Pritchard tradutor Inglês
625 parallel translation
Evet ve seni Laura Pritchard'ın yanına oturtacağım.
Yes, and I've put you next to Laura Pritchard.
Laura Pritchard'ı sevmem.
I don't like Laura Pritchard.
Bayan Pritchard'a başka zaman iyi davranırım.
I'll be nice to Miss Pritchard another time.
Üzgünüm Brian, ama yine de Pritchard'ın yanına oturacaksın.
I'm sorry, Brian, but you'll have to sit next to the Pritchard girl after all.
Dr. Pritchard-Midford, St. John's Hastanesi, Londra.
Dr. Pritchard-Midford, St. John's Hospital, London.
General Pritchard'ı.
I want General Pritchard.
... ödleklik eğilimini açıklayabilirsin.
You've got a right to explain to General Pritchard... cowardice, desertion of your post, a yellow streak a mile wide.
Başla Pritchard.
You may proceed, Pritchard.
Gel Pritchard.
Come, Pritchard.
Bay Pritchard'ın kafası biraz karışık. Bir şey sormak istiyor.
Mr. Pritchard is a little confused and would like to ask a question.
Bay Pritchard, sizi görmek ne hoş!
Mr. Pritchard, how nice to see you!
- Mösyö Pritchard.
- Monsieur Pritchard.
Hayır Bayan Prichard.
No. No, Miss Pritchard. Just start a new file.
Dosyaya koy.
- File it, Miss Pritchard.
- O dosyayı getir.
- Miss Pritchard, bring in that file.
Teşekkürler.
- Thank you, Miss Pritchard.
Onları Bayan Prichard seçti.
Miss Pritchard selected them.
Bayan Prichard'a söyle, ben haber verene kadar telefonları bağlamasın.
Uh, Griggs, uh, w-will you tell Miss Pritchard... to hold all my calls until she hears from me?
Bayan Prichard'ı yollar mısın lütfen?
Fine, fine. Uh, will you get Miss Pritchard in here, please?
Ona bir mektup vereceğim.
- Miss Pritchard? - Yes. I want her to take a letter now.
Fikirlerini duyduğuma sevindim çünkü sen güvenceni kaybetmek üzeresin.
Well, I'm glad to know what you think about security, Miss Pritchard... because you may be about to lose yours!
Seni John Smith'e götürmeye geldim.
I'm Alicia Pritchard. - And I've come to take you to seeJohn Smith. - Oh.
Teşekkürler, Bayan Prichard.
Thank you, Miss Pritchard.
Jody, John Wesley Pritchard'ı hatırladın mı?
Jody, you remember John Wesley Pritchard?
Ben Watson Pritchard.
I am Watson Pritchard.
Watson Pritchard ile daha önce tanışmıştınız.
You've already met Watson Pritchard.
Kaç kişiyi öldürdü Bay Pritchard?
How many people did she kill, Mr. Pritchard?
Bay Pritchard bize gerçek hayalet göreceğimize dair söz verdi.
So Pritchard here promises us genuine ghosts.
Pritchard, neden bize evde bir tur attırıp neler olduğunu anlatmıyorsun?
So Pritchard, why don't you take us on a tour through the house... and let's see what happens, uh.
Bay Pritchard, partiye çok hazırlıklısınız.
Oh Mr. Pritchard, you are the life of the party.
Şu evcil hayaletlerine gerçekten inanıyorsun, değil mi?
You really believe in your pet ghosts, don't you Pritchard?
Watson Pritchard'ı zaten tanıyorsun.
You know Watson Pritchard, of course.
Aynı sebepten olmasa da ; Pritchard'a katıldığımı söylemeliyim.
I agree with Pritchard on that point although not for the same reason.
Bay Pritchard, yengenizin burada bir adam ve kadını öldürüp parçalara ayırdığını söylemiştiniz, değil mi?
Mr. Pritchard, you said your sister-in-law killed a man and woman here and cut them up.
Pritchard, nerede olduğunu biliyorsan, söylesen iyi- -
Pritchard, if you know where she is, you'd better tell me now!
Yeter artık Pritchard!
Alright I'll put it, Pritchard!
Pritchard, senin bu hayalet muhabbetinden iyice sıkıldım.
Now Pritchard, I've had enough of your spook talk.
Sizin hayaletlerinizden korkmuyorum Bay Pritchard.
I'm not afraid of your ghosts, Pritchard.
Bir defalığına da olsa Pritchard haklı.
For once Pritchard may be right.
Kaptan Pritchard!
Captain Pritchard!
Kaptan Pritchard'la gitmek istiyorsun.
You just want to go with Captain Pritchard.
Pritchard ya da mürettebattan bir iz görmedin mi?
You never saw anything of Pritchard or the crew?
Bayan Pritchard'ın sınıfından beridir görmemiştim sizi.
- Mm-hmm. - Hey, I haven't seen you since Mrs. Pritchard's class.
Ama, Edgar kendimi bildim bileli yani daha ilkokulda, Bayan Pritchard'ın sınıfındayken bile hatırlar mısın, senin önünde otururdum?
But, Edgar... as far back as I can remember... in grammar school, in Mrs. Pritchard's class... you know, when I sat in front of you?
Albay Pritchard, üstüm olabilirisiniz...
Colonel Pritchard, you may be my superior officer...
Belki de bu savaş beni aşıyor ve Albay Pritchard haklı.
Maybe this war is beyond me and maybe Colonel Pritchard's right.
Albay Pritchard Rusya'daki savaşı kaybettiği için kovuldu der.
Colonel Pritchard would probably say he got fired for losing the war in Russia.
Pritchard başkomutanlıktan gelen bilgileri kontrol edeceğiz.
Pritchard we're going to test that information we got from headquarters.
Grup Yüzbaşı Pritchard burada senin hava kuvvetleri bağlantın olacak.
Group Captain Pritchard here will be your Air Force Liaison.
Bay Pritchard'ta, bir keresinde bana gerçekten güIümsedi.
And Mr Pritchard, he smiled at me once, real nice.
General Pritchard'a korkaklığı, kışlayı terk etmeyi...
Rights, Gately.