Regret tradutor Inglês
9,282 parallel translation
- Aslında pişmanlık duymuyorum.
You know what? I don't regret it.
Sonradan pişman olma olasılığı çok yüksek.
That's just a bra full of regret.
Umarım kararından pişman olmaz.
I just... I hope she doesn't regret it.
Tek bir anın hevesine kapılma. Geriye sadece acı bir pişmanlık kalır.
I hope you are not making decision harshly which you will regret in the end.
Kuyruk acımız varmış gibi algılanabilir.
We may regret this soon.
- Teşekkür ederim.
I sincerely regret. Good luck...
Tek pişmanlığım başına neyin kimden geldiğini bilmemesi olacak.
My only regret is that she won't know what's coming and who's giving it to her.
Kararımdan pişman değilim.
I don't regret my decision.
Sadece uzay mekiğinin, adamım. Tek pişmanlığım kullanamayacak kadar sarhoş olmamdı.
My one regret is I was too drunk to drive.
Hukuk diplomanı almadığın için hiç pişmanlık duydun mu?
You ever regret it, not getting your law degree?
Yaptığımdan pişmanlık duyuyorum, tek bir cana daha zarar vermeyeceğim.
I regret what I did, And I will not hurt another soul.
Benimle evlendiğine pişmansın?
And do you regret marrying me?
Her şeyden önce Defiance'ı düşüneceğine halkın yararı için suç örgütüne karşı savaşacağına ve bir daha asla sözümden çıkmayacağına ya da verdiğim bu karardan beni pişman etmeyeceğine yemin edersen..
If you assure me that you will put Defiance first, if you swear to get the criminal element organized and fighting for the common good, if you promise to never cross me or make me regret this decision...
Pişmanlık hissediyorum ama yaptığım şeyleri neden yaptığımı artık anlıyorum. Hem zarar verdiğim insanlardan af dilemeyi hem de beni inciten insanları affetmeyi öğrendim.
You know, I feel regret, but I understand now why I did the things that I done and, as well as asking for forgiveness from the people I've hurt,
Şimdi denemediğine pişman olurdu değil mi?
You used to run away from her when she tried to kiss ya. She wouldn't try that now, she'd regret it, wouldn't she?
Geneli tutulmayan sözler ve pişmanlıklar ama beni buraya getirecek kadar kırıntılar buldum.
It's mostly empty promises and regret, but... There were enough bread crumbs to get me here.
Pişmanım efendim.
I'm filled with regret, sir.
Bundan pişman değilim ve öylece susup da bunun için hapse girecek değilim.
I don't regret it, and I'm not gonna lay down and quietly go to prison for it.
- Eğer bu iş olmazsa ne sen ne de ben, bundan pişman olacak kadar uzun yaşamayacağız.
If this goes wrong neither of us will live to regret it.
Şansım varken seni yok etmediğime şimdi çok pişmanım.
I regret not annihilating you when I had the chance.
Bunca yıldır o rutubetli mağarada aylaklık etmekten pişman değilsin yani?
HERCULES : But you don't regret moping in a damp cave all these years?
Hayatımın geri kalanında yaptığım hatalardan pişmanlık duyacağım.
And I'll regret the choices I made for the rest of my life.
- Jeanette, bunu yaptığına pişman mısın?
- Jeanette, do you regret doing this?
Bundan dolayı çok pişmanız.
We very much regret it.
Şu barbarlar! Pişman olacak -
This barbarians, you'll regret...
Ve Jenny, ne yazık ki bir koruyucu aileye gider.
And Jenny... With regret... Will be on her way to a foster home.
Bahsettiğin bu saçmalığı anlayamıyorum ve Isaac'i kaybettiğim için üzgünüm ama maalesef ki aşı yapmak için ondan yeterince kan aldım.
I can't begin to discern the sense from the nonsense you talk, and I do regret losing Isaac, but fortunately, I drew enough blood from him to continue my work with inoculation.
- Pişmanlığın son raddesindeyim.
I regret nothing more.
Buna pişman olacaksın.
You are gonna regret this.
Pişman olacağı bir şey yapmasını engellemeliyim.
I got to stop him from doing something he's gonna regret.
O pis "ciudad" a gidememekten.. ... çok üzülecek bir sürü şey var.
Plenty of stuff to regret more than... not getting to that dirty ciudad.
Şu hayatta pişman olduğum tek şey var ki hak ettiğim ve umursadığım her şeyi benden alıyor.
There's only one thing in this life that I regret, and that's letting everything that I earned, everything I ever cared about... get taken away from me.
- Çok pişmanım.
Something I will always regret.
Herkes o e-maillere belli ki pişmanlık duyduğu şeyler yazdı.
Everyone wrote things in those e-mails that they clearly regret.
Pişmanlık olmayacak.
No regret.
Pişman olacağın bir şey yaptıracak.
Make you do something you regret.
Açtığıma pişman değilim.
I don't regret it.
Mecbur değilsiniz. "Paylaşımlı yazılımın yasal olmadığıyla ilgili herhangi bir çıkarımdan falan filan pişmanlık duyuyoruz." gibi bir şey.
You don't have to. "We regret any implication that the blah-blah-blah shareware is not legitimate." You know.
Birini bezdirirsen, birini üzersen, yada bir bayanı rahatsız edersen, seni buna pişman ederiz.
Harass anyone, eyeball anyone, so much as make one woman feel slightly uncomfortable, and we're gonna make you regret it.
Bundan pişman olmayacaksın.
You won't regret this.
Mesele şu ki, ruh halin ömür boyu pişmanlık ve yalnızlık için uygun mu?
The question is, are you in the mood for a lifetime of regret and loneliness?
Hayatımın en büyük pişmanlığı derdi.
He said... it was his biggest regret.
" Bazılarından pişman oluruz.
" Some we regret.
Aslam ve ben derinden pişman olduğum sözleri dün yaşadık.
Aslam and I had words yesterday, which I deeply regret.
Pişman olacağımız şeyler söylemeden buna bir son verelim mi?
Shall we call a halt to this before we say things we will regret?
Pişman olmayacaksınız.
You won't regret it.
Onu yolladığıma pişman değilim.
I do not regret sending her.
Bir an bile pişman olmadım.
And I do not regret it for an instant.
Bence sustuğun için pişman olacaksın.
I think you'll regret being silent.
Pişmanım...
I regret..... I cannot...
Buna pişman olacak.
He's gonna regret this.