English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ R ] / Roz

Roz tradutor Inglês

1,877 parallel translation
Roz arıyor.
It's Roz.
Tebrik ederim Roz.
Well, congratulations, Roz.
Sana öyle bir zam alırım ki Roz'un maaşı harçlık gibi kalır.
I'll cut you a deal to make Roz's look like lunch money.
Uyum sağlayamazsın. - Neden?
- Roz is playing.
Neden oynamayayım Roz?
- Don't look so surprised.
- Roz var diye mi?
- Because of Roz?
- Sorun nedir Roz? Bu kadar yakışıklı görünce kendini kontrol edemeyeceğini mi düşündün?
Afraid you won't control yourself with all these handsome guys?
Çok şanslısın Roz. Çocuk sahibi olmak hayatta yaptığım en iyi şeydi.
Best thing I ever did was having kids.
- Her saniyenin tadını çıkar. Doğru söylüyor.
- Cherish every moment, Roz.
Roz'a telefon ve çağrı numaralarını verdin mi?
Did you give Roz the phone and pager numbers?
Roz.
Roz.
Pekâlâ Roz. Biz gidiyoruz.
Okay, Roz, we're going now.
Harika görünüyorsunuz, Bayan Harford.
ROZ : You look amazing, Mrs. Harford.
Roz, benim yerime otur.
- Here, Roz, you can have my seat. - I'm on my way to Duke's.
- Roz, nasılsın? Merhaba
- Roz, how the hell are you?
Roz'un bebeğini uyandırma İlk odada.
But be careful not to wake Roz's baby. She's in that first room.
Roz, bebeğin mi var?
Roz, you've got a baby?
Roz, onunla altı ay çıkmışsın.
Roz, you might recall you went out with him for six months.
Roz, yemin öderim onu uyandırmadım.
Roz, I swear I did not wake her.
- Roz, burada ne işin var?
- Roz, what are you doing here?
- Roz mu?
- Roz?
- Roz...
- Roz.
Roz. Evet.
Roz.
Neden gitmiyorsunuz? Beni Roz'la yalnız bırakın.
Yes, so why don't you two run along and leave me alone with Roz?
Roz mu?
Roz?
Doğru da, Roz pek taze bir başlangıç sayılmaz Niles.
True, but I gotta tell you, Roz isn't the freshest start you could make.
Sen ve Roz, iyi bir çift olmazsınız.
You and Roz are not a good couple.
Anlıyorum ama inan bana bugün yeni bir Roz gördüm.
I understand your saying that, but believe me,
O arsız dış görünüşünün altında, çok tatlı, utangaç, hassas bir kadın var
I have seen a new Roz and underneath that brazen exterior, she is a sweet, sensitive, shy, vulnerable woman.
Roz ve Niles'ın şansı olabilir sahi.
Maybe Niles and Roz do have a chance. Well, sure they do.
Roz'la ilişkini onaylıyorum şimdi.
I now approve of you and Roz. - What?
Roz, gün batımını izlemek için göl kenarına gidiyor.
You know, Roz is heading down to the lake to catch that sunset.
Ve o kişi Roz.
And the someone happens to be Roz.
Yani bizim Roz mu?
You mean, "Roz" Roz.
Ben bebekle ilgileneyim, sen de Roz'a katıl.
Why don't I take over here and you can join Roz?
Hayır, Roz, bebeğin iyi.
No, no, Roz, your baby is just fine.
Roz'la yalnız kalmak için hiç hevesli değilsin.
I mean that you show absolutely no desire to be alone with Roz.
Çok kibar bir teklifti. Roz'la eski günleri andık.
Roz and I had a chance to catch up on old times.
Anlaşılan Roz ve Niles ellerini birbirinden çekemiyor.
Well, obviously, Roz and Niles can barely keep their hands off each other.
Prodüktörüm Roz Doyle.
This is my producer, Roz Doyle.
- Roz, dur.
- Roz, Roz, stop it.
Roz. Roz, dışarı çık!
Roz, Roz, Roz, get out.
Merhaba Roz.
Roz, hello.
Evet, Uyardığın için sağ ol Roz.
Thanks for the warning, Roz.
- Roz'a kulak ver.
- Listen to Roz.
Roz oynuyor ama.
Roz is one of the guys.
- Roz bizim çocuklardan biri gibi.
She knows more dirty jokes than Duke.
- Roz?
Roz?
Roz ve Niles.
Roz and Niles?
- Niles ve Roz mu?
- Niles and Roz?
Roz, bebekle ben ilgilenirim.
Now, Roz, listen, I will attend to the baby.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]