English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ R ] / Rifles

Rifles tradutor Inglês

1,173 parallel translation
48 yeni Henry tüfeği, 5000 parça cephane... ve teğmen için de küçük bir topla geri döndük.
We returned with 48 new Henry rifles, 5,000 rounds of ammunition... and a baby howitzer for the lieutenant to play with.
- Tüfekleri indirin!
- Drop the rifles!
Mükerrer ateşli tüfekleri var.
They're equipped with new repeating rifles.
Şimdi ne olacak? Şimdi ellerinde 10.000 Remington marka tüfek var. Beş top ve beş milyona yakın mühimmat.
What does he do now... now that they've captured 10,000 Remington rifles... five batteries of artillery... and very nearly five million rounds of ammunition?
Efendim, O Mehdi ile baş edemez, Bir kutsal savaşlada, ve 10,000 Remington tüfeğiylede.
He didn't face a holy war... and he didn't face 10,000 Remington rifles.
Tüfekleri ve cephaneyi temin edebileceğini söylemiş.
He said he could get them rifles and ammunition.
Ama tüfeğimiz yok.
But I have no rifles.
Tüfekler.
The rifles.
- Sürgü hareketli tüfek kullanıyorlar.
- They got bolt-action rifles.
Bury, Donato tüfeklerinizi alın çocuklar.
Bury Donato and get the rifles, boys.
- Tüfekleri al. - Tamam.
- Get the rifles.
Size daha fazla tüfek vermeyeceğim.
You'll get no more rifles from Kincaid!
Tam 2,000 tüfek.
2,000 rifles.
Öncelikle şu 2.000 tüfeği almamız lazım!
I need these 2,000 rifles first!
- 2.000 tüfek benim elimde olsaydı...
- If I had these 2,000 rifles...
Yarın gidip o tüfekleri alacağız.
Tomorrow, we'll go and get ourselves them 2,000 rifles.
Anlaşmamıza göre, Burnes 2.000 tüfeğin teslimatını 2 gün içerisinde gerçekleştirecek.
According to our agreement, Burnes will get the confirmation for the delivery of the 2,000 rifles within two days.
2.000 tüfeği elime geçirdiğim zaman Meksika City'e kadar hükümet birliklerinin tozunu attıracağım.
With 2,000 rifles in my hand, I'll chase the government's troops right up to Mexico City! And the men will follow me!
- Sadece tüfek.
- No, only rifles.
- Fena değil.
- Sixty rifles.
- 30 tüfek.
- Thirty rifles.
Sıra olun. Şuradaki tüfek ve cephane taşınacak.
We have to unload the rifles and ammo.
Ve eğer onlara yiyecek veya avlanmaları için tüfek vermezseniz onlar buraya gelip onları alacaklardır.
And unless you give them food, or the rifles to hunt their own... they're going to come in here and take it.
Tüfekleri çatın.
Stack your rifles.
Ve yüz yüze tüfekle.
And with front-loading rifles.
20 tüfek. 12 örtü.
20 rifles. A dozen blankets.
Ama oniki tüfeği nereden getireceğim?
But where do I find a dozen rifles?
Tüfekleri şuraya koyun beyler.
Put the rifles over there, gentlemen.
Tüfeklerinizi şu sandığa koyun.
Put your rifles in that pack.
Sadece birkaç adamım var, paramız yok, silahımız yok.
I have only a few men, no money, and no rifles.
Ya tüfekler?
Rifles? Mmm.
Bizi vurmak isteyenlerin silahları bizi ıskalayacak, buna inanıyoruz. Çünkü, Arjantinlilerin istediklerine ulaşmak için her zaman savaşmaya gönüllü olacaktır.
We believe that the rifles... of those who want to shoot us will miss because there will always remain Argentineans disposed to fight to achieve the will of the Argentineans.
Tüfekleri bırakın ve gelip çay için sıraya girin.
[Man] Put your rifles down and get over to the tea queue.
Hemen mermileri boşaltın.
Empty those rifles at once.
O tüfekleri derhal teslim edin!
Hand over those rifles instantly!
- Tüfeklere.
- Rifles.
Tüfeklere mi?
Rifles?
Meksika yerlileri için 100 tane tüfek.
One hundred rifles for the Yaqui Indians.
Tüfekleri getirdin mi?
Well, do you bring the rifles?
Tüfekler nerede, Joe?
Where are the rifles, Joe?
Şimdi, tüfekler nerede, Joe?
Now, uh, where are the rifles, Joe?
Bak! Bana silahları bul dediniz, ben de buldum.
Look, you told me to get the rifles, and I got'em.
Tüfekler.
Rifles.
Şimdi, bu iki kızılderili.... 100 tane tüfeği nereden buldu, ha?
Now, how would two Indians... find 100 rifles, huh?
Silahları da bizi de ele geçirdi.
He's got the rifles, and he's got us too.
Tüfekler, efendim.
The rifles, sir.
Yerlilerin tüfekleri yok. Benim var.
The Yaquis do not have the rifles.
Diğer tüfekler nerede?
Where are the other rifles?
Şu tüfekçileri yüksek yere çıkar!
Get those rifles to the high ground!
Paris'e bedava 600 tüfek.
600 rifles to free Paris.
Bana bir meşale ve bir düzine tüfek lâzım.
I need a torch and a dozen rifles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]