English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Potatoes

Potatoes tradutor Inglês

2,969 parallel translation
İki tane mi?
Two potatoes. Two?
Yalnızca, Jeremy patates almayı unutmuş. Bende patates var.
Yes, everything's absolutely perfect, apart from the fact that Jeremy has forgotten to buy any potatoes.
Ayrıca, annen ve baban için üzerimi değiştirmeliyim.
Well, I've got potatoes at mine. Plus, really, for your mum and dad, I should get changed.
Sonra o üzeri gevrekli erimiş peynirli kızartma için patatesleri soyacağım.
I'll peel the potatoes for the au gratin With the crispy melted cheese on top.
Ezilmiş patates yapacağım.
I'm making mashed potatoes.
Yani, aman tanrım patates ezmesi.
I mean, oh, boy! Mashed potatoes!
Patates ezmesine bayılırım!
I love me some mashed potatoes!
Ben patatesleri haşlayarak başlayacağım.
I got to start Boiling potatoes.
Ben fırını ısıtıp patatesleri hazırlayacağım.
I'll pre-heat the oven and get the potatoes started
Ben tatlı patateslerin üstüne kahverengi şeker serpsem olmaz mı sadece?
Can't I just sprinkle brown sugar Over the top of the sweet potatoes?
Tatlı patateslerden yapmayacağız.
We're not having sweet potatoes.
Eğer sipariş alıyorsan, kızarmış patatese bayılırım.
Hey, if you're taking orders, I love those au gratin potatoes.
5 kilo patates!
5 kilos of potatoes!
Patates!
Potatoes!
Biraz patates lütfen. Şunlardan.
Please some sweet potatoes.
Tae Sub, haydi patates yiyelim.
Tae Sub, let's eat sweet potatoes.
- Patatesleri sarabilirsin.
- Maybe you could wrap those potatoes.
Bana biraz daha patates getirir misin?
Will you get me some more potatoes?
Patatesi de hep ben getiriyorum ya.
Oh, I'm always getting you more potatoes.
Patates soyarken oldu.
I cut it peeling potatoes.
Herkese dört patates verilirken, bana iki veriliyor.
Everyone gets four potatoes.
Tıpkı patateslerle "Yakın İlişkiler" gibi.
Just like the Close Encounters with the potatoes.
Bunun anlamı eğer adamın yaptığı ufak bir yaramazlıksa biz de kibarca bir karşılık veririz.
Which means, if what the man did was small potatoes, we respond in kind.
Küçük bir yaramazlığa, küçük bir ceza.
Small potatoes for small potatoes.
- Patates ister misin?
Would you like some potatoes?
- Evet.
- I want some potatoes.
Bunlar bebek Marslılar ve 25 yılda bir patates gibi yerden bitiyorlar.
They are baby Martians, and they pop out of the ground, like potatoes, every 25 years or so.
Patatesler de.
Potatoes too.
Patates mi yetiştirdiniz?
Grow potatoes?
- İşte biraz patates püresi.
- Here's some mashed potatoes.
Kesin patates seviyorsundur.
You must like potatoes.
Ekmek, patates ve şekerinizi ben satın alıyorum!
Out of which I buy all your bread, potatoes and sugar!
Patates haşlayabiliyorum.
Boil potatoes.
Patates soymak ya da hamburgerleri, sosislileri teslim etmek için arada sırada yardım edecek birine ihtiyacın var mı?
I was wondering if you needed an extra hand once in a while to peel potatoes or make deliveries, like hamburgers, hot dogs...
Fasulye, patates, havuç ve brokoli
Beans, potatoes, carrots and broccoli
Çörekler, salata, patates ve tavuk
Buns and salad and potatoes and chicken
Bu patatesler inanılmaz güzel.
These potatoes are fucking awesome.
Patates püreli ve et sulu büyük hindili sandviç.
It's open-faced turkey sandwich with mashed potatoes and gravy.
Tam besin tüketerek kalori yetersizliği olmadan az protein almak neredeyse imkansızdır, çünkü içinde en az protein olan yiyecekleri yeseniz bile, patates veya örneğin pirinç diyelim
Eating whole foods, it's virtually impossible to be protein deficient without being calorie deficient. Because even if you take the foods that have the least amount of protein in it, let's say potatoes, for example, or rice.
- Patates.
- Potatoes.
Patatesi herkes sever.
- Everybody loves potatoes.
Patates kızartması, kumpir, patates cipsi, elma dilimli patates...
- How about that? French fries, baked potato, potato chips, scalloped potatoes...
Tonlarca patatesi haşladım, soydum, ezdim ve doğradım.
I boiled and peeled and mashed and hashed an awful lot of potatoes.
Ben dikmek için patates torbaları için o kadar da çok ödemiyorum.
I do not pay as much for a bag of potatoes to sew.
Patates geliyor.
Here are the potatoes.
Yanında da patates püresi.
Mashed potatoes on the side.
Patates püresine benziyor.
It looks like mashed potatoes.
Ne zaman patates püresi yaptın ki?
Like when'd you ever make mashed potatoes?
Patates yetiştiren birini tanıyor musunuz acaba?
Uh, do you know anyone who farms potatoes, by any chance?
Wendell. Neden burada yüzlerce kilo patates görüyorum.
Wendell, wh... why am I looking at hundreds of pounds of potatoes?
En iyisi onlar.
I love potatoes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]