Processed tradutor Inglês
1,174 parallel translation
Olay yerini inceledim, kanıt niteliğinde bir şey yoktu.
I processed the scene. There was nothing probative.
Yeni kanıtlar gelecek ama daha eskileri tam incelenmedi. Vaktimiz daralıyor.
It's just that new evidence is coming in and the old evidence hasn't even been processed yet.
Burayı 12 saat boyunca inceledik.
I processed this place for twelve straight hours.
Aldığım sperm örneği hâlâ DNA laboratuarında. Arlık değil.
Yeah, and the semen sample I recovered is still being processed in DNA.
David parmak izlerini çıkardı.
David finally processed his ten card.
Jeff'in dolabındaki ayakkabıyı analiz ettirdim.
H, I processed the sneaker from Jeff's locker.
- Elli dört merminin incelemesiyle meşguldüm laboratuarda. Bu tabancanın on iki saat önce incelenmiş olması gerekiyordu.
I've been chained at the lab with a 54-round shooting... that was supposed to be processed twelve hours ago.
İşlemleri tamamlanıp yolladık.
He's been processed and assigned a PD.
Olay yerindeki liman polislerinin isim ve sayıları gelsin.
Name and number of the port cop who processed the scene.
Kanıt olarak inceleniyor, kısa zamanda sana ulaştırırız.
It's being processed as evidence, but you should have it shortly.
Kağıtların işleme kondu.
Your paperwork is being processed.
"Heey, Değirmenci, buğdaylar var öğütüleçek!"
"I have grain to be processed."
Dışardan tekrar ses yükseliyor. "Heeey değirmenci, buğdaylar var öğütüleçek!"
The same voice repeats loudly "Hey, mill-worker, I have grain to be processed!"
Ve infazı gerçekleştirmeden önce, Hall sessizce bir şeyler söyler.
And before we processed this betrayal, Howard says calmly
Bu sağlık programını uyguladığımız için şanslıyız. Wisconsin, Manitowoc'dan, Natural Ovens'la birlikte çalışıyoruz. Az yağlı, az şekerli boyasız ve katkı maddesi olmayan yiyecekleri tercih ediyorlar.
We were fortunate to kind of stumble across this healthy program as a result of some contact with natural oven and bakery of Manitowoc Wisconsin, and they believe in low-fat, low-sugar, non-chemically processed foods that are free of dyes and preservatives,
Uçak iner inmez ülkeye iade işlemleri yapılacak ve her şekilde yargılanacak.
As soon as the plane lands, he will be processed for extradition and prosecuted to the fullest extent of the law.
Evi incelediğimizde ortalıkta sinekler yoktu.
There were no flies in here when we processed the house.
O zaman Grissom'la ben bu evin ve bu ahırın her santimini aradık ama hiçbir boğuşma izi bulamadık.
Back then Grissom and I processed every inch of that house and this barn and found no signs of a struggle. Aaron versus Rita?
Şu an gerekli işlemler yapılıyor, mahkeme muhtemelen gerekli cezayı verecektir.
She is being charged and processed and the court will probably grant her bill.
Bu anahtarı ben torbaya koyup incelemiştim.
I bagged and processed this wrench.
Adamın pantolonunu inceledik.
We processed the guy's jeans.
- 5 yıl önce, Boulder Highway 2028 nodaki cinayeti araştıran ekipte miydin?
Five years ago, were you part of a team that processed a homicide at 2028 Boulder Highway?
Şüpheliler merkezi nezarethanede gerekli işlemleri ve hapishaneye nakledilmeyi bekliyorlar.
Suspects wait in central holding to be processed and transferred to jail.
Memur Clay'in üstünden gereken kanıtlar toplandı.
Officer Clay's already been processed.
Grissom ve ben bunların güvenli seks yaptıklarını düşündük, bu yüzden çöp kutularına baktık.
Grissom and I figured that they practiced safe sex, so we processed their trash.
Hız treninin vagonunda bulunan spermin işlemleri bitti. Şu kadarını söyleyeyim, Nevins çok ahlaksızmış.
That semen from the coaster's cab was just processed in my lab.
Şişede ipucu arayacağım.
I'll have the vial processed.
Böylece ölen kişinin işlemlerini tamamladın.
You have now processed a decedent.
Hey, Foster. Liberty City'de bıçaklanan şahsın işlemlerini kim yaptı.
Hey, Foster, who processed the multiple stab wound case from Liberty City?
İşlemlerini yeni bitirdiğim bıçaklanma kurbanının mı?
The stabbing victim I just processed?
İşlemleri tamamlandı.
They're processed.
Laboratuvardaki inceleme şimdiye kadar bitmiş olmalı.
No, but Trace should have processed it by now.
Karateci Ken Timmons'a verilen yüzlüklerle dolu zarfı inceledik mi?
Have we processed the envelope with 100s from Caine Timmins, the martial arts guy?
Dansçının giysilerini inceledik.
What did you get? Processed the dancer's clothes
Sahte banknotlar Merkez Bankası'nın kasasında beş gün yatacak, ancak ondan sonra incelenecekti.
Fake bills would sit in the fed vault for up to five days before they get processed.
Mağazada satılan iskeletler ağartılmış ve işlemden geçirilmiştir.
Store-bought skeletons are bleached and processed.
Dondurulmuş bezelye ve işlenmiş hindi?
The frozen peas and processed turkey?
Bizi açık arttırmaya hazırlıyorlar.
We're being processed for auction.
İşlenmiş buğday değil. Sap. Bu da başka bir söylenişi.
I'm looking for stalks of wheat, not processed wheat.
İşlemlerini yapıp, kefaletini ödeyip... seni yarına kadar çıkarırız.
We'll get you processed, post bail... then you will be out of here.
Bu not, üç gün sonra olay yeri araştırılırken bulundu.
This note was found three days after the crime scene had been processed.
DNA incelemesi birkaç gün sürebilir ama durumun aciliyetini göz önüne alarak bütün sperm örneklerini 37 saatte inceledim.
DNA processing can take several days, but knowing the hyper-urgency of the case, I processed all of the sperm samples in just 37 hours.
Her zamanki gibi işlenmiş ve aşırı ilaç almış gibi durmuyorsun.
You're not looking as processed and overly-medicated as usual.
İşlem görür görmez kamu önünde küçük düşer.
As soon as he's processed, he'll be publicly humiliated.
Neden işleme tabi tutulmadı?
How come they weren't, you know, processed?
Geçen gün söylediklerini düşündüm de
So, the other day, what you said, I processed it.
O cevaplar birleştiriliyor, işleniyor ve biz de sonuçları görüyoruz.
Those responses are then incorporated, processed, and we see the results.
Burası cesetlerin işlem gördüğü Standartlar Odası.
So, this is the Standards Room, where a body gets processed.
Berta, annesi ve ben boşanma sürecindeyiz ve çocuk üstesinden gelemediği karmaşık duygular içerisinde.
His mother and I are going through a divorce, and there's a lot of emotions he hasn't processed.
Bu olay her an çözülebilir.
Seminal DNA's being processed as we speak.
Daha işleme sokulmadı.
That hasn't been processed.