Rakam tradutor Inglês
3,011 parallel translation
Daha iyi bir rakamın peşinde.
He wants a better price.
Son rakamım.
That's it. Yes or no.
İçinden bir şeyler alınıp, çıkarılabilir ve ağırlığın her rakamı önemlidir.
They can get in anything, get out of anything and carry any number of weight.
Seni bırakamıyacağımı biliyordun!
You knew that I couldn't do that!
Hükümet rakamın uydurma olduğunu söylüyor.
The government calls the number fake.
- Ben işimi yapmakta sıkıntı çekmiyorum. - Onunla konuşmayı bırakamıyorsun.
I don't have any problem doing my job.
Aranızda bir rakam belirlediniz mi?
Did you set a salary figure with them?
2,5-3 milyon izliyor. İyi geçerse daha da artar rakam.
2 million, maybe 3 if all goes well.
Bunu ve bu rakamı alıyorsun.
You take this number here and this number.
Burada yazan rakam 134 bin olarak gözüküyor, 431.000 değil.
A wild guess tells me the intended number was 134, not 431,000.
O güveni inşa etmek uzun sürdü. Biz onun rakamını oldukça yükselteceğiz.
We'd like to up that number considerably.
İki dakika yalnız bırakamıyorum.
I knew it. I can handle him.
Son dört rakamın üzerinden başka bir kalemle geçtin. Yani numarayı saklamak istiyordun.
You've been over the last four digits in another pen, so you wanted to keep the number.
Sana sarılmayı bırakamıyorum.
Oh. I can't let you go.
Yazmayı bırakamıyor musun?
Well write about you, your family About anything, but forget about Rafa. You cannot stop writing?
Dört, kesinlikle iyi bir rakam.
Four, that is indeed a good number.
Madem büyücünü bırakamıyorsun, yanında kalabilir.
Since you find it impossible to give up your mage, you may keep her.
Roma rakamı olan X ile de yerini işaretlemiş.
"X" marks the spot.
Kral için saydığım oy rakamı seninkiyle aynı.
My count for king is the same as yours.
Güzel, çünkü kraliçe için saydığım oy rakamı seninkiyle aynı.
Well, good, because my count for queen was the same as yours.
Tecrübelerime göre, söylediğin kolpa rakamı ikiyle çarparsam doğruyu bulurum.
You know, historically, if I double your lie I get the truth.
İlk gelen bilgilere göre rakam büyük olacak. Belki de Birleşik Krallık tarihinin en büyük nakit para soygunu.
'Early indications suggest'that the number is going to be big,'perhaps the biggest cash robbery in UK history.'
Gemide yüklü miktarda para bulundu fakat rakam henüz açıklanmadı.
'Large sums of cash were recovered from the ship,'but no figures have yet been released.'
Bu absürt bir rakam.
10? That is preposterous.
Yukarıdan aşağı sorusu her defasında bir rakam içeriyor.
The down's invariably a number.
Yukarıdan aşağıya sorusunun verdiği rakam ise sekiz.
The down clue gives the number eight.
Bir harf ya da rakam daha vardı. Belki.
Another letter or number, I think.
Bir rakam beni Al Roker'dan ayıracak.
One digit will separate me from Al Roker.
Ben zaten bu rakam...
Now I've already gone out to- -
Pazarlık gerektirmeyen baş döndürücü bir rakam.
A flattering amount which begs no negotiation.
Madem karşısın, neden bana rakam söylüyorsun?
If you're against it, why did you tell me that number?
Başına gelen bütün iyi şeyler benim sayemde değilmiş gibi yapalım. Bana rakamı söyle. Ben de vereyim.
Well, let's pretend I'm not responsible for every single good thing that's ever happened to you, and you tell me the number or make one up and I'll beat it.
Bu, yüksek bir rakam.
It's a big number.
Ve bir de üzerinde 3 rakamı bulunan beyaz altından kolye ve bir New York telefon numarası.
And we have a... white gold charm with the number 3 on it... ( Rustles paper ) and a New York phone number.
Ayrıca Eddie'nin ceplerinden birinde üzerinde 3 rakamı bulunan bir kolye bulduk.
We also found a white gold charm in one of Eddie's pockets with a number 3 on it.
Bir dakika. Ya bu son 4 rakam? 5291?
Hold on, what about those last four digits?
Sence bu şifre Hodgins'in bulduğu son 4 rakam olabilir mi?
you don't think that could be the last four number Hodgins found.
"4" rakamı, "real" kelimesi.
Number "4", word "Real".
Bayıldıktan sonra gövdelerine Romen rakamı ile iki kazınmış.
After they bleed out, a postmortem Roman numeral two carved into their torso.
Evet, bu, bir şirket kurmayacak biri için oldukça iyi bir rakam. Bak ne diyeceğim.
Well, for those of us who aren't in syndication, that's rather a lot.
6 milyon çok büyük bir rakam.
6 million's a number too big.
Ama kız arkadaşını bırakamıyor.
But she won't leave her girlfriend.
Mülkün değeri iki milyondan fazla ve o ise buraya bir milyondan az bir rakam vermişti. Bunu düşünürsen o kadar da pahalı değil.
Well, it's not really expensive when you consider the property is worth over ã2m and she paid under ã1m for it.
Çünkü onlara gerçek rakamın 30 milyon olduğunu söyledim.
Because I told them that the real number was 30 million dollars.
Neden kusmayı bırakamıyorum? "
Why can't you stop vomiting? "
Pekala, Sam. Eğer yalan söylüyorlarsa bu rakam alabileceğin rakamın yanına yaklaşamaz ama yalan söylemiyorlarsa bu rakam fazla iyi.
Okay, Sam, it's way less than they'd have to pay you if they were lying, and way more than they'd have to pay you if they're not lying.
Bu bu rakam Reed Reed'e yakışır bir rakam değil.
But this number doesn't take into account the name recognition of Reed Reed.
Bu rakam iyi, anlaştık.
No... is good, I think we have a deal.
Söz konusu rakamın astronomik olduğunun farkındayım ama bu sadece ilk öneri değil mi?
Look, I know it is an astronomical amount of money, but, I mean, it's just the starting price, right?
İşin içine çocuk girdiğindeyse bu rakam ikiye katlanır o yüzden...
And that number doubles when there's a juvenile involved, so...
Bu rakamın uydurma olduğunu herkes biliyor.
Everybody knows those numbers are bullshit.