Playstation tradutor Inglês
306 parallel translation
Bir de playstation oynamak istiyorum.
And play video games.
Benimle Sony Play Station oynayabilirsin.
Um- - You can play with my Sony Playstation.
- PlayStation'ını çalmadıklarına inanamıyorum.
I can't believe they didn't swipe your PlayStation.
Hem çocuklarını taşıyıp hem de PlayStation mu alacaksın?
You'll carry their child and get them a Sony PlayStation?
Şuradaki oyun konsolu- -
The Sony PlayStation...
Polis gibi düşünmeyi bırak ve patlat şunu!
Stop thinking Prague police and start thinking PlayStation. Blow shit up!
YanıImıyorsam bu şanslı kızın bir Playstation'ı var.
If I'm not mistaken, some lucky girl has herself a PlayStation.
- PlayStation, sadece 99 dolardı.
! A PlayStation. Only $ 99.
PlayStation'ı vardı.
He had PlayStation.
Onu Sugar Smacks, PlayStation ve bir telefon şirketi reklâmında görmüştüm.
Sugar Smacks, PlayStation and for the phone company.
Belki ben de PlayStation'ımı evimden çıkardığın için teşekkür ederim.
Maybe I could give thanks by taking my Playstation over to my new apartment.
Playstation.
Playstation!
Playstation'larını ve Top 10 programlarını kapatıp bir şeyler yapmaları için dürtülmeleri ve ikna edilmeleri gerekiyor.
They'd have to be coaxed and prodded before they'd set down PlayStations, turn off TRL... -... and do something about something.
Demek PlayStation'da takılıyorsun.
You playing a little PlayStation, huh?
PlayStation yıkılıyor.
PlayStation is whack.
N'apıyon, PlayStation'la yıkılıyor musun?
'Sup with the whack PlayStation,'sup?
PlayStation'da "Pokémon" oynanmıyor.
You can't play "Pokémon Snap" on PlayStation.
Playstation oynamak.
I play Playstation.
Playstation 2 alacağım.
I'm getting Playstation 2.
Git eve Playstation'la oyna.
Go play with your PlayStation.
Sony Play Station
Sony PlayStation.
- Kimse bana PlayStation 2 almamıştı.
No one gave me this PlayStation 2.
Play Station'ımla oynamak için sürekli beni rahatsız ederdi.
She was always bugging me to use my playstation, but she was too little.
Sonra fark ettim ki, 4-25'lik talep forumlarına bakıyormuşum.
He just moved here. He's got a Nintendo, a Playstation, and a nanny. He's really rich.
Nintendo'su, Playstation'ı ve dadısı var.
Son, is this true? Damn! I was saving that for report card day!
Otel odasında oyun bilgisayarı vardı.
They had PlayStation 2 in the hotel room.
PlayStation 2'den daha mı iyi?
Better than PlayStation 2?
Şimdi oğlumla PlayStation oynayacağım.
I'm gonna go play Playstation with my son right now.
Annem başkasından bir şey istememden hoşlanmıyor. - Peki. - Ama yeni PlayStation çıkmış.
My mom don't like me asking anyone for anything... but the new Playstation's out.
Sana bir PlayStation, üç de oyun alacağım.
I'm gonna hookyou up with a Playstation and three games. All right? .
Yarın oğlunun bir PlayStation'ı olacak.
Your son's gonna come home with a Playstation tomorrow.
Bir PlayStation getirecek.
He's bringing a Playstation tomorrow night.
Hayır, gelip PlayStation'ı kontrol edeceğim. Onu göremezsem yemin ederim... onu sattığını varsayacağım.
I'm gonna check up on that Playstation... and ifl don't see it I'm gonna assume you sold it.
Playstation 3 mü? Ne?
- I can't tell you if you're not coming back in with us.
Tomb Raider'in oyun istasyonunu biliyormusun.
You know in Tomb Raider 2 in Playstation.
Bu silahlar playstationdan.
That gun's from a Playstation.
Prag polisi gibi değil, PlayStation gibi düşün.
Stop thinking Prague police and start thinking PlayStation.
- PlayStation ne oldu?
What about that PlayStation?
Babam bana PlayStation almış!
Dad's given me a PlayStation!
Şimdi anlıyorum ki Playstation'ım tamamen hayatımı boşa harcamakmış.
I now realize that my playstation is a complete waste of my life...
Televizyon, playstation ya da başka birşey.
TV, PlayStation, something.
Onlara PlayStation kiraladım.
I rented them a PlayStation.
Yardım ederdim ama Pete PlayStation 2'sini getirmemi istedi. Bol şans.
I'd love to help you, but Pete just sent out an SOS for his PlayStation 2, so good luck.
Güzel bir şey yapmak istiyorsan, PlayStation al.
If you wanna do something cool, then I'd go for the PlayStation.
- PlayStation 2in var mı?
- You got a PlayStation 2?
- 2 oyun dahil bir Playstation.
- A Playstation 2 with two games.
Playstationım ile oynayabilir miyim?
Can I play with my Playstation?
Sana yedi ila 30 günlüğüne oyun konsolu almamı ister misin?
Hey, you want me to buy you a Sony Playstation for 7 to 30 days?
Biraz... Playstation... Belki...
Hey, how about a little PlayStation perhaps?
Yarın yapacağım ilk şey PS 1 almak olacak.
First thing tomorrow, we're getting a PlayStation One.
Ne, Küba sigaraları mı?
What-What, Cuban cigars, PlayStation Three? - What?