Sao tradutor Inglês
340 parallel translation
Sao Pio'da küskün subayların toplandığına dair gelen rapora dayanarak .. emrinizle başkanım, General Chavez bir süvari birliğiyle gece yarısı onları bastı.
Acting on the report that there have been gatherings of disgruntled officers Chavez, on your orders, moved in with a troop of cavalry after nightfall.
Sebastiao Sao paulo Üniversitesi'nden iktisatta master içinbir burs kazanınca, oraya yerleştiler ve evlendiler.
When Sebastião won a scholarship to study for a Master in Economics from the University of Sao Paulo they moved there and married.
Sao Paulo mu?
São Paulo?
Sao Paulo diye bir şehir var, ona yakın sayılır.
It's not far from a town called São Paolo.
Sao Paulo!
São Paolo!
Cape de São Roque yakınına bir rota çiz.
Set a course, close in toward Cape de Sao Roque.
Kyoudai... Sao...
Kyoudai, Sao...
Sao...
Sao...
Sao ve Suekichi'nin ölümüyle, korkarım klanımız ümitlerini kaybediyor.
With Sao's and Suekichi's deaths, I fear our clan is losing hope.
Sao pauloda
In Séo Paulo,
Pan-Am Havayollarının 218 sefer sayılı Sao Paulo uçağı uçuş için hazırdır.
announces Pan-Am flight 218 bound for Sao Paulo.
Sao Paulo'daki ve ülkenin güneyindeki ödevlerimizin yarattığı uzun bir ayrılıktan sonra takdim etmekten gurur duyduğumuz muazzam gösterileriyle Rolidei Kumpanyası sevgili kuzeydoğu taşramızın bu büyüyen kasabasına geri dönmüş bulunmaktadır :
After an long absence due to obligations in Sao Paulo, and south of the country... we're back in this progressive town of our beloved northeast backlands with the Rolidei Caravan. which is proud to present you, its great attractions :
İlk kez bir halk meydanında sıradışı ve benzersiz Çingene Kral Büyücüler ve Medyumlar İmparatoru Sao Paulo'lu izleyicileri ve tüm güneyi şaşkına çeviren muhteşem gösterisini sergileyecek.
For the first time in a public square... the extraordinary and unique Gypsy Lord, Emperor of Magicians and Clairvoyants, will present his fabulous act which amazed the Sao Paulo audience... and the rest of the South.
Burası Rio ve Sao Paulo'nun toplamından daha yoğun.
This place's busier than Rio and Sao Paulo combined.
Burası Sao Paulo'nun bir mahallesi.
This is a district of São Paulo.
Sao Paulo ulusal üretimin % 60 ila 70'ini karşılayan büyük bir... Latin Amerika sanayi şehridir.
A large latin American industrial city responsible for 60 to 70 % of this country's gross national product.
Sao Paulo sokaklarında şiddet günden güne artıyor bugün ıslahevinde kalan bir çocuğun cesedi bulundu.
In São Paulo, violence on the streets increases daily at dawn the body of LCB was found.
Hayır, iş için Sao Paulo'ya gitmem lazım.
No, I must go to São Paulo, on business.
Sonra bir başıma Sao Paulo'ya gittim.
Then I went to São Paulo, on my own.
Rio, Sao Paulo, Bangkok...
Rio, Sáo Paulo, Bangkok.
Çok değerli arkadaşımız Sao Mong Khawn, nasıl acaba? Başarıya giden yolda o da yanımızdaydı, değil mi?
How is the health of our old friend, the great Sao Mong Khawn, who paved the golden road of our success together?
Sao Paulo gibi kokuyor.
Come on, through the woods.
Yanındaki şu adam da kimdi?
Smells like Sao Paulo. Who's that man that was with her?
Belo Horizonte Sao Paolo, BREZİLYA
Belo Horizonte Sao Paolo, BRAZIL
Sao Joao Bulvarı Sao Paolo, BREZİLYA
São João Avenue São Paolo, BRAZIL
Benim adım Sao.
My name's Sao.
Sao!
Sao!
Sao Paulo'daki mücadelelerdeki tecrübelerini bize mevcut operasyonda yardım etmek için getirdiler.
They bring their experience from struggles in Sao Paulo... to help us in our current operation.
Yoldaş Jonas Sao Paolo'da riskli operasyonlarda göze çarpan yüreklilik gösterdi.
Comrade Jonas has shown outstanding courage... in risky operations in Sao Paolo.
Orlando Villas Bôas ve kardeşleri Sao Polo'dan Xingu nehri macerası adında bir keşfe çıktılar.
Orlando Villas Bôas and his brothers left São Paulo with an expedition called : "Ronkido Shing Gu".
Tatil için Sao Paulo'ya gidiyorum.
I'm going to Sao Paulo for holiday.
O halde neden benimle... gelmiyorsun? Sao Paulo'ya?
So why don't you come with me to Sao Paulo?
Sao Bento do Una'daki Josefa Maria da Silva'ya.
Josefa Maria da Silva in São Bento do Una.
Sao Paulo'daki nişanlım Joao Pedro da Silva'ya.
To my fiancé, João Pedro da Silva, in São Paulo.
Sao Carlos Tiyatrosu'nda yaşanan olayları, sıkıntıdan canı patlayan bir topluluğun garip davranışlarını silahlı ayaklanma olarak algılamanın saçma olduğunu varsayarak bu olayla bağlantılı olmadığını belirtiyorsunuz.
From this fact and the events which took place in Teatro de São Carlos he sees no connection, given that it is absurd to try to transform the grotesque gesture of a society bored to death, into an act of armed rebellion.
Evet ama Sao Paulo'daki heykeli işittim ve incelemeye gittim.
Yes, but in Sao Paulo I heard about the statue, so I investigated.
Ben Sao Paulo'ya gittim.
I was sent to Sao Paulo.
- Sao Paulo.
Sao Paulo.
Bugünden itibaren, sizden USS Sao Paulo'nun kumandasını almanız arz ediliyor.
As of this date, you are requested and required to take command of U.S.S. Sao Paulo.
Yıldız Filosu Operasyon Şefi'nden alınan özel izinle Sao Paulo'nun adı... Âsi olarak değiştirilmiştir.
Special dispensation from the Chief of Starfleet Operations to change the name from Sao Paulo to Defiant.
Dokto Ken Naciamento, Sao Paulo, Brezilya. 1996 yılında göçmen olarak buraya gelmiş.
Dr. Ken Naciamento, Sao Paulo, Brazil, emigrated here in 1996.
Sao Pedro Sao Paulo, Brezilya
Sao Pedro. Sao Paulo, Brazil
Hesap senin adına. São Paulo Bankasında. 112 numaralı şube.
It's under your name in an account at the Bank of Sao Paulo, branch 112.
San Francisko nehrinden ne haber, Chico?
What about the Sao Francisco River, Chico?
Söylentilere göre bu yıl Sao Paulo'da yapılacak konferansa da saldırı düzenlenecekmiş.
Word is, they will be at this year's conference in Sao Paulo.
Bu yüzden bu akşam, Sao Paulo'ya gidiyorsunuz.
You leave for Sao Paulo tonight.
Sao Paulo gibi kokuyor.
It smells like Sao Paulo.
Pekin, Roma, Sao Paulo, Kahire, Berlin!
Got Beijing, Rome, Sao Paulo, Cairo, Berlin!
Bir dost, São Paulo'dan.
A friend, from Sáo Paulo.
São Paulo'da dostum yok benim.
I have no friends in Sáo Paulo.
São Paulo'yu hiç terk etmedim.
I had never left Sáo Paulo.