Pony tradutor Inglês
2,128 parallel translation
Donnie, kullandığından ver bakayım biraz.
Donnie, pony up some of that crank.
En sonunda şu çok istediğin midillinin parasını karşılayabileceğiz.
We can finally afford that pony that you've always wanted.
Senin gibi insanlar yüzünden, Sandra Lovell'ın midillisi hakkındaki yanlışlarla dolu makalesinde ilerleme kaydedemiyorum.
It's because of people like you that I plough through illiterate essays by Sandra Lovell about her pony.
Şimdi de midilli makaleleri okuyorsunuz.
And here you are with your pony essays. I don't know.
Belki bizim hayatlarımızın sonunda da midillili makaleler olur, veya ev işleri ve evet, belki Oxford'a gideriz ama mezun olduğumuz anda öleceksek bundan önce hayat dolu şeyler yapmamız gerekmiyor mu?
Maybe all our lives are going to end up with pony essays. Or housework. And yes, maybe we'll go up to Oxford.
O geceyi hatırlasana, Blue Ribbon'da içmiştim çok pis dayak yiyordum.
Sure, all the time. Remember that night, drank the pony at Blue Ribbon, I was getting fuckin'hammered.
Evet. Bu savaş arabam.
That's my war pony right there.
Sonra midillim neşe içinde zıpladı çünkü dünyadaki en tatlı prensese ait olduğunu biliyordu.
So then my pony pranced with joy because it knew it belonged to the prettiest princess in all the land.
3 yaşında gerçek bir midilliye binemeyecek kadar küçükken...
When I was 3, and too small to ride a real pony...
Ben lanet olası bir şov kuklası değilim!
I am not a fucking show pony!
- Yoksa bir tür "kısrak" ya da o tür bir şey mi?
- like a pony? - Or like some kind of mare or something, you know?
Arabamı kenara çekecektim.
Put the pony in the paddock.
Çok gerilmiştim Çünkü her nekadar sahte birşey olsa da Sadece bir herif için zevk oyunu,
I-I felt so nervous,'cause even though it was a fake thing, just a pony show for some cheese ball,
Benim midillilerim.
My Pony.
Sanırım en üstte bir midilli olacak.
I think there's a Shetland pony at the bottom.
Aşağıda sadece bir midilli var.
The only thing down there is a Shetland pony.
Bana tırıs atı lazım.
He'll never win a race. Look, I need a trotter pony.
Benim bir midillim var.
I own a pony.
Midillin ne renk?
Um, what color is your pony
Sekizinci yaş günümde midilliye falan binmiştim.
Sure Oh, yeah Eighth birthday party Pony rides and-and-and stuff like that
Herb, takma penisi olan midilli gibi olur.
Oh, Herb, that's just a pony with a strap-on1
Ben olmasam, küçük kızımız mecazi midilli
If not for me, our little girl would be surrounded by metaphorical pony peni. Our little girl?
Gelecek dört hafta boyunca köpek ve at şovunda olacağım, malum, bir bebeğimiz olmak üzere.
I'm basically on a dog and pony show for the next four months, not to mention that we are about to, you know, have a baby.
Oyuncak bebekleriyle oynamalı, yavru at yada onun gibi şeyler istemeli, pop artisti olmayı değil.
She should be playing with dolls or wanting a pony or something, not wanting to be some fallen teen pop star.
Julia'ya, Elizabeth için harika bir oyuncak pony aldığımı söyler misin?
Um, will you tell Julia that I've actually bought Elizabeth an adorable little toy pony?
Elizabeth'e aldığım oyuncak pony'i taşımaya çalışıyorum.
I'm carrying in the adorable little toy pony I got Elizabeth.
Bende ona gerçek bir pony alırım.
You know what? I'm gonna buy her a real pony.
Pony'ni mi kırdın?
What's the matter? Did you break your pony?
Şimdi hem evde, hemde büyükannende bir ponynin var.
Now we have a pony for grandma's house and for home.
Senin kadarken, bir tane bile pony im yoktu.
When I was your age, I didn't even have one pony.
Ona bir pony daha mı aldın?
You got her another pony?
Yazın temel atamazsak... tüm planları yeniden yapmamız gerekecek ve mimarlardan... oluşan sirkin gözden geçirmesine maruz kalacağız.
We're gonna have to redraw all the plans... and go through that whole dog and pony show with the architects... if we don't break ground by the summer.
Onu Midilli liginde eldivenlerimiz için kullanırdık.
Used to use that to treat our mitts in Pony League.
Midilli istiyoruz.
- We want a pony. - We want a pony.
Midilli istiyoruz.
We want a pony.
Gelip bizim midillimize binmek istemez misin?
How would you like to come and ride our pony?
Baba, ben midilli binmeye gitmek istiyorum.
Dad, I'm going pony riding.
- Alice, midillimize binmek istiyor.
- Alice wants to ride our pony.
- Anne, midilli binmeye davet edildim.
- Mum, I've been invited pony riding.
- Keith bu maçtan keyif alırdı.
- Keith would enjoy this pony game.
Ama... Motosikletli kurye hizmetimiz size yüzde 30'a malolacak.
But M.C. Pony Express is gonna cost you 30 percent.
"Benim küçük atım" mı?
My Miniature Pony?
Çocukken midilli istemiştim ama hiç alamadım.
I wanted a pony as a kid but I never got it.
- Savunma makamı bizimle resmen dalga geçti.
What happened? The defense attorneys put on a dog-and-pony show, asking me questions I just couldn't answer.
Buraya kapak atmamın bir sakıncası var mı?
- You mind if I pony up in here?
Babacık sana midilli almadı diye huysuzlanıyor musun yoksa?
A little grumpy'cause daddy didn't buy you a pony?
Cooper, bir Midillim olacak.
- Cooper, I'm gonna get a pony.
Büyük boy.
It's pony.
Bir fıçı birayla birkaç kız ayarlayıp hafta sonumuzun tadını çıkarırız.
Ice down a pony keg of grog, round up some wenches, And make a weekend of it.
Şu an 30 bin dolar seni bekliyor
how does... how does 30 grand of white pony sound to you, huh?
Eğer benimle işbirliği yapmazsan, o midilliye bir daha binemezmişsin.
I don't think you'll be riding that pony again.