Reliance tradutor Inglês
132 parallel translation
Bütün güvenini cesarete ve direnç göstermeye vererek ilim uğruna kendi hayatını tehlikeye attı.
He puts all his reliance in courage and defiance and risks his life for science.
Hayatta şanslı ve galip gelen biri olduğun için mutluyum.
May you all continue to prosper through hard work and self-reliance.
Sana öylesine bağlı ve güveniyor ki.
And she has such a strong attachment to you and reliance on you.
Dr. Jaquith, bağımsızlık insanın kendi hükümlerine duyduğu güvendir diyor.
Dr. Jaquith says that independence is reliance on one's own judgment.
Hiçbir şartta sorgulanmaması gerekiyor ve verdiği cevaplara güvenilemez.
She's in no condition to be questioned, and you can place no reliance on her answers.
Sanmıyorum ki hiçbir şey konusunda onun yargılarına güvenmemeliyiz.
I don't think we ought to place any reliance at all on his judgment about anything.
Biliyorsun, şaman ne diyorsa onu yapar.
It is said he places much reliance in soothsayers.
Genç adamın sözüne benim sözümden daha çok itimat ediyorsun.
You seem to place more reliance on that young man's word than mine!
Onlara güvenle hizmet etme Cesaretini
The courage to serve them With reliance
Kendimize özgüven aşılıyorduk.
I was encouraged to self-reliance.
Kendine güven, hizmet etmek, kendini feda etmek okulumuzun birer geleneğidir.
Self-reliance, service, self-sacrifice. A tradition of College.
Düşünce ve özgüven için üredik.
We're bred for contemplation and self-reliance.
General Eisenhower çok önceden ona kişisel olarak bildirdiğimiz tahminlere meteoroloji uzmanları olarak bizim ve benim kullandığımız kelimelerden ve ses tonumuzdan yola çıkarak bu tahminlerin doğruluğuna ne derece güvenebileceğinden emin olmak istiyordu.
( man ) General Eisenhower made it clear quite early that he wanted to build up confidence, not only in what we could do as forecasters, and I in particular for him personally, but he wanted to know what reliance he could put on the very words I used and the tone of voice I used.
Bombalarımıza çok güveniyorduk. "
We've placed great reliance on our bombing.
Fikrimce, onun peşine düşmeniz akıllıca olur. Bir unvan elde etmek için güvenebileceğiniz başlıca kişi odur.
In my opinion, you would be wise to fix upon him your chief reliance for the advancement of your claim to the peerage.
Bu benim için... bir din gibi.
Self-reliance. It's like a religious thing to me.
Nick Papadakis adına, Pacific Reliance tarafından yapılmış karısı tek mirasçı.
Issued on Nick Papadakis by Pacific Reliance his wife, the sole beneficiary.
Müvekkillerim mahkum olursa şirketi, Pacific Reliance 10,000 dolarını kurtaracak.
If my clients were to be convicted, his company, Pacific Reliance stands to save $ 10,000.
Daha iyi sağlık hizmetleri... girişimcilik ve kendi kendine yeterlilik.
Good health... enterprise, self-reliance.
Bizim ailede özgüven gelişmiştir.
We got quite a streak of self-reliance in our family.
Özel hayatına saygı gösterdim ve kendine güvenmeni öğrettim!
No. I respected your privacy, and I taught you self-reliance.
Eğer beceriksizliğim senin Alaskalı kendine güvenen insan tarzına uymadıysa özür dilerim.
I'm sorry if my incompetence offends your idea of Alaskan self-reliance.
Kendi işimizi kendi kendimize görme ruhumuzu kaybettik!
We've lost our spirit of self-reliance.
Kendine güvenin oldukça işe yaradığı anlardan biri bu.
This will be a good time for him to learn self reliance.
Mesela artık Apaçi izcilere güvenmek yok.
Over reliance on Apache scouts.
Sık sık ispatlanmış yönetimbilim üzerine artan güveni görebiliriz. Bu yönetimbilim figürler üzerine kurulmuş insan deneyimlerinden ayrılır. Ama temel kuralların iki kere tekrarlanmadığı görgül dünyaya olan bağlılığımızı güçlendiren duygulardan ayrılmaz.
Time and again we see the reliance on a proven methodology- - a methodology separate from human experience... built upon figures, not feelings... which encourages our dependence on the empirical world... a world with no room for ground-rule doubles.
-... ve disiplin kazandırmak için.
Self-reliance and discipline through the community of sailing.
Kazara, bir önceki ömrümde kibrimin içinde yok oldum.
Perchance I perished in an arrogant self-reliance an age ago ;
Belli ki, bu yetenekleri evrimleşmemiş, ve bu da, sadece, sözlerle etkileşime girerek güvenmelerini açıklıyor olabilir.
