıklanabilir. Gıcırtılı evler ya da tıkırdayan borular ya da bildiğiniz gibi, bazı normal şeylerin olması insanları korkutabilir, çünkü yüksek derecede stres altındadırlar.
More often than not, things that you've shared with me can be explained away by simple things, like squeaky houses or rattling pipes or you know, some normal thing that's going on that has people more freaked because they're under a high degree of stress.
O gün öğrendim ki, browni denildiğinde demir boru anlayacaksın.
I learned that day, pie meant the iron pipes.
Odada tıslar, öksürür kalorifer boruları
# In this room, the heat pipes just cough #
Sorun borularda.
It's the pipes that are the problem.
Aslında trafiğin matamatiksel modeli borulardan akan suyun akışkanlar dinamiği için kullanılan yöntemle aynı.
The mathematical model of traffic is the same as that used... for the dynamics of fluids, of water running through pipes.
... içinde farklı farklı yönlere akan sularla birlikte.
It's a network of pipes... with water flowing in different directions.
İçerde, boruları değiştiriyor.
He's inside, changing the pipes.
Eski çelik boru paslanmış ve çürümüş.
Old steel pipes, all rusty, plugged up.
En iyisi, tüm boruları söküp yerine PVC boru döşemek.
The best thing to do would be to tear them all out and put in PVC pipes.
Su borulardan geliyor.
Uh, well, the water comes from the pipes.
- Peki borulara nereden geliyor?
- And where do the pipes get it?
Borulara nereden geliyorsa.
From... - wherever the pipes get it.
Dediğim gibi, fareler boruların altında üstünde koşmaya bayılırlar.
Like I said, mice like to run up and down the pipes.
Eski ev, eski borular
Old houses, old pipes.
Borulara dikkat et.
Careful with these pipes.
Hey, bazı tiz seslerin var.
I could tell you've been on a spree hey, you got some pipes.
Borular nerede?
OK, where are the pipes?
- O borular yıllardır kullanıImadı.
Those pipes haven't been used in years.