English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ R ] / Rigsby

Rigsby tradutor Inglês

544 parallel translation
Oh, Rigsby!
Oh, Rigsby!
Rigsby'e karşı dürüst olmadım.
Over there. First drawer.
O yüzden ben onu oyalarken neden sen de Rigsby ve Van Pelt'i kutunun içinde ne olduğunu bulmaları için görevlendirmiyorsun?
Well, maybe I am. Jane, this is something I need to do.
Konuşuruz, patron.
RIGSBY : Will do, boss.
Peki, Rigsby bu gece seni otel odasına davet ettiği zaman evet de.
Okay, later tonight, when Rigsby asks you to come back to his hotel room say yes.
Eminim Rigsby muhteşem bir sevgilidir.
But why not? Rigsby's an excellent lover, I'm sure.
Teşekkür ederim Ajan Rigsby.
- Thank you, Agent Rigsby.
Rigsby, senden otelin güvenlik kamerası kayıtlarını kontrol etmeni istiyorum.
Rigsby, check the hotel security cameras.
Tabi, Wagner'e da tuzak kurmadın günler önce o olduğunu da anlamamıştın zaten.
RIGSBY : Yeah, you didn't set Wagner up. Didn't figure it was him days ago.
Beni ve Rigsby'i de aynı şekilde bildi.
Pretty good, huh? He got me and Rigsby the same way.
Kundak uzmanı Ajan Rigsby oluyor.
The arson specialist- - - That would be Agent Rigsby.
Rigsby bekle!
Rigsby, wait.
Rigsby!
- Rigsby.
Rigsby!
Rigsby?
Rigsby!
Rigsby! Cho!
Rigsby!
- Rigsby! - Jane?
Rigsby, Vacaville'de acil arama iznimiz var.
Rigsby, I got a hot warrant in Vacaville.
- Rigsby, sakin ol!
- Rigsby, calm down. - Cho?
- Çok üzgünüm.
RIGSBY : I'm so sorry.
Daha erken, Rigsby, daha erken.
Early days, Rigsby. Early days.
Rigsby ve Van Pelt bununla ilgilensinler.
LISBON : Get Rigsby and Van Pelt on it.
Kımıldama!
RIGSBY : Freeze!
Silahını yere at!
- Drop the weapon! RIGSBY :
Hemen yere at!
Put it down. RIGSBY :
Bu yüzden Rigsby'le ona kasıtlı olarak yanaşmak için mi kadını baştan çıkarabileceğin bahsine girdin?
So you made that bet, that you could seduce her with the intention of snaring her?
Demek boğulmuş.
RIGSBY : Yup. - She drowned.
Savcının raporunu bekliyoruz.
RIGSBY : Still waiting on the coroner's report.
K.A.B. de nedir?
- What's CBl? RIGSBY :
Bunun ne alâkası var?
RIGSBY : How is that relevant?
CBI. Rigsby.
CBI, Rigsby.
Rigsby kampüsün güvenlik kayıtlarını incelemeye başladı.
Rigsby started in on the campus security tapes.
Lanet GPS bizi Kaliforniya'da gösteriyor.
RIGSBY : That damn GPS is gonna put it in California.
Hiç o kadar şanslı olmadık.
RIGSBY : Pfft. We'd never get that lucky.
İşte o noktada işler ilginçleşiyor.
RIGSBY : Uh, this was where it gets interesting.
Rigsby'nin elinde iki altılı ve iki dokuzlu var.
Rigsby's holding two pair, sixes and nines.
Rigsby, Jim Meier konuklarını gözetliyormuş herşeyi dvdlere kaydetmiş.
Rigsby. Jim Meier was spying on his guests. Kept all the footage on DVD.
Rigsby, benim.
Rigsby, it's me.
Hey, hey!
Rigsby, hey, hey.
Rigsby ile beraber Meksika yemeği ısmarladıklarında şikayet etmiyorum.
Yeah, I guess. I don't complain when he and rigsby order mexican.
- Ajan Rigsby yanında olmadığını söyledi.
Agent rigsby tells me you didn't have it with you.
- Rigsby.
- Rigsby.
- Rigsby, birkaç korucu ayarla ve nehrin yakınında bulunan tüm yazlık kulübeleri, depo yerlerini barakaları ve mağaraları araştır.
- Get park rangers and organize a search of the summer cabins, storage units and sheds within earshot of the river. Caves too.
Ve, Rigsby, Van Pelt de Sullivan'ın meyhanesinde Jason'ın çektiği videoyu kursun.
Oh, and have Van Pelt set up the video Jason shot of the party at Sullivan's Tavern. You got it, boss.
Rigsby, ayağa kalk!
Rigsby! Get up!
Dinle. Rigsby'e söyle, Teresa'nın yardımına ihtiyacı var.
Listen, tell Rigsby, Teresa needs his help.
Evet. Rigsby'i aradın mı?
Did you call Rigsby?
Bu da Ajan Rigsby.
- I'm Agent Lisbon. This is Agent Rigsby.
- Rigsby.
- Rigsby. - Van Pelt.
Rüya görüyorsun.
RIGSBY :
- Şimdilik bir şey yok.
RIGSBY :
Rigsby.
- Rigsby?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]