Obviously, they never evolved that ability, which would explain their reliance on crude verbal interplay.
Özgürlük, herkes için adalet. özerlik ve dışa bağımlı olmamak.
Liberty, justice for all, self-rule and self-reliance.
Özgüvenden kaynaklanan bir kurnazlığı, yaratıcıIığı olmalıdır.
She must have cunning, imagination. A confidence derived from self-reliance.
Sana kendi başının çaresine bakmanı öğretmem gerekirdi ama seni burada tek başına dövüşmeye terk edemem.
I'm supposed to teach you self-reliance, but I can't leave you out there to fight alone. To hell with what's right. I'm ready to back you up.
Transandantalistlerle ilgili hatırlamanız gereken en önemli şey şudur ; kendi başına ayakta durabilmek her ne kadar hayran olunacak bir özellik olsa da Thoreau, Walden Gölü'nde tam olarak tek başına sayılmazdı.
The important thing to remember about the transcendentalists is that while self-reliance is a most admiral trait Thoreau wasn't really all that alone out there by Walden Pond.
Tamam, Bayan Kendine Yeten. Bırak da yardım edeyim.
Okay, Missy Self-Reliance, please let me give you a hand.
Mekke'de yaşanan adaletsizlikten, kölelikten kadınlara kötü davranılmasından, açgözlülükten, kumardan yeni doğmuş kız çocukların diri diri gömülmesinden, Hz.
He was troubled by all the injustice of Mecca. Slavery, the mistreating of women, greed, gambling the sacrificing of babies and the reliance on idol gods made of wood and stone proper one god of Abraham, Moses and Jesus.
Hayır, her zaman kendi ayaklarının üstünde durmak zorunda kalmayacaksın.
No, I meant move on from this imposed super-self-reliance. Let somebody get close.
Detaya verdiği özen, fanteziye duyduğu güven.
the obsession with detail... the, uh, reliance on fantasy.
- Goa'uld'a olan bağımlılığınıza.
- To your reliance on the Goa'uld.
Başlarda tüm Jaffa için Goa'uld ve ortakyaşamlardan kurtuluş anlamına geldiğini düşünmüştüm.
I believed it to be the answer of liberation for all Jaffa from the Goa'uld and the reliance on symbiotes.
Bilimin öğretilerine Güvenen kişilersiniz
Now you all have learned reliance On the sacred teachings of science
Hep dünyanın zor bir yer olduğunu ve başarabilmek için tam özgüvene ihtiyacımız olduğunu söylerdi.
He would always say that the world was a tough place... and you needed total self-reliance to survive it.
Ailem beni sevgi ve şefkatle büyüttü. Hayatımı da öz saygı, bağımsızlık ve özgüven içinde yaşamamı isterlerdi.
My parents too have brought me up with equal love and affection... they expect me to live my life with self-esteem, independence and self-reliance.
Okuyup kendilerine güvenen, özsaygıları yüksek ve bağımsız bireyler olmalarını görmek istemez misin?
Don't you want to see them study and live their lives with self-respect... independence and... self-reliance?
Lord Blakemoore tahminlerinize ve kararlarınıza güvenebileceğimi söyledi.
Lord Blakemore tells me I may place implicit reliance upon your... judgment and discretion.
Merkezde kendi özgüvenimizle, ayakta kalmak için savaşmalıyız.
Here on our work floor, we must fight to survive in self-reliance.
Kendine güvenini teşvik etmeye çalışıyorum.
I try to foster a sense of self-reliance.
Petrol şirketi Fildişi Sahili boyunca uzanacak bir petrol boru hattı sözleşmesi için teklif veriyor ki bu boru hattı, Orta Doğu petrolüne bel bağlamazın dünya ihtiyacının % 30'unu sağlayabilecek kapasitede. Ve Majestelerinin Hükümeti boru hattı için vergi mükelleflerinin parasını kullanıyor.
Anglo-West African is bidding for a pipeline contract across the lvory Coast which could provide 30 % of the world's supplies, bypassing any reliance on the Middle East, and Her Majesty's Government is paying for the pipeline with taxpayer's money.
Kendimize olan inancımız ve faziletlerimizle çok sıkı çalışıp burada gerçek bir ulus inşa edeceğiz.
We shall build a true commonwealth, hard work and self-reliance our virtues.
Vardıkları yer, onurlu olmak mıdır..
And that destination is self-reliance..
Ama kardeşim, önce karının güvenini kazanıp, yeminini etmen gerekiyor. Böylece o da senden bir şeyler öğrenir!
But brother, swear by Reliance that you will make your wife meet mine once... so that she also learns something from her!
Konuşuyoruz.
I swear by Reliance!