Rhino tradutor Inglês
661 parallel translation
Saldırıya geçmiş bir gergedanın gösterişli bir filmine sahip oldum ama kameramanın korkudan ödü patlamıştı.
I'd have got a swell picture of a charging rhino but the cameraman got scared.
Görünen o ki, gergedan onu yakalamadan önce kendisini kurtaracağıma güvenmemiş.
Seems he didn't trust me to get the rhino before it got him.
Evet. Biraz da gergedan.
Yes, and some rhino, too.
Gergedan mı yaptı?
A rhino do that?
Gergedan.
Rhino.
Gergedan çıldırmıştı, değil mi?
That rhino was mad, all right, wasn't he?
Ses benzemek gergedan.
Make noise like rhino.
Tumbo'yu gördüğümde bir gergedan onu öldürecekti.
I met him just when the rhino was going to kill him.
Ne gergedanı?
What rhino?
Bir avcı duvarlarını bir zamanlar Tanganika'da vurduğu bir aslan başıyla ya da Kongo'da güneş banyosu yaparken yakalanan zavallı talihsiz bir rino ile süsler.
Some sportsmen decorate their walls with the head of a lion they once shot in Tanganyika, or some poor unfortunate rhino caught sunbathing in the Congo.
Gergedanlardan daha küçük şeyler için avcılığa hiç de uygun değil.
It's hardly sporting for anything smaller than rhino.
Gergedan İndian'ı yaraladı.
The rhino got the Indian.
Bir adam gergedan tarafından yaralandı.
A man's been horned by a rhino.
Gergedan bacağından yaraladı.
Rhino gored him in the leg.
Gergedan, fil, bufalo ve acemi çaylak.
Rhino, elephants, buffalo and a greenhorn.
Gergedan ne oldu?
What about rhino?
Gergedan işinde bir uğursuzluk olduğunu düşünmeye başladım.
I'm beginning to think we got the jinx on us about rhino.
- Evet İndian, gergedan.
- That's right, Indian, the rhino.
Gergedan üzerine çıkamaz.
A rhino can't climb into it.
Ne gergedan, ne kaplan korkusu duymadan dolaşır.
He can walk without fear of rhino or tiger.
- Onda, gergedanın boynuzunu saplayacağı bir yer yoktur.
- ln him, the rhino can find no place to thrust his horn.
Herneyse demeye çalıştığım şey şu şeylerle... seni sıcak şeylerin içine sarıyorlar.
Anyhow, as I was saying, they shoot you full of these rhino tranqs... and then they wrap you in these hot sheets.
Ya "oto-rino-laringoloji?"
And "oto-rhino-laryngology?"
Trenin solunda ise gergedan ve zebraları görebilirsiniz.
'To the left of the train, you'll catch a glimpse of our white rhino and zebra...'
Bir tanesi gergedan dişi.
One of them happens to be a rhino's tooth.
Artık, o herife neden gergedan dediklerini öğrendin.
Now you know why they call that guy Rhino.
Bunu küçük bir gergedan kafatasına benzetebilirsiniz. Ama aslında bir öküz boyutundaki dev bir vombata ait.
You could take this for the skull of a small rhino, but in fact it belonged to a giant wombat as big as an ox.
Gergedan, kendince, yangın koruma görevlisidir.
The rhino is the self-appointed fire-prevention officer.
Bir gergedanın ateş görünce söndürdüğü doğru mu?
Is it true that when a rhino sees a fire, he stamps it out?
Vegan gergedanı pirzolası al!
Have some Vegan rhino cutlet!
Bazı gemiciler gergedanı iple teraziye asacak... ve bu da onu güverteye kaldıracak.
Some ship-boys will sling the rhino on the scales and a winch will hoist him on deck
Gergedan sütünün birinci sınıf olduğunu biliyor muydunuz?
Did you know that rhino milk is first-class?
Gergedan kadar büyüktü.
As big as a rhino.
Sakin ol! Bir gergedan gibi yere devirdiğim halde o deli yeniden ayağa kalktı. Dinle!
That weirdo, he stood up after I'd put enough lead in him to drop a rhino.
Çiftleşen bir gergedan kadar cinsel kapasitesi olan milyoner bir aristokrat olmadığım gerçeği sinir bozucu bir hale geldi.
The fact that I'm not a millionaire aristocrat with the sexual capacity of a rutting rhino is a constant niggle.
İki saat önce Central Park Hayvanat Bahçesi'nden bir gergedan ve bir yaban domuzu çalınmış.
2 hours ago, a rhino and warthog were stolen from the central park zoo.
Bir gergedan ve bir yaban domuzu mu bizi Technodrome'a götürecek yani?
a rhino and a warthog are gonna lead us to the technodrome?
Hiç unutmam, 4-H Kulüp'de ona bir gergedan kazanmıştım...
" I remember I won her a rhino at the 4-H Club...'
- Bebek gergedan var.
- I see there's a baby rhino.
- O kahrolası gergedan.
- It's that damn rhino.
Yakın dur, Rhino.
All right, stay close.
Bu kötü, Rhino.
This is fucked, Rhino.
Rhino, arabaya bin!
Rhino, come on, get in the car!
Üzgünüm, Rhino!
I'm sorry, Rhino.
Rhino.
Rhino.
Rhino, o tarafa git.
Rhino, go over there.
Bu, işime geliyor.
- You're making me look good. - It was a lucky shot, Rhino.
Kapa çeneni ve kendini öldürmeden ayakkabılarını bağla.
Don't lie to your man Rhino. Just do me a favour. Shut up and fix your laces before you kill yourself.
Üzgünüm Rhino.
Sorry, Rhino.
- Rhino.
Rhino?
Rhino'yu bul.
Go find Rhino.