Protective tradutor Inglês
2,303 parallel translation
Koruma amaçlı gözaltında tutulmak istemedi.
Look, he refused protective custody.
Jules, federal koruma servisine haber ver arazi haklarıyla uğraşan devlet yapılarını uyarsınlar :
Jules, tell federal protective services to alert government buildings that deal with property rights :
Artık ailenizi koruyucu gözaltına alabilir miyiz?
May we now place your family in protective custody?
Normalde gayet soğuk davranıyordu. Ama ben o konuyu açınca neredeyse koruyucu durumundaydı.
She was cold about everything else, but when I brought that up, she got almost... almost protective.
Senin yaşında bir kızım olsaydı sanırım ben de yeterince koruyucu olurdum.
Well, if I ever had a teenage daughter, I'd probably be pretty protective, too.
Çoktan koruma altına alındı.
She's already under protective custody.
Millet izlerken kask takmalı.
People should wear protective headgear when they're watching it.
Prensi koruma altına al.
Get the prince protective custody.
Temizlikçim dışında. Haftada iki defa gelir. Ama o bana karşı çok korumacıdır.
Uh, except my housekeeper comes twice a week, but she is very protective of me.
Şimdi dört çocuk da aile yanına yerleştirilene kadar Aile Hizmetleri'nin koruyucu gözetimine alınacak.
Now all four children are to be remanded into Family Services protective custody - pending placement.
Germen taşının koruyucu bariyerlerinin dışında.
He's outside the protective barrier of the rune stone.
Benim için hep aşırı korumacı olmuştur.
He's always been very over-protective of me.
Çocuk Esirgeme Kurumu'nun ziyaretlerini mi? Hayır.
Visits from the child protective agency?
Küçük karısına karşı çok korumacı.
He's very protective of his little wife.
Koruyucu gözaltı ayarlayana kadar karakolda kalmasını istedim.
Well, I have asked her to remain at the station house, until I can arrange protective custody.
Yani, biz çıkmaya başladık ve o da seni korumaya çalışıyor.
I mean, we just started dating, and he's just being protective of you.
Çocuk Esirgeme Kurumu bebeğimi ziyarete getirecek.
Child Protective Services is bring my baby Jonah for a visit.
Bu kadar koruyucu olmanızın altında başka neden var.
There's a deeper reason you're so protective.
Çocuk Koruma Hizmetleri'ni arayın.
Call protective services.
Biz, Çocuk Koruma Hizmetleri'nin kötü bir fikir olduğunu düşünüyoruz.
We think calling protective services is a bad idea.
- Çocuk Hizmetleri... ne zaman aileleri ayırır, biliyor musunuz?
- Do you know when protective services pulls families apart?
Koruma Hizmetleri'ni aramayı askıya almanızı isteyeceğim.
I would like you to consider putting a pin in the call to protective services.
Ablam. Çocuk koruma servisi çocuklarını almış.
My sister - child protective services -
Yargıcın 7 / 24 korunmasını istiyorum.
I want a full protective detail on the judge 24 / 7.
Ama bunun dezavantajı Dorobo bir ava rastgeldiğinde, av eğer bu bölgedeyse, burdaki aslanların daha agresif ve saldırgan olacağıdır.
But the down side of that is that when the Dorobo do come across a kill, if it's in this area with this pride, these lionesses are going to be a lot more aggressive and protective.
Eğer önde oturursan koruyucu gözlük takman gerekiyor.
If you sit in the front, you have to wear protective goggles.
Birisi çocuğunun üstüne çok düşen bir anne tarafından büyütülmüş.
Somebody grew up with a protective mother.
Olaya bu şekilde korumacı yaklaşmanız son derece normal.
It's natural that you're feeling protective.
Özel hayatında ailesini çok sıkboğaz eden birisiymiş.
He's very protective of his personal life.
Gina çok himayeci.
I mean, gina's very protective.
Gözaltında güvende olmazdın.
And you wouldn't be in protective custody.
Çok sevimlisin. Çok korumacı davranıyorsun.
It's cute, you're so protective of her.
- Sadece fazla korumacı.
He's over-protective.
Şahsen, sevdiğim şeyleri çok korurum.
Personally, I'm very protective of the things I love.
Sen sadece koruyucu olmaya çalışıyordun.
You were just... being protective.
Koruyucu sıkı kaltak oluyordum.
I was being a protective hard bitch...
Babam adama 24 saat tam koruma verdi tamam mı?
My dad put him on a 24-hour protective detail, okay?
Koruma güdüleri kabarmış durumda.
Her protective instincts are heightened.
Ayrıca oğluyla ilişkisinde aşırı derecede korumacı.
She's also very protective of her relationship with her son.
Kim olursanız olun,.. ... ne kadar iyi koruma giyerseniz giyin, bir noktaya gelirsiniz ve ağzınız burnunuz dağılır.
No matter who you are, no matter how much protective gear you wear at some point, you're gonna get the living crap kicked out of you.
Çocuk Esirgeme Kurumu aldı.
Child protective services took him.
Fleming hakkındaki gerçeği anlatırsan seni, Susan'ı ve çocukları koruyucu gözaltına aldırmak için anlaşma yapmaya çalışırım.
You tell the truth about Fleming, I'll work on a deal to get you, Susan and the kids into protective custody.
Beckett'ın peşinde sivil korumalar görevlendirdim zaten.
I put a protective detail on her--plainclothes.
Komiser Montgomery zaten peşime koruma taktı.
Captain Montgomery's got a protective detail on me.
Yarın akşam, kızın peşine taktığın korumaları çekeceksin ve onu kuşu soktuğumuz hangarda seninle buluşması için ikna edeceksin.
Tomorrow night, you're gonna call off that protective detail that you have on her, and then you're gonna get her to meet you at the hangar where we stashed the bird.
Bu evin içindeki insanlara karşı aşırı koruyucum anladın mı?
I'm just very protective of people inside this house, okay?
Bak, yapabileceğimiz en iyi şey, Carmen yakalanana kadar seni güvenli bir yere koymak.
Look, the best we can do is put you in protective custody until Carmen gets popped.
Bu bir koruma mekanizmasıdır.
It's a protective mechanism.
Her türlü suçlama kabulüm en büyük cezaya da razıyım. Yeter ki beni koruyucu gözaltına alın.
I'll plead to any charge, take the maximum sentence, as long as you place me under protective custody.
Koruma içgüdüsü.
A protective one.
Son olarak ne zaman koruyucu görevdeydin?
When was the last time you were on protective detail?