Rates tradutor Inglês
1,221 parallel translation
Ya sözleşmedeki fiyatı alırsın, ya da sözleşmen feshedilir.
You'll get your contract rates, or you'll get your contract canceled
Eğer cevabınız "evet" ise, tebrikler Palm Beach'teki arsanızda inşaata başlayabilirsiniz ancak Milli Vanilli üzerine bahis oynadıysanız Club Med'in aileye özel fiyatları bulunmaktadır.
If you said "yes," congratulations, you can start construction on your Palm Beach estate, but if you gambled on Milli Vanilli... family rates are available at Club Med.
Rütbeleri biliyorsun.
You know your rates and ranks.
Sana saygı duyar.
He rates you, Gal.
Otelde ya da motelde kalsanız bu size kaça... Size 50 dolar verelim, anlaşalım.
Let's see... hotel rates run about...
- Bir bedel ödenmeden gitmeyeceğim!
- My rates won't go up. - I was traded for low rates!
Öldürseydi eğer beni öldürseydi düşük primler yüzünden kesin cesedimi saklardın!
If I got murdered, you'd hide my corpse to keep your rates low.
Yaşıyorsun ve benim sigorta oranlarım çok düşük!
You're alive, and my rates are low!
Lanet olsun sana! Bundan sonra ne yapacağın umurumda değil.
Nobody rates you.
Enflasyona göre faizler düşebilir.
Maybe with the crisis, interest rates will go down.
% 15 işsizlik, 10 milyon işten çıkarılmış 800,000 öğrenci okulu boykot ettiler
At 15 % unemployment, 10 million were out of work 800,000 students boycotted school, and juvenile crime rates soared.
Fiyatlarımızı iki katına çıkardık. Buna rağmen sonbahara kadar doluyuz.
We've doubled our rates, and we're still booked well through the fall.
Acil olduğunu söylüyorlar.
It sounds like low rates.
Park alanı kazandırıyor.
It rates a parking spot.
Birinin kendini aşağılık görmesi halidir.
That's what they call it when someone low-rates himself.
Kalp atışlarına baksana.
- T-minus ten, nine, - Look at these heart rates. Eight, seven, six,
Hepsi dahil 5500 Frank, ama daha ucuz üyelikler de var.
5,500 francs for full membership. But there are cheaper rates.
Lanet olsun, pahallı değil, bu fiyatlarla böyle aptallıklara maruz kalıyor olmama şaşmamalı.
No wonder this third-rate gym is crawling with such geeks! It's the stinko rates!
Kanser oranları düştü ama intihar oranları fırladı.
Cancer rates are down but suicide is sky-high.
Metabolik hızları rekor düzeyde.
Their metabolic rates are off the charts.
Metabolik hızlarını düşünürsek, onları çabucak öldürür.
With their metabolic rates, it'll kill them fast.
Dağılma miktarları bile birbirine uymuyor.
The decay rates don't even match.
Fiyatlar konusunda anlaşma yapmaya geldim.
I'm here to negotiate the rates.
Hangi uluslararası tarifeyi kullandığımı sorup daha düşük fiyatlar teklif ettiler.
... a phone company asking what service I used, and offering low rates.
Nabzın ve solunum hızın yükseldi, adrenalin salgısı normal beyin fonksiyonlarından % 32,5 daha fazla.
Elevated pulse and respiration rates, adrenal secretions thirty-two-point-five percent above normal. Brain function.
Hayatınızı kurtardığım için sizden para talep ediyor değilim ama... Faizleri konuşalım lütfen.
I'm not saying I'm charging you for saving your life or anything, but... let's talk rates.
Federal rezerv düşük seviyeye inecek, o yüzden tahvil almayıp...
The fed will be lowering rates, so get your money out of T-bills and put it all into...
Böylelikle tepki hızlarını yükseltir.
Increasing his response rates.
Hiçbir faal pilot bu kadar yüksek not almadı.
No active pilot rates higher.
Günlerce araştırma yaptım. Trafiğin durumlarına, suç oranlarına en iyi okul sistemlerine baktım. Sonunda iki yer arasında karar vermem gerekti.
Finally, after days of research... checking into traffic conditions, crime rates... the best school systems, my decision came down to two places.
Çünkü bu poliçeyi yükseltir.
'Cause that will raise your rates. No, no, no.
Çürüme evreleri kadavra üstündeki böceklenmeler, jeoloji.
Rates of decomp, cadaver-insect symbiosis, geology, cadaverine and putrescine compounds...
İkimizde aynı muhasebeciyle iş yapıyoruz ve o kendi hissesini arttıracak...
You know, we share the same accountant. And he's gonna raise his rates, so it's...
Aileden kayıplar için özel fiyatlar var.
You know, they got special rates for family death.
Radyodaki fiyat duyuruları öldürdü beni.
His ad rates bled me dry.
Gordon Brown, İşçi partisinin vergi oranlarını değiştirmeyeceğini söylüyor.
Gordon Brown says a labour government would hold the main tax-rates unchanged...
Genellikle 6 hafta içinde bir mektup göndermek zorunda kalırsınız. Sonra bir mektup daha ve en sonunda cevap alabilmek için telefon açmanız gerekir. Bizim ankette % 86 oranında geri dönüş oldu ve sadece bir mektup gönderdiler.
Usually you have to send out a postcard and then in six weeks another postcard and then you have to call the people up, you know to get the return rates up, we had an 86 percent return and they only sent out a postcard.
SIZMA DERECELERİNİ GÖRMEK İSTİYORUM GÜÇ ORANLARI VE, TAKTİK BİRLİKLERİN SAVAŞILAN SAVAŞLARDA DÜŞMAN KAYIPLARINI
I want to see rates of infiltration and interdiction, force ratios in each of the tactical corps zones and enemy casualties in battles fought and projected battles against these added forces.
- Ne? Çift kişilik yer bölününce ücretler yükselir.
The rates are raised when a couple is split.
5 dakikada ünitelerin çoğunu azaltırsınız ve aşamaları hızlandırırsınız.
you will reduce to five minutes anguish of the units and you will accelerate rates.
Bu aşamaları yavaşlatıyor.
That slows down rates.
Bu yüzden, bu satışlarda ipotek oranlarının az da olsa dengelendiğini görebiliriz. Yüksek teknoloji yatırımlarının getirdiği yüksek karlar yatırımı artıracak ve verimliliğin büyüme hızını artıracaktır.
Therefore, in those sales we are more likely to find that the official rise in mortgage rates has been offset somewhat by the respective rates of return on high tech investments, which led to a surge in business capital spending
GREVE ÖZEL FİYATLAR
SPECIAL STRIKE RATES
Suç oranları sürekli düşüyor.
Crime rates have been dropping, dropping, dropping.
Gıda tanelerin oranlarını soruyor.
Asking the rates for food grains.
Suhani oranı gayet iyi biliyor.
Suhani knows the rates quite well.
Yurtdışına çıkmadan önce uğradı. Bayan Hardy, buyurun.
But this undertaking is mine and, uh... your usual rates and of course, your expenses.
Ücretim biraz aşırıdır ama adildir.
My rates are steep but fair.
Bölgedeki kırsal yollarda destek sektör personeli çok fazla.
County roads in the area allow unacceptable delivery rates of backup sector personnel.
İlgi seviyesi düşük!
Interest rates are down!
Bilmem. Başka nasıl açıklanabilir ki? Sen miydin?
winter housing starts the negligible impact of the recent interest rate cuts decline in occupancy rates in corporate office space it just seems to me that a smaller company Will be better equipped to respond to shifting market forces but I guess you probably already knew that