English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Plat

Plat tradutor Inglês

167 parallel translation
Bizi de öyle zıplatıp çemberden geçiremezsin!
You can't make us jump through the hoop!
Doğal olarak tamamen yeni bir harita hazırlamışlar Dimitrios'un alıcıları da boşuna para ödemiş oldular.
Naturally, they made an entire new plat immediately, and dimitrios'buyers paid out their money for nothing. But so did you.
- Onu bolca zıplatın yahu!
- Give it plenty of bounce!
Mumyalama sıvısı zıplatıyor onları.
The embalming fluid makes them jump.
Eşyaları rulet topu gibi zıplatıyorsun.
You hop subjects like a roulette ball.
Ayrıca, tavada zıplatırız da.
Let's throw some in the air.
Plat sesi
And the sound "plat."
Şimdi aşağı yukarı biraz zıplat.
Now. bounce it up and down a bit. Come on.
Hadi. Zıplat.
Bounce it.
Zıplat.
Bounce it.
Kuzeybat Vadisi parsel planlarnn nerede oldugunu söyler misiniz?
Could you tell me where the plat books for the Northwest Valley are?
O isimler neden oraya yapstrld?
Sonny, why do they have all those names pasted in the plat books?
- Onları bir arabaya koyup öldüresiye zıplatıyor musun?
- Put'em in a car and bounced'em to death?
PlAT ı getirin!
Bring up the PIAT!
Topu vücudunun dolgulu yeriyle zıplat düşük açıyı bul ve oaraya hedeflen.
Catch it on the bounce with your fleshy part... drop down low on it, and there it is.
- Kucağımızda zıplatırdık.
- Toss'em on our knee.
Bu kasaları bir kez daha zıplatırsan Murdock şakalarını Aziz Peter'a yapacak.
We give this stuff one more good bounce... and Murdock'll be telling his jokes to St. Peter.
Çocuklarınızı dizimde zıplatırdım...
I'd bounce your kids on my knee...
Zıplat, zıplat.
Bouncy, bouncy.
Evet, küçükken beni dizinizde zıplatırdınız.
Yeah, you used to bounce me on your knee.
Şimdi, topu yerde zıplatıp vurarak, bu iki bölümden de servis atıp üst ortadaki hedefi vurabilirsin.
Now, you can serve from within either of these two sections by bouncing the ball and hitting it into that top target.
Götürdüm ve işi bitirdim... 8 birim, 82 bin, ve dedim ki...
I take it and plat it out- - eight units, 82 grand, and I say to them,
En cesurlarını zıplatırım yerinden
I have swept the very bravest off their feet
Teyzem akşam yemeğine geliyor... her zaman sinirlerimi zıplatır da. Anneni ödünç alabilir miyim?
Hey, can I borrow your mother?
Zıplat onu!
Hop it!
Tüm sinirlerimi zıplatıyor.
All that jumping is making me nervous.
Tamam mı, şimdi şu küçük ibreyi zıplat.
OK? So just make the little needle jump.
Jeff Walken ve şimdi de Plat.
Jeff Walken and now Platt.
- Onu zıplat.
- Make him jump.
Bir yetişkinin masum çocukları bu şekilde ayartması benim sinirlerimi zıplatıyor. O kadar kızgınım ki.
And it incenses me that an adult... would seduce and corrupt innocent children in this manner.
# Hüznünü zıplatıp yok eden #
§ And bounce their gloomies away §
Doğru # ve bu zıplatır, hızlandırır vesaire #
Right. § It activates it elevates accelerates and more §
Bak, bazen insanların sinirlerini zıplatıyorsun.
You get up people's noses.
İnsanın sinirini zıplatıyor.
He's taking the piss!
Hoplat Zıplat Robotlarını kazanamalıyız.
We gotta win the Rock'em Sock'em Robots.
Ayrıca hangi yaşlı kadın Hoplat Zıplat Robotları veya Patlat Şekerleri ya da zıplayan topu ister ki?
Plus what old lady wants Rock'em Sock'em Robots... or a box of Pop Rocks or a superball?
Çocukları yatağın üstünde zıplatıyor.
He's got the kids jumping on the beds!
Fosili yerini yerleştiriyorum.
Placing fossil on the Plat-Clone-O-Form.
Bu bizim Plat Bleu Special'ımız.
THIS IS OUR PLAT BLEU SPECIAL.
"Le Plat Bleu".
"LE PLAT BLEU"...
Tommy ile çirkin bir evde yaşıyorlar. Ama bil bakalım işime yakın olmak için ben nerede oturuyorum?
He and little Tommy are in a ghastly house in Plat Street but, angel, guess where I'm living now to be near my new job?
Seni Platt Sokağı'na hangi rüzgar attı?
So, what brings you to sunny Plat St.?
evet ray charlse'ı yerinden zıplatır.
Yeah, she'd make Ray Charles flinch.
Eğil ve zıplat.
The Bend and Snap!
Heyecan içinde, su kurbağası bir ayağından diğer ayağına ölüm çanağını zıplatıp hokkabazlık yapmaya başladı.
In his excitement, frog began to hop and juggle the death jar from one foot to the other.
Bizi zıplat biraz.
And make it bouncy.
Eğer topu iki kez yerine bir kez zıplatırsa... gövdeye oynuyor.
Ifhe bounces the ball once instead of twice, he's going for the body.
Böyle bir rapor bazılarını yerinden zıplatır ama o günlerde George W balık tutmakla meşguldü.
A report like that might make some men jump but, as in days past, George W. Just went fishing.
Sinirlerimi zıplatıyorsun...
You're getting on my nerves...
Et enfin, the plat du fromage.
Et en fin, the plat du fromage.
- Ray, beni zıplat!
HEY, RAY, YEAH.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]