Pois tradutor Inglês
29 parallel translation
Fransa'dan Petits pois.
Petits pois from France.
- 7 numara, Fleur des Pois'yı.
- Number 7, Fleur des Pois.
Beyler, Fleur des Pois'da baş dönmesi varmış.
Fleur des Pois was dizzy.
Anlamıyorum. 7 numara, Fleur des Pois'ya oynamayı düşünmüyor muydunuz siz?
I don't understand. Didn't you want to bet on number 7?
1949. Cezayir Mahkemesi ; sekiz ay hapis cezası Görev başındaki pois memuruna hakaretten..
1949, Court of Algiers, eight-month prison term for insulting a police officer on duty.
Sonra biraz salata, birkaç doğranmış havuç sonra bir dilim limon ve bir parça çikolatalı kek olabilir ve gerisini size bırakıyorum.
Then, a few vegetables, uh, petit pois, carrots. Then some glace, a little chocolate cake perhaps, and... I'll leave it all up to you.
- Pois misiniz?
The police?
Sonra belki kuşkonmaz ve bezelyeli dana rosto ya da taze fasulyeleri kuzu biftek.. ... ve yanında elma dilimli patates.
Then maybe a roti de veau avec asperges et petits pois... or un epaule de mouton aux haricots verts... avec des pommes de terre sautees.
Ben Fransızım ve aynı yavru havuç ile bir çift gibi asılırım.
I'm French and I'm hung like a baby carrot and a couple of petits pois.
Bezelyeydi galiba.
I think it was petit pois.
"secoisse entienne mais pois de- -"
Secoisse entienne mais pois de...
"secoisse entienne mais pois de morte."
Secoisse entienne mais pois de morte.
Pois gönderin.
Send the police.
Pois, aci durum!
Police emergency!
- Bu pois işinde ne arıyorsun?
- What are you doing in this police job?
Ben gerçekten kötü bir insan değilim.
I'm not really a bad pois'n!
Bunların pois merkezinden çıkmaması gerekirdi.
These are never supposed to leave the station.
Chai, sadece Pois morguna gelmeni istiyorum o kadar.
Chai, I just need you to help me get inside the Police morgue, that's all.
Yakalayan pois güvenlik amacıyla uzaklaştırmış.
The arresting officers kicked it clear of the suspect.
Pois olduğun zamanlarda, sivillerin davana karışmasına izin verir miydin, kendin mi çözerdin?
When you were a cop, did you let civilians lay out your cases, or did you work them yourself?
- Petit pois. ( birazcık )
- Petit pois.
Aniden pois tarayıcılarında görünüverdin.
Suddenly, you show up on all the police scanners.
Benim minik bezelyem.
Mon petit pois.
Sonra yanlışlıkla pois arabasını vurmuştum.
And then I accidentally hit the cop car.
Havuçlu ve bezelyeli tavşan güveci.
Rabbit stew, with carrots and petit pois.
Ya da pois olmak istemenle.
Or why you wanted to become a cop.
Yani, o zehirleyen işi yapan kişi...
I'm the one who pois..... antidote.