Released tradutor Inglês
7,144 parallel translation
Irving'in ruhu serbest kalmış olabilir.
Irving's soul could be released.
Pek çok kişi serbest bırakıldı...
Many people were released...
İçten gelen bilgilerde iddia edilene göre Royce senatörlük ekibini dağıtıp tamamen adaylık ekibine odaklanacak. Ancak yine de resmi onay ya da basın toplantısı yapılmadı.
Insiders were tipped off earlier today when news broke claiming Royce had released some of his senatorial staff to focus solely on a new campaign committee, although official confirmation and a press conference have yet to be announced.
- Salındınız.
- Released.
Bunlar da Napoli Kralı Ferrante ve piç oğlu Alfonso'nun eseri. Beni ancak şehrini korumak için savaşmam şartı altında bırakmışlardı.
And these, these are courtesy of King Ferrante of Naples and his bastard son Alfonso... who only released me from my chains so that I might fight alongside him in defense of his city.
Ar Rissalah'ın şu yedi üyesinin FBI gözetiminden salınmalarını şeffaf bir federal tesise nakledilmelerini avukatla görüşebilmelerini ve tıbbi yardım alabilmelerini istiyorum.
This Ar Rissalah seven, I want them released from the FBI site, moved to a transparent federal facility, allowed access to lawyers, medical attention.
- 18 yıl hapis cezası almış ve 2006 yılında salıverilmiş.
He went to jail for 18 years and he was released in 2006.
1965 yılında, araba soygunu sebebiyle... göz altına alınmış ve sonra serbest bırakılmışsın.
1965, you were picked up and later released on suspicion of car theft.
1969 yılında, uyuşturucu bulunan bir yerde delil yetersizliğinden önce göz altına alınmış, sonra serbest bırakılmışsın.
1969, you were picked up and later released for lack of evidence at a place where narcotics were found.
Sadece bir nötrondan bahsettiğimizde açığa çıkan enerji çok büyük değildir.
As long as we talk about one neutron, the amount of energy released is not a lot.
Bir bakalım.Tek bölünme ile açığa çıkan enerji yaklaşık 179 Mev'dir.
The energy released from one split is 1 79 mega electron volts.
Ben sadece teorik olarak açığa çıkan enerjiyi hesapladım.
This is the energy that is theoretically released.
Pilotlar onların kuzeyde uzağa indirildiklerinden endişeli.
The pilots fear that they were released too far north,
Buraya... indirilmeleri gerekiyordu.
They should have been released,.here,
Biraz önce Danielsen'i serbest bıraktılar.
They have just released Danielsen free,
Çark olmaktan kurtulmak nasıl bir şey Kuraki?
What? s it like being released as a gear Kuraki?
Hayır. Babamı serbest bıraktı, Simcoe'yu tutuklayıp bizimle ataşkes yaptı.
No, he released my father, he arrested Simcoe, he held to our truce.
Her yeri ateşe verip zombi ayıyı dışarı saldı.
Set the whole place on fire and released the zombie bear.
Bıçağımın tatlı dokunuşuyla onu serbest bıraktım.
I released her... with the sweet cut of my blade.
Başkan Miller ofisi, sakin oldukları için halka teşekkür eden bir ifade yayınladı ve durumu yakından izlediklerine teminat verdiler.
Minister Miller's office has released a statement thanking the residents for their calm and giving every assurance that they are monitoring the situation closely.
Bu virüs müdür nedir serbest bırakıldı işte.
So this virus is released, or whatever it is.
Gitmek istemeyen daima biri olurdu, serbest bırakırlardı altı ay sonra geri dönerlerdi, dışarıda yaşayamıyorlardı...
There were always the ones who didn't want to leave. They'd do their bid, get released, back six months later. Couldn't hack the world on the outside.
Sam 3 ay önce salındı.
Sam was released 3 months ago.
Üç ay önce salındı.
He was released 3 months ago.
Ray Matthews bu öğleden sonra salınmış.
Ray Matthews was just released this afternoon.
Ray'i dışarı çıkartması 48 saatten az sürmüş.
Took less than 48 hours to get Ray released.
Adlî bir hatadan dolayı serbest bırakıldı.
Released from jail because of a procedural error.
Ancak, görgü tanığının ortadan kaybolması nedeniyle, ertesi gün tekrar serbest kaldı.
But after the disappearance of a witness he became the other day released.
Şayet, yarın sabaha kadar, somut deliller getiremezseniz, hepsi serbest kalır.
But if tomorrow morning you still have nothing, those involved will be released.
Sadece şüpheli serbest bırakıldı duydum.
Just heard the suspect was released.
Ya son zamanlarda cezaevinden serbest bırakıldı birisi?
Or someone who was recently released from prison?
onların kurbanlarını, acı zehir acele kana, neden artan kalp atışı, kan basıncı, ve, yeterli zehir serbest ise, konvülziyon ve ölüm
When they sting their victims, the venom rushes into the bloodstream, causing increased heartbeat, blood pressure, and, if enough venom is released, convulsions and death.
Serbest kaldı diye duydum.
But then I heard he was released.
Federaller çoktan serbest bırakmış.
The feds already released him.
- Biraz önce salınan herif.
The guy the feds just released.
FBI'daki çifte ajanların Malcolm'ı serbest bıraktığını kimseye güvenemediğimizi.
That Malcolm was released by double agents within the FBI and we didn't know who we could trust.
Eğer çocukları iyileştirirse, bırakırlar.
If it makes the kids better, then they get released.
Tamam, sakin olun ama birisi bana Honda'nın yeni çıkardığı süper bir araç olan "Honda Fit" ten bahsetti.
Okay, don't freak out. Someone just told me that Honda has released some kinda super vehicle called the Honda Fit.
- Bu arada Ralph senin yanına olacak.
In the meantime, Ralph's being released back to you. Thank God.
Bölümleri yayınlamadan önce Calvin'i yakalamamız lazım.
We need to catch Calvin before they're released.
Efendi, kendini, düşüncelerini anılarını, sesini onda bulabilmen için seni yeterince serbest bıraktı.
The Master has released his will enough for you to find yourself in him... your thoughts, your memories, your voice.
Ateşe hazır olun.
Batteries released.
Oğlumu hemen serbest bırakmanızı istiyorum.
I want my son released right now.
Hastane kayitlarinda, beyin ölümü, koma yasam destek ünitesinden David'in özel bakimina geçmeden öncesi birkaç hafta sonra ölmesi geçiyor veya bize öyle söylendi.
Drowned. Hospital records show brain death, coma before being released on life support to David's private care, dying a few weeks later. Or so we were told.
- Susie, bana hazır olduğunu söyledi, böylece ailesine teslim edilebilir.
Um, Susie told me to get her ready so that she can be released to her family.
Daniel o'Neill ailesine teslim edilecek.
Daniel o'Neill gets released to his parents.
Ya da, Moloch'un ölümü ile araftan kaçan başka biri.
Or Another tormented soul Released from purgatory after moloch's death.
Kızının da salıverildiğini görünce kaçtı.
And as soon as he saw that she was released, then he fled.
Babacığım, eğer Olga Petrovka gece 3'e kadar serbest bırakılmazsa beni öldürecekler.
Daddy... If Olga Petrovka isn't released by 3 : 00 A.M., they're gonna kill me.
Neden sadece Pretty Lake'e bırakılsın?
Why was it only released in Pretty Lake?
Evet ama...
Well, she was released yesterday.