English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Q ] / Quivers

Quivers tradutor Inglês

37 parallel translation
Oturduğu zaman yeri göğü bir kase jöle gibi titretiyor!
When she sits down, she shakes and quivers like a bowl of jelly on a cold and frosty morning!
Su arayıcısının arama çubuğu altta gizlenen suların üzerinde titremeye devam ediyor.
The water diviner's stick quivers above the ground.
Görevli bu sallantıların olacağını söyledi.
We'll be feelin those quivers for days, the CO said.
Bedenin arzu ile titriyor.
Your body quivers with desire.
# Şimdi titriyor sakince
# Now quivers lowly
# Titriyor sakince
# Quivers lowly
Beyler, tüylü kepleriniz, ceketleriniz yelekleriniz, botlarınız kılıçlarınız okluklarınız ve külotlu çoraplarınız.
All right, gentlemen, grab your feathered caps, shotguns bodkins, boots swords quivers and pantyhose!
Merhaba, ben Robin Quivers yeni haber spikeriyim.
Hi. I'm Robin Quivers, your newswoman. Oh.
Beni arayın size yardım edeceğim. Size tanıtmak istediğim biri var sağımda yeni haber spikerim Robin Quivers kendisi çok güzel bir kadın.
Let me introduce, over here to my right, my beautiful new newswoman Robin Quivers, who looks so beautiful,
Merhaba ben Robin Quivers ve sizlere New York'un en yeni disk jokeyini tanıtmaktan mutluluk duyuyorum.
# WNBC # Hello. I'm Robin Quivers, and it's my great pleasure to introduce you to New York's newest disc jockey.
Bu çok güzel, çok yetenekli hayat dolu, dar gömlekli bayanı yeniden programımızda görmek bana çok büyük bir mutluluk veriyor, bir de güzel büyük göğüslü. Robin Quivers. Onu seviyorum.
It gives me great pleasure now to welcome back on our show the very beautiful, multitalented... uh, vivacious... tight-sweatered... beautifully big-breasted Robin Quivers.
Kalp teklediğinde ise kanı vücuda pompalayamaz olur.
As the heart quivers, it is unable to pump the blood around the body.
QUIVERS.
Q-U-l-V-E-R-S.
Çinli kızları ağız tadıyla becermek... mümkün değil, bunu inkar edemezsiniz.
You can't deny it is off-putting... how them Chinese girls'quivers don't run quite plum.
# Omurgamdan aşağı bir titreme iner #
Quivers down my backbone
Afedersiniz, Numara 8 mi?
Excuse me, [Voice Quivers] Number 8?
Şimdi sallanıyor ve düşüyor.
Now it quivers... and falls.
Zavallı hizmetçi onun yanına ne zaman gelse titriyor.
The poor maid quivers every time he comes near her. She just quivers.
Onun adından söz edildiğinde, en cesur erkek bile korkudan en cesur kadın ise arzuyla titrer.
Even the bravest man shrinks in fear, and the bravest woman quivers with desire at the mere mention of her name.
Bence sen hızlanmak isteyebilirsin.
[Gasps, Quivers]
Titreyen ve atan her şey Savaşıp mücadele eden her şey
* Anything that shakes and quivers Anything that fights and fights
Bunlar, okları asla tükenmeyen Tanrı Vishnu'nun yayıydı.
The bows of Lord Vishnu.. .. and quivers that would never run short of arrows.
Burnu böyle minik bir sincap gibi titriyor.
Her nose quivers like a little squirrel.
Ok kılıfının içinde olmalıyız aslında. Çünkü biz ok... biz...
We should be in quivers because we're straight like as arr... we should...
O, davulların, yuvarladığı gibi çakırkeyf olur.. Yer, titretir.. Yer, titretir ve gökyüzü davul çalar.
He gets tipsy as the drums roll... the ground quivers... the ground quivers and the skies play the drums.
# Eğer bu gece sadece elimi tutarsan... # #... kalbim titrer. #
If tonight I have only you to holding your hand my heart quivers.
"Gökyüzü titriyor, toprak sallanıyor."
"The sky quivers, the earth shakes."
Kalbim ürperiyor... titriyor
♫ My heart trembles... quivers. ♪
Rahmi titremiyor mu insanın?
The uterus quivers, does it not?
Şimdi Tanrı adına çok kızgınım ve her yanım titriyor
Now, before God, I'm so vexed every part about me quivers.
Minik çenesi nasıl da titriyor.
Look how his little chin quivers. I know.
Bir bıçak avucunu zar zor kaplayan fakat buz gibi keskin küçücük bir bıçak şaşkın bedenine gömülmüş orada öylece kalmış tam da çığlıkların feryatların koptuğu yerde.
With a knife, with a small knife that barely fits in your hand, but cuts like ice, into astonished flesh, and there it stays, where the dark root of the scream quivers and snarls.
Peki öyleyse Shah Rukh zengin bir aileden çok iyi bir insan. ve konuştuğunda sesi titrer.
So Shah Rukh is from a wealthy family yet he is a good man and his voice quivers when he speaks...
Titreyen bir ses.
The voice quivers...
Seni görünce Uriel'in içini korku kaplayacaktır.
Just the sight of you will send quivers down Uriel's spine.
"Yürüdüğünde yeryüzünü titretir."
"When he walks, the earth quivers."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]