English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Procedure

Procedure tradutor Inglês

5,186 parallel translation
Bay Witter'ın bu prosedüre tamamen razı olduğunu bilmen gerekir.
You should know that Mr. Witter has quite gladly consented to this procedure.
Acil tahliye prosedürleri. Başkan saldırı altında.
All stations, initiate emergency evacuation procedure.
Sizin de bildiğiniz gibi protokol labaratuarın 48 saat kilitlenmesini öngörüyor.
Our procedure dictates a lockdown of the site at least 48 hours.
Bu iki işlemden biri için onayınız var mı?
Will you avail yourself to either procedure?
Standart Harekât Prosedürü.
Standard Operating Procedure.
Çünkü bu bir prosedür.
Because here is the procedure.
Ve bunun resmi yollarla olmasını istiyorum.
And I would like to the official procedure.
Tamam Dr. Nichol cok gelismis teknoloji aletler ile Cerrahi operasyona basliyor.
Okay, so Dr. Nichols is doing a surgical procedure with very sophisticated technology.
Standart işletme prosedürü.
Standard operating procedure.
Bunun gibi davalarda standart bir prosedürmüş.
It's standard procedure in cases like this, I guess.
Prosedürler?
Point of procedure?
Operasyon prosedürlerini ne kadar sürede değiştirdiğinizi biliyorum. Aptal karı.
I know how long until you switch operational procedure.
Prosedürleri biliyorsan, benim de bunları kullanma hakkım olduğunu biliyorsundur.
You may know the procedure, but then you also know that I have the right to vary the procedure, if I deem it neccessary.
Eğer gerekli görürsem, bu konuşmanın kötüleşmesi nedeniyle prosedürleri uygulamaya hakkım var.
Based on the tenor of this conversation I am inclined to vary the procedure.
Sanırım standart prosedür.
Uh, I think it's standard operating procedure.
Bu çok tehlikeli ve karmaşık bir işlem.
It's a dangerous and difficult and complicated procedure,
Annenin ameliyatı çok iyi gidiyor.
Your mom's procedure is going very well.
Hastamın kocası Malcolm'un yanına gidip uygulayacağımız işlemi anlatmanı istiyorum.
I need you to walk Malcolm... my patient's husband... through your end of the procedure.
Pekala Malcolm, bu işlemin karına uygulanması için izin veriyor musun?
So, Malcolm, do you understand the procedure you're consenting to on your wife's behalf?
Bir gün senin adınla anılan bir işlem olmayacağı anlamına gelmez.
It doesn't mean you won't have a procedure named after you someday, too.
Hastanede yatmana bile gerek yok.
It's an outpatient procedure.
- İşlemi nasıl yapacağını anlattığını söylüyor.
She said you talked her through the procedure.
Dediğin gibi, bu işin prosedürü var.
Like you said, there's a procedure.
Bu tür durumlar için bir prosedür var.
There is a procedure for this kind of situation.
Standart prosedür onları alıştırmak için.
It's standard procedure - break the new boys in.
Ya konvensiyonel kuvvetlerini yüz yirmi bölüme ayıracaksın ya da altı-yedi bölümden oluşan âni müdahale taktik ekibi oluşturacaksın asıl önemli olan da askerî hareketlilik kurallarından şaşmayacaksın böylelikle iş, iki gün sürmüş olacak, iki hafta değil.
build up your conventional forces to 120 divisions, or create a quick-reaction tactical force of 6 or 7 divisions, and completely rework your mobilization procedure so it takes 48 hours, not two weeks.
Dıştaki kapının kırılmış ve içteki kapının aralık olduğunu görünce, durumun standart prosedüre uygun olduğunu düşündüm.
Seeing that the screen door was broken and the inner door... ajar, I- - I felt that entrance complied with standard procedure.
İdare'nin haczin zamanını haber vermediğini ve arazinin değerinin belirlenmesindeki prosedürlerin ihmal edildiğini söylüyor.
He says the Administration did not meet the deadline for notifying him and violated the procedure for determining the purchase price.
Mahkeme, arazinin fiyatı belirlenirken usülsüzlük yapıldığı iddialarını reddetmiştir.
The Court rejects the statement that the purchase procedure was violated.
Size başlatılan prosedürle ilgili bilgi vermeye geldim.
I came to inform you that I initiated the procedure.
Doktor, 1936'dan 1950'ye kadar, "lobotomobil" adını verdiği minibüsle tıp merkezlerinin işlemlerini canlandırmak üzere bütün ülke boyunca seyahat ediyordu.
From 1936 to 1950, the physician would travel cross-country in a van he called... the lobotomobile... to demonstrate the procedure to medical centers.
Biliyorsun, aslında bırakılman, prosedüre pek uygun değil.
You know, cutting you loose isn't exactly standard procedure.
Yani, kürtaj yapabilmek için çok erken.
In fact, it's too early to get the procedure done with us.
Klinik içindeki bir operasyon sana 500 Dolar'a mal olacak.
An in-clinic procedure costs about $ 500.
Kürtajı yaptırması gereken, bunun parasını ödemesi gereken o koca kanatlı büyük pedi giymesi gereken kişi sensin.
You are the one who has to get this procedure, pay for it, wear the fucking pad with the big wings, okay?
Peki, Donna, şimdi operasyona başlıyoruz.
Okay, Donna, we're going to start the procedure now.
Polisin dosyanı tekrar gözden geçirmesi için adli işlemleri başlattım.
I've kicked off the judicial procedure, for the Police to review your case.
Teftiş kayıtlarınızı ve acil durum planlarınızı görebilir miyim?
Can you provide me with your self-inspection records and emergency procedure plans?
Konu Parlemanto'nun işleyişine gelince, bilmediğim tek bir yasa bile yoktur.
When it comes to parliamentary procedure, there's not a rule I don't know.
Prosedürü sizden iyi biliyorlar. Sizi test etmeye ve hakkınızdan gelmeye çalışacaklar.
They know the procedure better than you do.
Standart harekat prosedürünün bariz ihlaliydi, bu yüzden rapor tuttum.
Sounds like he wasn't that uncomfortable with it, then. It was a blatant violation of standard operating procedure, which is why I filed the report.
İzlememiz gereken bir prosedür var Bay Burridge.
Well, we still have to follow procedure, Mr. Burridge.
Sadece standart bir işlem.
It's just standard procedure.
Prosedür, protokol, kanunlar... Hiçbiri için sabrın yok.
Procedure, protocols, laws, you just don't have patience for any of it.
Burada iddia edilen suçlarla ilgili bir prosedürümüz var. Bakalım.
Well, we got a procedure for handling alleged crimes around here.
Prosedüre göre 34 defaya kadar tekrarlamak gerekebilir ama bu çok uzun zaman gerekiyor bu da laboratuvarın kapasitesini ve...
There's a procedure to replicate it up to 34 times but that takes a lot of time and lab capacity and I doubt...
Bu konudaki prosedürü bilmek istiyorum.
I just wanted to know the procedure on that.
Evdeki herkes için uygulamam gereken bir prosedür.
It is just a procedure for anybody who was in the house.
Bu öğleden sonra kaçırmayacağı önemli tıbbi bir işlem vardı.
Well, he had an important medical procedure this afternoon that he wouldn't have missed.
Küçük bir sorun için küçük bir işlemdi, ama Ian asla kaçırmazdı.
It was a minor procedure for a minor problem, but Ian would not have missed it.
Standart prosedürlerde zırhına el konulması gerektiğini biliyorum fakat Kuru kafa içine bubi tuzağı döşemiş olabilir.
I know standard procedure's to confiscate his armor, But skull may have it booby-trapped.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]