Primavera tradutor Inglês
40 parallel translation
La Primavera, North Beach'te.
La Primavera, in North Beach.
La Primavera'da akşam yemeğini yalnız yedim.
I had dinner alone at La Primavera.
Sebzeli makarnaya ne dersin?
How about some pasta primavera?
Primavera makarnamız var. 6 ayrı tipte et var.
♪ We've got primavera pasta, six different kinds of meat ♪
- Pasta primavera hazır mı?
- You got that pasta primavera?
Pasta primavera hazır mı?
You got that pasta primavera? Let's go!
Öğlen yediğim Pasta primaverada bir şey vardı herhâlde.
There must have been something in the pasta primavera I had for lunch.
- Pasta primavera.
- Pasta primavera.
"Primavera" İtalyancada "bahar" demekmiş.
You know, "primavera" is Italian for "spring."
Birden canım pasta primavera çekti.
Suddenly I'm in the mood for pasta primavera myself.
Birinin de pasta primaverasına hapşurdu sanırım.
I think she sneezed all over someone's pasta primavera.
- Pasta primavera mı?
- Pasta primavera?
Pasta primavera.
Pasta primavera.
- Bu pasta primavera leziz.
- This pasta primavera is fabulous.
"La Primavera" nam-ı diğer "Bahar Alegorisi..."
"La Primavera" is also known as "The Rites of Spring..."
Bence pasta primavera yiyin.
I think you should order the pasta primavera here,
Bu gecenin spesiyali pomodoro soslu özel makarna üzerinde sebze. Son olarak da limon ve maydanozlu sos. Başka bir şey var mı?
For our specialties tonight, we have angelhair pasta with a pomodoro sauce capellini primavera, it's a melange of vegetables over angelhair pasta finally a light sauce with lemon and parsley it's tossed with angelhair pasta.
- Bahar pastası pişiriyorum.
- I'm cooking pasta primavera.
Üç Allah'ın belası hafta.
I brought you my primavera.
Sana "primavera" getirdim.
I brought you my primavera.
"Primavera" sı, marinara'sı, alfredo'su olsun hepsi güzel.
Don't look. ... primavera. marinara. alfredo.
Primavera makarnasını dene.
- Try the pasta primavera.
Primavera ne?
What is "primavera"?
- "İnsalata Primavera." - "İnsalata Primavera."
Insalata primavera. Insalata primavera.
- Bu Primavera.
- This is Primavera.
Parti yoktur, çanta yoktur, ayak bakımı yoktur. Ya da Primavera tarzı makarna da yoktur.
No parties, no purses or pedicures or pasta primavera.
Santa Trinita'dan kaybolan Primavera bu.
It's the missing Primavera from the Santa Trinita.
Primavera, anlamı "ilkbahar" dır.
The Primavera, meaning "spring."
Evet öyle
Yeah, that and my primavera sauce.
Sebzeli makarnanı getirdim.
I brought your pasta primavera.
Pasta primavera yapıyorum.
I'm making pasta primavera.
Caprese salatası, primavera makarna ve tatlı olarak fıstıklı dondurma.
Caprese salad, pasta primavera, and pistachio gelato for dessert.
- İşte aradığımız lezzet.
- There's pasta primavera right there.
La Primavera'ya gidelim.
Let's go to La Primavera.
Primavera adlı tablosu, Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde hala asılı tıpkı 20 yıl önce olduğu gibi.
His painting "Primavera" still hangs in the Uffizi Gallery in Florence, just as it did twenty years ago.
Uffizi'ye gittim, her gün orijinal Primavera'nın önünde durdum ve çoğu gün, Botticelli'den tıpkı benim gibi büyülenmiş tıpkı Il Mostro'nun büyüleneceğini düşündüğüm kadar büyülenmiş olan Litvanyalı bir genç adam gördüm.
I went to the Uffizi and stood before the original "Primavera" day after day, and most days I'd see a young Lithuanian man as transfixed by the Botticelli as I was. As transfixed as I imagined Il Mostro would be.
Ve onu gördüğüm her günde Primavera'yı karakalemde yeniden yaratırdı tıpkı insanlarda yeniden yarattığı gibi.
And every day I saw him, he would recreate the "Primavera" in pencil, just as he did in flesh.
Gençken Botticelli'ye ikimiz de ilgi duyardık ve yollarımız La Primavera'nın altındaki Uffizi Galerisi'nde kesişti.
In my youth. We shared a fondness for Botticelli, and crossed paths in the Uffizi Gallery beneath "La Primavera".
"Söyleyeceğim size menüyü... Primavera pasta ve altı farklı et türü."
We got primavera pasta, six diifferent kinds of meat.
- "İnsalata Primavera."
Insalata primavera.