English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Profession

Profession tradutor Inglês

2,283 parallel translation
Bu benim işimin bir parçası.
It's part of my profession.
Benim mesleğim doktorluk ama ben de bazı yasal olmayan şeyler yaptım.
I'm a doctor by profession but I also carry out some illegal work.
Yanlış meslekte olmam insanların üzüntülerini görememe neden olabilir.
Being in this wrong profession.. .. maybe I could not understand peoples'sorrow.
Abi, işi ne yapacaksın?
Brother, what profession have you taken up?
Hayır, ben diğer meslekten bahsediyordum.
No, I was talking about the other profession.
Bizimkisi zor meslek, hiç dinlenmeyiz.
Ours is a tough profession and we'll never get any respite.
Babam babası polismiş Ben de oğlumun öyle olmasını istedim
My father was a he throws, their father also. I estimate that my children will have that to find another profession. Don't interpret me bad.
Herkes kendi işini yapar.
One practices one's profession.
Bir meslek seçebilme.
To choose a profession.
Sırası gelmişken, yeni mesleğini de göz önüne alarak daha... nasıl söylesem sağlıklı bir partner buldum.
By the way, given your new profession I found, how should I say this, a more salubrious partner.
Uzmanlık alanım.
- My profession.
Ben, bu lanet olası mesleği seçtim.
I've chosen this rotten profession
Oyunculuk bay Jourdain görüntü değil, duygu işidir.
Acting is a profession of sensitivity, not appearances.
Mesleğini icra et.
Practice your profession.
Biz mesleğimizi icra etmeliyiz.
We must practice our profession.
Üstelik babamı mutlu etmek için polis oldum.
Besides, I picked this profession to make my dad happy.
İşime çok bağlıydım.
I've become attached to this profession.
Sana mesleğini, görevini soruyorum.
I am asking about your job, your profession.
Sen aşkı meslek haline getirmişsin.
You have made love your profession.
Meslek mi?
Profession?
Ben fahişe miyim ki bana aşkı meslek edinmişsin diyorsun?
Am I a courtesan.. .. that you say love is my profession?
Duygular taklit edilebilir ama bir noktada toplum içinde bir rolü var, yoksa dünyanın en eski mesleği olmazdı.
Emotions can be faked but at some point... It has a role in society, otherwise it wouldn't be the world's oldest profession.
Helena bana mesleğini değiştirdiğini söyledi.
Helena told me that you changed your profession...
Evet. Ben mesleğimi, sen ise eşini değiştirdin.
Me my profession, you your wife.
Öğretmen filan mı kendisi?
That's a teaching profession?
Mesleğiniz.
Your profession.
Bu meslek aşkı beynini sulandırmış olmasın senin.
Looks like the love of your profession has softened your brains.
Mesleğinizi kötülüyor değilim ama ben böyle düşünüyorum.
I'm not putting down your profession, but it's just the Way I feel.
Bizim mesleğimizde sevgilim Paris veya Tokyo'ya gitmeyiz..
Darling in our profession, we don't go to Paris or Tokyo..
Benim mesleğimde kimsenin sormaya cüret edemediği sorunun cevabıyla ilgileniyorum.
I am interested in the answers to a question that no one in my profession dares to ask.
Bu asil meslekte isim yapabilmek için hayatımı harcadım,
I've spent a lifetime making a name in this noble profession,
Meslek olarak grafik sanatçısıydı ama hurufat harfleri satarak daha fazla para kazanabileceğini fark etmişti.
By profession he was a graphic artist, but he realized that he could make more money by selling foundry type.
Aktörlük oldukça istikrarsız bir meslek değil mi?
Acting is a pretty precarious profession, isn't it?
Meslekte de söylediğimiz gibi, daha çok Amerikanvari olmasını sağlıyor.
As we say in the profession, because it sounds more American.
Danny'nin söylemek istediği şey, bizim meslek de bile olsa daima istisnalar vardır.
What Danny is trying to say is that even in our profession there are always exceptions to rules.
Babam bu mesleğin bayanlara uygun olmadığını düşünürdü.
Dad doesn't think this profession is fit for a lady.
Ahmed ve Mohammed Rassoul, bu tehlikeli mesleğin ustalarıydılar.
Ahmed and Mohammed Rassoul were experts in this dangerous profession.
Bir meslek dalında kendimi geliştirip dünyadaki yerimi almam konusunda bana güven aşıladınız.
You gave me the confidence to train for a profession and seek my place in the world.
Annelik görevimin yanı sıra profesyonel olarak ta avukatlık mesleğime devam ediyorum.
Besides my motherly duties. I continued with my profession as a lawyer.
Bu benim işim.
It's my profession.
Bu da mesleğimin kötü tarafı.
Which brings me to the downside of my profession.
Çok teşekkür ederim, ama ben.. .. gerçekten mesleğimden memnunum. - Gerçekten mi?
Thank you very much, but i am really happy with my profession.
Tekne evin kağıt işleri için biraz rutubetli olduğu kanıtlanmıştır
The houseboat proved to be a little damp for a paper-Based profession.
Hayır ama benim işim hemen hergün sorunlu kişilere yardım etmek olduğu içim Julie de bişeyler gördüm ve eğer onunla biraz konuşabilirsem....
No, but in my profession, I deal with troubled people every day, and I recognized some of Julie's issues, so if I could just talk to her...
Soylu bir meslek.
- Well, I think it's a very noble profession. - Oh, yeah. Definitely.
Sizin uzmanlık alanınız çocukların olduğu gibi kalmasından hoşlanmıyor.
Your profession just doesn't like kids to be kids.
Bu test doktor olman gerektiğini söylüyor. Ooh... bu harika! Asil bir meslek.
This Test Says You Should Be A Doctor A Noble Profession
Haydi, yeni mesleğinin şerefine içelim!
Now, let's have a toast to your new profession.
- Adamın işi nedir?
- What's this guy's profession?
Bir dahaki sefere ailenizden birini seçin ve onun mesleği hakkında bir şeyler yazın.
For next time pick one of your parents and write about their profession.
Sen de biliyorsun ki oldukça stresli bir işteyim.
I'm in a very stressful profession, as i'm sure you know.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]