English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Pitch

Pitch tradutor Inglês

4,181 parallel translation
Percy ile yaptığımın aynısı.
It's the same one I tried to pitch Percy.
Bu düzenin bir parçası da bu.
That was part of the pitch.
Ben de sahibi Cameron Lynch'i onları BlueBell'e getirmesi için 6-7 kere aradım.
So I called the owner, Cameron Lynch, to pitch'em BlueBell, six, seven times.
Sensin, Brick Breeland. Sezonun geleneksel açılış atışını yapıyorsun.
It's you, Brick Breeland, throwing out the ceremonial first pitch of the season.
Nasıl atış yaptığını gördüm.
I've seen you pitch.
Kolunu bile germeden saatte 160 km hıza çıkabiliyor.
Even without backswing he could hit a 160 km / h pitch
Oyun kuralları Bay Go için uyarlandı. İlk alış Bay Go'dan!
It's a man's game so the animal has to adapt 1st pitch to Mr. Go!
Moon'un saatte 128 km'lik kavisli atışını ezdi geçti!
He smashed Moon's 128 km / h curve pitch!
Moon'un ikinci atışı.
Moon's 2nd pitch
Moon kavisli atış yapmasa iyi olur. Ne demiştim?
Moon shouldn't pitch breaking ball
Ve 3. atış!
Here comes the 3rd pitch!
Moon'un saatte 158 km'lik atışını karşıladı!
He smashed Moon's 158 km / h pitch!
Atıcı pozisyon aldı ve ilk atış!
The pitcher winds up and 1st pitch!
Tam kararında bir atış!
It was a perfectly controlled pitch!
Kim'in 4. atışı Zıpladı ve karşıladı!
And Kim's 4th pitch! He jumps! A backflip!
Bugün açılış töreni var.
There's a ceremonial first pitch today
Ama Bay Go pek de sallamıyor.
Mr. Go didn't react to the pitch at all
Yoon geriliyor ve atış!
Yoon winds up! Here's the pitch!
Ve işte 5. atış!
Here's the 5th pitch
Atış değil taarruz yapıyor sanki!
His pitch is practically an assault!
İlk atışı karşılıyor!
Swinging at 1st pitch!
Bay Go, Zeros'un şimşek gibi toplarını ıskalıyor.
Mr. Go falls prey to Zeros'powerful pitch
Hepimiz üzerimize düşen görevi yapmalıyız.
We all have to pitch in and do our part.
O ameliyatını yaparken ben kenardan anlatsam?
Can't I just pitch to him during surgery?
Biliyorum, zifiri karanlık.
I know. It's pitch dark.
İkimiz de doğru basılmış nota gibiyiz.
Well, we both have perfect pitch.
Bazen, kardeşler aynı karakterlerde olabilirler. Mesela doğru basılmış nota gibi ya da insanları öldürmek gibi.
Sometimes siblings share certain traits like, you know... perfect pitch... killing people.
Tamam, önce kahvaltı ederiz sonra konuşuruz.
Fine, we'll eat breakfast and then I'll pitch it to you.
Şimdi kendini Viyana'da Stavros'a onun yeni nakliyatçısı olup uluslararası ticarete atılmak isteyen bir iş kadını olarak tanıtacaksın.
Now, in Vienna, you'll pitch yourself to Stavros as a businesswoman looking to expand into international trade as his new shipping agent.
Bunu Will'e yedirebilirsen sana 100 dolar veririm.
I'll give you $ 100 if you go pitch that to Will.
Haydi, atış için bekle atış için bekle.
All right, wait for the pitch now, wait for the pitch, you got this.
Zamanlamayı iyi ayarla zamanlamayı iyi ayarla, bu sayı sende.
Wait for the pitch, now, wait for the pitch, you got this.
Bilirsiniz, bir müzisyenin mükemmel bir ses perdesi olabilir.
You know, the way a musician might have perfect pitch?
Sen neden Hollywood'lu senaristlerin yanında değilsin?
Don't you have a cop series to pitch to Hollywood?
- Mükemmel bir sunuş, tıpkı babam gibi.
Perfect pitch, like my dad.
Ne, ilk kurdeleni mi keseceksin?
What, are you throwing out the first pitch?
Peter'a ben söylesem daha iyi olur diye düşünüyordum da.
I just feel like I should be the one to pitch it to Peter.
- Ben Peter'a söylerim.
- I'll pitch it to Peter.
Star Lab'ın parçacık hızlandırıcısına karşı yapılan gösteriler 5 protestocunun daha tutuklanmasıyla doruk noktasına ulaştı.
Demonstrations opposing the construction of the new Star Lab's particle accelerator have reached a fever pitch with five more protestors being arrested.
Öyleyse ne kadar vereceğinizi mesajla bildiririm.
Then, I'll text you on how much we'll pitch in.
Sizi işaret eden garip bir durumla karşılaştım.
Uh... I got a bit of an oddball to pitch your direction.
Hayır, genelde sanat direktörü ve metin yazarı çekimden önce reklamı saklarlar.
No, usually the art director and the copywriter pitch it before they shoot it.
Lütfen şu nabız durdurma olayını yeniden... -... denemeyeceğini söyle. - Aslında deneyeceğim.
Please don't tell me you're gonna pitch the flatlining thing again.
Bir sunumun ne olduğunu bilirim.
No, no, it's not fine. I mean, I know what goes into a pitch.
Paratis sunuma bayılmış.
Paratis loved the pitch.
Kötü fikirlerin sonunda el çakınca iyi fikre dönüşmüyor.
Just'cause you guys high-five at the end of a bad pitch doesn't make it a winner.
Bir fikir paylaşabilir miyim?
Can I pitch an idea?
Belki de Paratis sunumundaki yaşlı adam benimdir.
You know, maybe I am the old man in the Paratis pitch.
Sunumu yarın sabah istiyorlar.
They need to move the pitch up to tomorrow morning.
Andrew'la ben bu ıslak kıyafetlerden kurtulacağız ve döndüğümüzde bu sunumu halledeceğiz.
Okay, Andrew, you and I are gonna get out of these wet clothes, and then when we get back, we are gonna nail this pitch.
İlk atış!
1st pitch!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]