Samet tradutor Inglês
98 parallel translation
Samet olsun mu?
Shall we call him Samet?
Samet?
Samet?
Samet'i bile sevmedi.
He didn't even love Samet.
Asya, Samet.
Asya, Samet
Allah göstermesin, Samet'e bir şey olursa ben yaşayamam!
May God protect us. if anything happens to Samet I'll die.
Kötü mü ettik Samet'im gelmekle?
Did we do wrong to come here, my Samet?
Bir şey olur mu ağam?
What can we do for my Samet?
Baban nerede Samet'im?
Where is your father, Samet? Where is my Ilyas?
Samet'in sesini duydum dışarıdan?
I heard Samet's voice from outside.
Daha iyileşmedi Samet.
But Samet isn't well yet.
Birinin yan camı kırık, Samet üşür.
One car had a broken window, Samet would have caught cold.
Samet ve sen, beni yeniden hayata bağladınız, Asya.
Samet and you have reconnected me with life, Asya.
Samet daha küçücük, nasıl binecek buna?
But Samet is too young, how can he play on it?
Samet büyüyecek...
Samet will get older...
İlk defa Samet'e Cemşit'i nasıl tanıtacağımı düşündüm.
I thought for the first time how I would present Cemþit to Samet.
Samet büyüyecek.
Samit will get older.
Samet salıncağa binecek.
Samet will play on the swing.
Samet, anasına soru soracak.
Samet will ask questions of his mother.
Samet büyümüş, salıncağa binecek yaşa gelmişti.
Samet grew up and could play on the swing.
Samet ona baba demişti.
Samet said Father to him.
Sen Samet'i yatır.
You put Samet to bed.
Samet!
Samet!
Senin için geldim. Samet için geldim.
I came because of you, because of Samet.
Samet, hadi eve gidiyoruz.
Samet, let's go home.
Samet, oğlum değil mi?
Isn't Samet my son?
Samet...
Samet
Samet'e armağan getireceğim demiştim, onu getirdim.
I brought a present for Samet.
Samet ne yapar, ben ne yaparım?
What will Samet do, what will I do?
Ya Samet'i alıp gitmek isterse?
What if he takes Samet and leaves?
Samet.
Samet.
Samet!
Samet,
Arslan şoför Samet geliyor.
The lion driver Samet is coming.
Samet!
Samet.
Samet, oğlum.
Samet, my son.
Ağlama Samet, ağlama yavrum.
Don't cry Samet, don't cry, my child.
Samet, baba demişti.
Samet said father.
Adım Samet.
My name's Samet.
Şimdi Sametciğim bizim İbrahim abiyle bir demir işiyle alakalı olarak bir rabıtamız oldu önce.
Now Samet, I got to know Ýbrahim through the steel business.
Abi devamlı Süpermen diye geçiyor ama adım Samet Süpermen bir şaka şeyi olarak...
My name's Samet, not Superman. Superman's a joke thing I... A joke, you idiot?
Evet, yani Süpermen benim sahnedeki ismim.
My name's Samet actually.
Samet aslında.
Asim saved my life.
Umut. Samet.
Samet.
Bak Süpermen, Samet, sen artık benim kardeşimsin.
Look, Superman... Samet... You're my brother now.
Annem.
Samet.
Samet. Çok memnun oldum.
- Very pleased to meet you.
Bir şey olur mu Samet'ime?
Don't worry.
Bir hafta daha sevebileceğim Samet'i.
I'll be able to be with Samet for another week.
Samet onların oğlu.
Samet is their son. Asya still loves him.
Samet'im acı çekmesin.
My Samet should not suffer.
Samet gelirse o da gelir.
I Samet comes, she'll come too.
Bilmiyorum sevinelim mi üzülelim mi bilmiyorum yani Samet bey.
Or is it? I don't know.