Remove tradutor Inglês
7,414 parallel translation
- Yolumdan çekilmezsen o uzun baltayı alır, bir yerine...
Remove yourself from my path or I'll take that long ax and I'll shove it up your...
Lütfen önümden çekilin.
Please remove my restraints.
Arkamı kollamanı istediğimde, kolla dedim, uzaklaş demedim.
When I asked if you had my back, I meant that you would guard it, not remove it.
Ve beş, biz resmi olarak Emma'nın cinayetinden sizi aldırmak için polis şefine ricada bulunuyoruz.
And five, we're officially requesting that the chief of police remove you from Emma's homicide.
Bir kadının yumurtalarını regl döneminde almak mümkün değildir.
You cannot remove the ovary of a woman who is ovulating.
O zaman onu hücrelerine kadar alın lütfen.
Then remove her to her cell, please.
- Onu yok edebiliriz.
We can remove it.
Beraber kaldıralım, tamam mı?
Let's remove it together, shall we?
Kendin kaldır, sürtük.
Remove yourself, bitch.
Sör Jorah'ı şehirden sürün.
Remove Ser Jorah from the city.
- Kraliçe, aileni yok etmek istiyor.
The queen intends to remove your family from power.
Urganı çıkarın!
Remove the rope!
Engelleri kaldırman gerekiyordu.
You were supposed to remove the obstacles.
İlk olarak narkoz verip, ölü dokuyu aldıktan sonra elastik ligatür ve McGraw yöntemiyle sağlıklı bölgeleri birleştireceğiz.
Once the patient is anesthetized, we'll remove the necrotic areas and then, using elastic ligatures and the McGraw method, unite the healthy areas.
Uçları birbirine dikmeden önce bir sonraki bölgeyi kesmeye çalışacağım.
Before I sew the ends together, I will try to remove the next section.
Scaggs'i çıkar keskin nişancı gövdeyi izole et.
Remove Scaggs, sniper... isolate torso.
Beni zorla çıkarmayacaksınız.
You're not going to forcibly remove me.
Karavanını ve havuzunu da alıp gitmeni istemek durumundayım.
Remove your trailer and your pool and vacate immediately.
Lekelerden kurtuldum ama suçluluk duygusu hâlâ duruyor.
Stains I could remove, but not the guilt.
Afrika bloğunu, koşulunu kaldırması için ikna etmeye çalışıyoruz.
We're having a hard time getting the African bloc to remove the poison pill provision.
Kararını değiştirmesini istiyorsak, ikna etmek zorundayız.
If we want him to remove the amendment, we have to be persuasive.
Boğazına zarar vermeden çıkarmanın imkanı yok.
There's no way to remove it without tearing out her throat.
Belki de sadece dişlerini alırsın.
Perhaps you could just remove his teeth. Without anesthetic.
- Nasıl almayı düşünüyorsun?
How do you expect to remove it?
"Siyonist tehditi ortadan kaldırmak" derken tam olarak neyi kastettiniz?
Now, what exactly did you mean by, "remove the Zionist threat"?
- O zaman beni listeden kaldırın
- Then remove me.
- Sadece seni kaldıramayız.
- I can't just remove you.
Soyun. Duş orada.
Remove all clothing.
Ayağa kalk ve soyun.
Stand up, and remove your underwear.
Lütfen kemerinizi çıkartıp kutuya koyun.
Please remove your belt and place it into the container.
Hastaların sizden alıp kendilerini ya da başkalarını boğabilecekleri kemerinizi çıkarın lütfen.
Please remove your belt which patients will attempt to take from you and use to strangle either themselves or others.
Ayrıca, kitapta ismimin önünden "MD" ibaresini kaldırmaya karar verdim.
I've also decided, on our next book, to remove the "MD" from my name.
İş bitince çıkartıyorlar ama o zamana kadar bölge dışına çıkarsan...
They remove it on the transport home, but until then, step out of the designated zone and...
Üstündekileri çıkarıyorlar, kaynar suyla yakıyorlar seni ve daha da kötü şekilde yakan bir şeye daldırıyorlar.
They remove your clothes, blast you with boiling water, and douse you with something that burns even worse.
İçme suyu elde etmek için yağmur suyunda ki metal iyonları ayrıştıracak elektro kaplamayı kullan.
Use electroplating to remove metal ions from rainwater, making it suitable for drinking.
Bu etkiyi kaldırmak için çok güçlü bir şeye ihtiyacımız var. Dean bütün eski yazılara baktık.
It will take a very powerful force to remove the effect.
Kabil'in Mührünü Dean'in kolundan nasıl çıkarırız bilmek istiyoruz.
We need to know how to remove the Mark of Cain from Dean's arm.
Nasıl çıkarılacağını biliyor musun?
Do you know how to remove it?
Onların muazzam gücünü serbest bırakıp hükûmetin önlerine koyduğu barikatları kaldıracak bir lider.
... a leader who will unleash their great strength and remove the roadblocks government has put in their way.
Ameliyat sırasında oku vücudunuzdan çıkarmaya çalışırken bir terslik oldu.
During the surgery to remove the arrow, you developed a thrombus.
Ama yanlış fikirlere kapılmayın, Starling'de herhangi biriyle iletişime geçip görevi tehlikeye atarsanız sizi ve Bay Yamashiro'yu denklemden çıkarırım.
But have no illusions. If you threaten to compromise the mission by contacting anyone in Starling City I will remove you and Mr. Yamashiro from the equation.
Eğer suratını radyasyon yüzünden göremiyorsak radyasyonu kaldırırız.
It occurred to me that if we can't see his face because of radiation we need to remove the radiation.
" Pakette bezi çıkarın.
" Remove diaper from wrapping.
Zaman'ı indirmek ve üvey kardeşi Haroon Raja'yı başa geçirmek için bir karşı darbe planlıyorum.
Ahem. I am organizing a counter-coup to remove Zaman from power and replace him with Haroon Raja, his half-brother.
Önce dikkatli bir şekilde anakarttan bluetooth radyoyu sökmen gerek.
First, carefully... remove the Bluetooth radio from the motherboard.
Şu bombayı çıkaracaklar.
Um... They're gonna... they're gonna remove that bomb.
Kara mayını no : 2'yi çıkarmak üzereler.
They're about to remove land mine number two.
Kaptan, sondayı çıkarın lütfen.
Captain, please remove my catheter.
Çıkarmaya çalıştıklarında da çılgına dönmüş.
Got more hysterical when he tried to remove it.
Zincirlerini çıkarın.
Remove his chains.
- Kral hazretleri!
Remove them from my sight.