English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ R ] / Ratchet

Ratchet tradutor Inglês

276 parallel translation
- Tabi ki çalışacak, Freddie-dost bu civatalar geçiş anahtarına bağlı ve geçiş anahtarı buraki mandala mandal çubuğuda şurdaki gergi çubuğu ile bağlantılı... ve son olarak hepsi buradaki çarka bağlı.
- lt'll work, Freddie-friend... on account of the stickie bolts connected to the toggle switch... the toggle switch connected to the ratchet... the ratchet rod connected to the tension trod... which in turn is connected to the flywheel.
19 milimlik dişliyi uzat.
Toss up a 19 mm ratchet.
Durumu kötü görünüyor.
- What's your diagnosis, Ratchet?
Tabii, bunu değiştirmezsek. Cosmotron.
- Ratchet, how long do we have before his energy drains away completely?
Ratchet, Bumblebee'ye dikkat et.
- [laughter]
Sen beni söylersen,... ben de sana fırlatırım.
That's... snow fair! - Ratchet, watch out for Bumblebee!
Ironhide kasasında çok fazlalık taşıyor.
- Ooh! RATCHET : Ironhide's carrying too much lead in his caboose!
Dünyanın çekirdeğinden ısı enerjisi çekiyorlar.
They're draining the heat energy right out of the Earth's core! RATCHET :
Decepticonlar neden böyle yaptılar ki?
How is Skyfire, Ratchet? - Not good.
50 kiloluk dinamitle havaya uçurulmuş gibisiniz. Baba! Sen ve Ratchet, onları acilen tamir etmelisiniz!
You guys look like the guests of honor in a 50-car pile-up!
Benimle uğraşmayı dene!
- Uh, I just popped a few gaskets, Ratchet.
Ironhide, Rachet, Praul, Cliffjumper, Gears...
Ratchet! Prowl! Cliffjumper!
Eski moda aletler gibi onarıp yerine takacaksın.
- Yeah, it sure does. - Uh, that's what you think, Ratchet. - Just keep your clamps off my...
- Tabii ki öyle. - O senin düşüncen, Ratchet.
- No more backtalk, or I'll short your mouth circuit.
Lewis, bana başka bir dişli takımı getir.
Lewis, get me the other ratchet set.
- Kötü görünüyor, Jazz!
- Looks bad, Jazz. - Ratchet.
Ratchet, ihtiyacı olan onarımlara bir bak.
See where repairs are needed.
Ayağa kaldıralım.
- Let's get him up on his wheels. RATCHET :
Bir anı olmakla bir kahraman olmak arasındaki ince çizgiyi hatırla yeter.
maybe Ironhide's ready for a nice cushy office job. - Hey, no way. Soon as Ratchet tightens a few bolts,
Ratchet beni onardıktan sonra hemen aksiyona geri döneceğim.
Let's get out of here! SPIKE :
- İzin ver de Ratchet seni kontrol etsin.
- Erhh... I'm fine.
Sen elinden geleni yaptın, Prime.
- Let Ratchet check you out.
- Cırcırı verir misin Mike Amca?
- Hand me that ratchet, will you, Uncle Mike?
Ben de düşündüm ki... belki bana alet çantanı ödünç verirsin.
I was thinking maybe I could borrow your ratchet set?
Alet çantanı verecek misin bari?
So how about the ratchet?
Sonra kavrama kapağına gelip cırcırla bütün civataları söker... ve kavrama kapağını düzenekten ayırırım.
Then get to the bell housing and take out your ratchet... unscrew all the bolts... and separate the bell housing from the rest of the apparatus.
Dokuz parçalı müzik setimi al.
Take my nine-piece ratchet set.
İçlerinde bir dişli çark mekanizması vardır dolayısıyla bu kemik birşeyi sadece yakalar,... ve ondan sonra kartalı yakaladığı avdan çekip almak neredeyse imkansızdır.
They have a ratchet mechanism inside so that the bone just catches and the eagle can hardly be prised off your hand.
Siz de, o 32 parçalı dişli mandal setinin yanında duran bikinili kızların olduğu reklamı sevmiyor musunuz? Ve o böyle...
Don't you love ads where you see the woman in the bikini next to the 32-piece ratchet set, you know, and she's...?
Kıza bakıyoruz, dişli mandal setine bakıyoruz ve : "pekala, eğer o, bu setin yanındaysa..." "... ve ben o sete sahip olursam... " "... merak ediyorum da, bu acaba...
We'll be looking at the girl looking at the ratchet set going, " All right, if she's next to the ratchet set and I had that ratchet set I wonder if that would mean that...
"Bu seti alsam iyi olacak."
I better just buy that ratchet set. "
Zalim Hemşire'yle egzersizlerimiz yeni bitti.
I just finished my exercises with Nurse Ratchet.
- Şimdi cırcırlı makara.
- Now the ratchet.
- Cırcırlı makara...
- The ratchet...
Çok işine yarayabilir.
Hook you up with some vice grips, ratchet...
Şu topuzunu bir iki gıdım kesmek için bir mutfak aracı bulabiliriz belki.
Perhaps we could find the appropriate kitchen tool to ratchet down that bun of yours a notch or two.
- Bütün bunları tekrar yaşayamam!
- I can't go through this shit again. - Ratchet down, Lieutenant.
Kurma koluna ihtiyacımız var, sokak kedisi.
Sounds like we need a ratchet, stray cat.
Çantanda bir kurma kolu bulunmaz, değil mi?
So I suppose you don't have a ratchet in that bag, right?
Demek kurma kolunuz yok.
So, you don't have a ratchet.
Kurma kolu!
Ratchet...
Umarım çocuğa karşılık kurma kolu takas edecek birileri vardır.
Wonder where I could trade the kid for a ratchet...
Kurma kolu var mı, küçük adam?
Got a ratchet, little man?
kastanyola ilavesini.
Is the ratchet extension.
Tamam, krikoyu arabanın atlına koy Ve kolu tabana yerleştir ve yukarı aşağı indir kaldır, tamam mı?
Okay, you put the jack under the jeep and then put the handle in the base and ratchet it up and down, okay? It's very easy.
- Skyfire ne durumda, Ratchet?
I sure hope we'll be able to say the same for you. - Let's get him behind some cover and start working.
Ratchet, buraya!
Poor Teletraan I.
Herhangi bir büyük hasar var mı?
SPIKE : Ratchet, over here!
Birkaç küçük çizik sadece, Ratchet. Hadi, Grimlock!
- You okay, little buddy?
Optimus!
- Ratchet!
Çok güzel bir mandal seti vardı.
I saw a great ratchet set.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]