Sais tradutor Inglês
122 parallel translation
İkimizin arasında adını açıklayamayacağım ama gereksiniz duyduğumuz tuhaf bir durum vardı ama sadece ikimizin arzuları birleştiğinde meydana geliyordu.
Therefore, between us was a certain je-ne-sais-quoi... I couldn't name and which we both lacked... but occurred only when our 2 wills were combined.
- Albaya göre bu ihtimal yüzde birden de az.
- The Colonel sais it's a hundred to one that we are.
Yeni je ne sais quoi oyunu için bir kız arıyor.
He's looking for a girl with that certain je ne sais quoi for his new play.
"Hayır, bilmiyorum, hayır!"
"Non, je ne sais pas, non!"
Kimin kazanıp, kimin kaybettiğine gelince, je ne sais pas, bilmiyorum.
As to who won or who lost, je ne sais pas... I don't know.
Nereye gittiğini söylemedi..
Je ne sais pas where he went.
Je ne sais quoi?
Je ne sais quoi?
Ah, öyle şeysin ki... seni yiyebilirim.
Oh, you're so je ne sais quoi... I could just eat you.
Yanıma tüm resimlerimi ve kalitemi de alıp, Londra'ya geldim sizi görmeye, tek ve biricik Bayan Holiday'i.
I have brought my je ne sais quoi and my portfolio all the way here to London to see you, the one and only Lady Holiday.
Je ne sais pas.
Je ne sais pas.
- "Müşterinin yüzüne ve boynuna cömertçe uygulayın" yazıyor.
It sais apply liberaly on a customer's face and neck.
- Cömertçe uygulayın diyor!
- It sais apply liberaly. Okay.
Şimdi, ise. Bu zararsız küçük parçalar. Bir araya getirildiğinde ortaya kim bilir ne çıkar.
Now, then, harmless little pieces, but you put them all together, and there's a certain je ne sais quoi.
Onun kesin bir James Dean, je ne sais quol.
He has a... he has a certain... ( clicking )... james dean je ne sais quoi.
Bir tür ne bileyim... - Çok seksi bir kiz.
She's got that, uh... je ne sais quoi, that, uh...
Şey, çünkü çok gizemli bir kızsın.
Because you were so je ne sais quoi.
je ne sais quoi *.
je ne sais quoi.
Yaşama çoşkusu, ne olduğunu bilmediğim karşı konulması çok zor bir şey.
A zest for life, a je ne sais quoi that was hard to resist.
Gündüz uyuyorum, gece ayaktayım adını bilmediğim şeyler yiyorum şarap içiyorum.
I'm sleeping days, I'm up nights... I'm served all sorts of je ne sais quoi to eat... drinking wines.
Sihir yok, parıltı yok, "je ne sais quoi" yok.
There is no magic, there is no sparkle, there is no je ne sais quoi.
Bu konuşmanın gizli kalması gerekiyordu ama Jacob Tanios konuşulanları öğrenmek istedi.
This telephone call was meant to be secret, but Jacob Tanios demanded to know what had been sais.
Portekizce'de "Je ne sais crois" nasıl denir?
How do you say'Je ne sais crois " in Portuguese?
Sen de gerçekten je ne sais quoi var değil mi?
You really have that certain je ne sais quoi, don't you?
Bana kalırsa, "şef vekili" tabirini tanımlamak biraz daha zor.
"Acting Chief" has a bit more je ne sais quois.
Hala burbon kokuyorsun, bilmem anlatabildim mi?
You still have that Bouquet de Bourbonje ne sais quoi.
Eminim Rus mafyasının sevgilisiyle yatmak da "je ne sais quoi" ydı.
Sleeping with the girlfriend of a mobster may have had a certain je ne sais quoi.
- "Je ne sais quoi" mı? - Evet.
- Je ne sais quoi?
Je n'ai pas sais que tu comprends la langue.
Ah. Tu parles français.
( Ah, Fransızca konuşuyorsun, Fransızca anladığını bilmiyordum. )
Je n'ai pas sais que tu comprends la langue.
Ona, sai'lerin nasıl kullanıldığını öğretmemi istiyor.
He wants me to teach him how to use the sais.
Bölgenin savaş lortları, onu yakalayıp götürdüler.
The local warlords. They confiscated her sais and then they took her.
Çünkü kendine has bir kaliten, ışıltın var.
You've got a worldly quality, a certainje ne sais quoi.
Onları iki hafta içinde ben seçeceğim. Katılımı, performansı ve yeteneği temel alacağım.
And I will hand them out in two weeks based on participation, exercises and je nai sais quoi.
Onunla ilk karşılaştığımızda, aramızda bir, bilirsin, je ne sais quoi hissettim.
The first moment I saw her I knew we had a certain, you know, je ne sais quoi.
Kime sorduğuna bağlı. Düşünüyordum ki kesinlikle "Tarif edilemez" birşeydim.
I thought I had a certain je ne sais quoi.
- Sai.
- Sais.
- Bilmiyorum.
- Je ne sais pas.
Karizması yerinde.
Je ne sais quoi, check.
Anlatılamayacak nitelikteyim.
Je ne sais quoi.
Nasıl yapmış? - Bilmiyorum.
- Je ne sais pas.
Güzel bir dekorasyonun var.
It's got a certain je ne sais quoi.
Sanırım bana da öyle geldi
It's really coming together isn't it? It has a certain je ne sais quoi.
O yüzden coşkuyla karışık fıkır fıkır zımbırtılarla dolu bir sevinç ifadesi ver.
So give me jubilance peppered with rapture and sprinkled with just a dash of je ne sais quoi.
Donald Trump'ın kim olduğunu biliyorum.
Je sais qui est Donald Trump.
Biliyor musun?
Tu sais...
Bilmem ki sana daha sonra haber veririm. Evet. Doğru.
Moi remarque j'sais pas je me le ferai bien quandmeme.
Bilmiyorum.
Je ne sais pas.
- Bilmiyorum.
Je ne sais pas!
Harika eminim işe yarar
It's got a certain je ne sais quoi.
Dediğin gibi, evet
Yes, it has a certain je ne sais quoi doesn't it?
Devam et
Je ne sais quoi.