Raps tradutor Inglês
124 parallel translation
Sana gelince, emirlere karşı gelmekten seni yüzlerce kayanın altında ezebilirim.
As for you, I could pulverize you on a hundred raps and make them, each of them, stick. Disobedience of orders.
Eve koşar, camı tıklar.
He scurries home, raps on the window.
Kader kapımdaki kaçınılmaz dört vuruş gibi dört atış.
Four shots like four fateful raps on the door to my destiny.
Oscar birkaç saldırı suçlamasından aranıyormuş.
Oscar was wanted on a couple of assault raps.
Izdırapsız işemek için dört milyon verirdim.
I'd give four million to be able to take a painless piss.
Bu avcıları uzak tutar ve uyurken ona bir ev sağlar.
( he raps on it )... which keeps predators away and provides him with his own house for when he sleep.
Dünyanın merkezine inip köstebek insanlarla Rap yapan bir Rap'çi hakkındaymış.
"about a rapper who goes to the center of the Earth and raps with the mole people."
Savaş devam ediyor, ama zevk almaya devam edebilmemiz için... sadece 20 saniye daha beklememiz gerekiyor.
MTV Raps. Battles going on. But each contestant only has 20 seconds to go for the gusto.
Her yıl, adamcağız bir sopayla kapıya vuruyor.
Every year, the guy comes with a big stick and raps on the door.
"Kalbimin kapısını çalıyor."
"Someone raps on my heart"
Örf ve adetlerimden uzaklaşmamaya çalışıyorum.
- MTV Raps. It's my heritage.
" Benim rap'im en kralı Uçurur takarsan kafayı
" My raps are real, bringing magic that should kill
tam bir ızdırapsın!
You're such a pain!
Ritmi hoş.
He raps happy.
Kalbim, dakikada milyon kere falan atıyordur herhalde.
I've got too many raps against me already.
Ucuz rapçiliğin işe yarayacağını sanıyorsan hayal görüyorsun
You're dreamin'if you think them corny-ass raps'll work
Ailesi onu taciz etmiş gibi rap yapıyor serseri
This guy raps like his parents jerked him
- Sonra da rap yapacak. - Jackson'ın bunu mutlaka izlemesi gerek.
- He raps later.
Evet, benim şarkılarım öfkeyle dolu.
Yes, my raps are filled with rage.
Yo! MTV Raps programında Bay Shakur'u kendiyle övünürken izledik.
We view Mr Shakur's appearance on Yo!
- Sakin ol.
- [Gavel Raps]
Eminem'i de rap şarkıları için içeri mi alacağız?
We gonna bring in Eminem every time he raps about killing his ex?
"Yo, MTV Raps" diyemeden kovarım sizi.
I'm gonna fire you faster than you can say, "Yo, MTV Raps."
Bize nerde olduklarını söyle ki sana ıstırapsız bir ölüm sunalım.
Tell us where your men are, and we'll kill you painlessly.
Doğum günümde Yengeç Barınağı'nda parti verip, yılda bir kez Dj Dave eşliğinde sarhoş olup break dans yaptığımı biliyorsun.
You know I have a party at the crab shack on my birthday- - dj dave raps, and it's the one time a year i get drunk enough to break dance.
Niye bizim işin biraz rap yapmıyorsun? Seni diğerlerine öğretirken duydum.
Why don't you give me one of these raps I hear you teaching these guys?
Normalde evet. Ama unutmayın çocuk Elliott Dasher sayesinde iki uyuşturucu suçlamasından paçayı sıyırdı.
Normally, but don't forget, this kid has already beaten two drug raps due to the fact that he is represented by none other than Elliott Dasher.
En büyük sorun Missouri ve Wisconsin'deki banka soygunu ve cinayet suçlaması.
Missouri and wisconsin being the biggest concern the bank robbery and the murder raps.
Mira bir parça Gangsta'ya yazınca başlayacağız.
We're gonna start as soon as Mira raps post on Gangsta M.D.
Şan okuduğum ne iyi olmuş! Suni Cruise'la ilgili rap yapayım diye!
I am so glad I studied voice at Northwestern so I could do raps about Suri Cruise.
Çizgiler dümdüz olmalı, yoksa kulaklarınızı çekerim ha!
The lines must be perfectly straight, or five raps on your knuckles.
Cezayı hakettin, bir daha dersi iyi takip edersin.
Five raps on your knuckles, so your attention never wanders.
Erken çıkabilirse, buraya gelecek.
If he raps early, he will come down.
Beverly Hills'li bir kaç çocuğa kafayı takmış kukuletalı kızlar, oradaki saldırgan rapçilerden kurtalmayı başarmış
A couple of hood rats point their fingers at some Beverly Hills kid. Who's connected enough to walk away from three assault raps.
Onun rapleri çikolatalar gibi.
His raps are like candy bars.
Daha çok blok planıyla, daha çok ceza mı?
As more blocking schemes, more raps?
Sen gerçek bir ızdırapsın.
You're a real pain.
Yoksa, Rap yazamazsın?
Don't you wanna write your raps?
Rap sözlerim gelecekte çok daha değerli olacak.
My raps and rhymes will become more valuable now.
- ¶ gerçek tecrübelerdir ¶ - ¶ otobiyografidir ¶
- # Real experiences # - # Autobiographical raps #
Mahalleye sadık olmakla ilgili rap yapan bir adam için Caden burayı maddi anlamda tam olarak desteklemiyor, ha?
For a guy who raps about being true to the hood, Caden doesn't exactly put his money where his mouth is, huh?
Öldürdüğü yarım düzine insan hakkında rap yapıyor.
He raps about how he's killed half a dozen men.
Joann, bebeğe rap yapmak ister misin?
Joan, you wanna say one of you r raps to the baby?
O Kanada versiyonu. 22 dakika uzatılmış. Ve bir de LL Cool J'nin diyaloglarının rap haline getirildiği bir ekstra şarkı da var.
That's the Canadian version, 22 extra minutes, and there's a bonus audio track where LL Cool J raps all his dialog.
Narkotikten girdin mi sağlam girersin.
Narc raps are real time.
Arabayla oraya buraya gidip, rap dinleyip, etrafa ateş ediyorlar.
That's how they do, you know? Just drive around, listening to raps and shooting all the jobs.
NBA takımı olan bir şehir ve Wil Smith onunla ilgili bir rap şarkısı yazmamış bile olsa şair Robert Lowell orada yaşamış.
It is a city with an NBA team. And even though Will Smith never wrote any raps about it, the poet Robert Lowell lived there.
'Hepimiz için eğlence'parçayı nakaratlarından rap kısmına kadar parçalara ayırıyor.
Fun For All has broken each section down into songs, from rocking registration riffs to insurance requirement raps.
Üstelik en az iki ayrı suçtan daha aranıyor.
He's wanted for at least two other raps.
Bir tanesi rap söylüyor.
One of them raps.
Özellikle Wilson mahalleyle ilgili Rap yaparken.
You can barely tell the difference between them, especially when Wilson raps about the hood.