Roller tradutor Inglês
2,016 parallel translation
Tek yaptığı paten kaymak.
All she did was roller-skate.
Kaymaya gitmeyi o istemiyorsa, isteyecek birini biliyordum.
Well, if he didn't want to go roller-skating, I knew somebody who did.
Anne, paten yapmaya gitti.
Anne's gone roller-skating.
Küçük roller değil, sadece küçük aktörler. Zaman geçirebilecek bir sürü şey var,
There are tons of less time-consuming parts, shall we say.
Kenley'in yerini Arizona adında patenli biri aldı ve adını daha güçlü bir şeyle değiştirmeyi düşünmemesi karar alma konusunda ne kadar zayıf olduğunu gösterir, ki aynı zayıflık üç yıldır tedavi ettiğim hasta konusundaki teşhisinde de geçerli.
Kenley has been replaced with an infant on roller skates named Arizona, who didn't have sense enough to change her name, which shows poor judgment, as does her diagnosis of a patient that I've been working with for three years.
Patenler de nedir?
what's with the roller skates?
Küçük roller yoktur, sadece küçük oyuncular vardır.
There are no small parts, just small actors.
Elimde bir rulo ve boyayla sörf yapıyorum.
I have, a roller and some paint. I'm water-skiing.
Roller tersine dönecek.
Your roles will be reversed.
Benim çapımda oyuncular için güzel roller kalmadı. Değişikliğe ihtiyacım var.
The juicy roles just aren't there for an actress of my caliber.
Bak, kikirik şehrinde ne kadar boş vaktiniz var bilmiyorum, ama burada, Mackenzie Şelalelerinde oynamamız gereken ciddi roller var.
Look, I don't know how much free time you have over there In "chuckle city," But over here on "mackenzie falls"
- yeni bir tuvalet kağıtlığı alırsınız.
- a new toilet paper roller.
O durumda bile, eğer kuzenim gibi komik bir şekilde öldüyse, Tanrı şahidim olsun ki, kendisi silindir tarafından dümdüz edildi, eğlendiğim bile söylenebilir.
And even then, if it happens in a funny way, like my cousin, who, honest to God, was flattened by a steam roller, I still actually enjoy it.
Dinle,... daha fazla yüzeyi daha çabuk boyamak istersen ruloyu alırsın.
Listen, the roller is when you want to cover more area faster.
Böyle rulo kullanan bir adam görmemiştim.
I've never seen a guy take to a roller like that.
İki saat önce buradan ayrılırken elinde idrar örneği gibi,... tuttuğun ruloyla, ne gibi bir olay oldu?
What the heck happened? When I left here two hours ago, you were holding the roller like it was a urine sample.
Karanlıkta giden hızlı trenleri var!
They got roller coasters that roller coaster in the dark, okay?
Önemsiz filmlerde küçük roller aldım.
I play small parts in unimportant plays.
Geçen sene çok zor geçti ve benimle ilgilenen bir tek o vardı.
This past year has been a roller-coaster ride, and he's been the only one taking care of me.
Kıskacı sık.
Close the roller clamp.
Henüz roller verilmedi
Stuart dropped a hint.
Eğer roller ters olsaydı, ben sana çektirirdim.
I would have tortured you if the roles were reversed, you know.
Ahbap, gerçekten patenli bir zırh mı dizayn ettin?
Dude, did you really designed an armor with roller skates on it?
Roller bozuldu!
Cover's blown.
Bunda belki çift roller oynayabilirsiniz.
You might be playing multiple parts in this one.
Bir nehre patenle atlamaya çalıştım.
I was trying to jump a river on a pair of roller skates.
Ben Johnny Knoxville, ve bugün ben LA * nehrinden patenle atlayacağım.
My name is Johnny knoxville, and today I'm gonna jump the LA river on roller skates.
Bu adam gelmiş geçmiş en büyük patenci.
That guy right there is the best damn roller skater there ever was.
- Yine hep aynı tür roller.
- Right! Typecast again (!
Dünyanın her yerinde ejderhalar efsanelerde kilit roller üstlenirler ve onları ayıran binlerce kilometre ve binlerce yıla rağmen, hikâyeler arasındaki benzerlikler farklılıklara oranla daha çarpıcıdır.
Dragons play a central role in myths throughout the world. And despite the thousands of miles and thousands of years that separate them, the similarities between the stories are more striking than the differences.
Çok sağlam bir şekilde gitmeliyim.
Got to go in as a serious high roller.
Gelen bir limuzinimiz var.
Oh, we got a high roller coming through.
Bazı yaratıkların konuştuğu diller de hikâyede önemli roller üstlenmektedirler.
Languages of other creatures also they play an important role in the story.
Hız trenlerine bayılırım.
Roller coasters? Love them.
Evet, benim top çantam.
Yep, it's my two-ball roller.
O çengel atışlar yapar, ben düz yuvarlarım.
He's a hook guy, I'm a straight roller.
Üzeri kanlı top çantasında iki farklı parmak izi var. Kurbana ve Kevin X'e ait.
There were two sets of prints on the bloody roller bag- - the victim's and Kevin X's.
Üzerinden silindir geçmişe benziyor.
He looks like he's been through a compression roller.
Roller değişti.
The roles have reversed.
... hole bırakılmış 1940'ların patenleriyle.
... 1940s roller skate left in the hall.
Çıkar şu patenleri.
Take the roller skates off.
Paten kayma gibi mi?
Like roller-skating?
Lunaparktaki geceyi hatırlıyor musun?
Remember that night under the roller coaster?
- Puro rulosu, beyaz eldivenle servis -
Cigar roller, white glove service -
Arabayı cilalarım, sürerim.
I'm in the drive waxing the roller.
İnternet Film Veritabanına göre, sizin yaşınız ve doğum gününüzle eşleşen tek Claire Shepard az bilinen bir Avustralya dizinde küçük roller almış.
According to the Internet Movie Database the only Claire Shepard that matches your spelling, age, and place of birth has two credits on little-known Aussie TV shows. Walk-on roles.
Huni keklerini yemeyi özledim. Orada roller coaster var. O deli şeyi koymuşlar.
I love the cream waffles and they have a crazy rollercoaster.
Benim adım Johnny KnoxviIIe, ve bu da RoIIer BuffaIo.
My name is Johnny Knoxville, and this is Roller Buffalo.
Yakışıklı.
Hey, roller boy.
Bir...
He's a hook guy, I'm a straight roller.
Her şeyi mahvediyorsunuz.
There were two sets of prints on the bloody roller bag- - the victim's and Kevin X's. Kevin X.