Rüyaydı tradutor Inglês
756 parallel translation
Çok güzel bir rüyaydı.
This was... a wonderful dream.
Tatlım, sadece bir rüyaydı.
Dear, it was only a dream.
Sonucu olmayan bir rüyaydı, ve bunu sen filizlendirdin.
A dream that ended in nothing, but you inspired it.
Hepsi saçma bir rüyaydı.
It's all been a crazy dream.
ATC ve RAF'ın gerçeğe dönüştürdüğü şey... bir rüyaydı.
It's a dream which the American Transport Command and the Royal Air Force made come true.
Kötü bir rüyaydı.
Only a bad dream.
Hepsi bir rüyaydı Lucia.
It's been a dream, Lucia.
Çok tuhaf bir rüyaydı. Onu izleyen rüyaların ilkiydi.
It was a very strange dream, the first of many dreams.
Bu sadece bir rüyaydı.
It was only a dream.
Ne rüyaydı ama!
Oh, Donald, what a dream I had.
Belki de rüyaydı.
Maybe it was a dream.
Sadece kötü bir rüyaydı.
It was only a bad dream.
Nasıl bir rüyaydı?
What did you dream about her? No!
Kötü bir rüyaydı. Gerçek değildi. Çünkü ben seni her zaman seveceğim.
That was a bad dream, a false dream, because I'll always love you.
Tüm hikaye aslında bir rüyaydı.
THE WHOLE THING WAS JUST A DREAM.
Güzel bir rüyaydı.
It was nice theme.
Nasıl bir rüyaydı bu?
What was this dream?
Sadece bir rüyaydı.
It was just a wild dream.
O bir rüyaydı.
It's just a dream.
Bu kısım rüyaydı, galiba.
This part is a dream, I think.
Sadece bir rüyaydı.
It was a dream.
Sadece bir rüyaydı.
It was just a dream.
Evet, sadece bir rüyaydı.
Yes, it's only in my dreams.
İlginç bir rüyaydı.
It was a strange dream.
"Sadece rüyaydı." denir, yeni gerçekliklerin aldatıcı olduğu ve... onlara dönülemeyeceği anlaşılır.
that the new realities were illusory and... you can't get back into them.
- Rüyaydı gibi davranın, belkide rüyaydı.
Pretend it was part of a dream, hich perhaps it was. A dream?
Sanki bir rüyaydı.
It seems like it was a dream
# Düzensiz bir rüyaydı
One that's not a scheme
O sadece gördüğüm bir rüyaydı.
it's only a dream I had.
Belki de, denize dökülen bir rüyaydılar.
Maybe it's a dream, pouring out to the sea.
Unut gitsin, sadece kötü bir rüyaydı.
Forget about it, it was just a bad dream.
Nevenka, bir rüyaydı.
Nevenka, it was a dream.
Bu bir rüyaydı.
It was a dream.
Ne tür bir rüyaydı?
What sort of dream was it?
- Bir rüyaydı, bir saniyelik günışığı!
It was a dream, a second sun!
Kalbimdeki bir yük gibi, berbat bir rüyaydı.
It was a terrible dream - like a weight on my heart.
Garip bir rüyaydı.
A strange dream.
Dün gece olan korkunç şeyler hepsi bir rüyaydı, değil mi? Hepsi kötü bir rüya olabilir
Roger, the horrid things that went on last night was only a dream wasn't it?
Ne güzel bir rüyaydı.
Well, it was just a whim.
Rüyaydı.
It was a dream.
Evet, hepsi rüyaydı!
Yes, that's what it was, a dream!
Ve hatta, kar getirmeyen bir rüyaydı diyerek üstesinden gelirsin.
And you'll dismiss the recollection of it gladly as an unprofitable dream.
Çok garip bir rüyaydı.
It was a very strange dream.
Hepsi bir rüyaydı.
It was all just a dream.
O bir rüyaydı ve bu da bir rüya.
That was a dream, and this is a dream.
Ve bitirdiği zaman, Kız kardeşi onu öptü... ve dedi : "Çok tuhaf bir rüyaydı, tatlım".
... and when she had finished her sister kissed her and said. "It was a curious dream dear".
Kötü bir rüyaydı, Linda.
It was a bad dream, Linda.
Kötü bir rüyaydı, ama artık bitti.
It was a bad dream, but it's over.
Sadece bir rüyaydı.
No.
- Rüyaydı...
I dreamed and I...
Defol, git, seni ~ - Rüyaydı bu.
Get out of here, you...