Sauce tradutor Inglês
4,307 parallel translation
Ondan bir kere yapmıştı. Midye sosuyla.
He made that once with a clam sauce.
Sen makarnayı yap, ben de sosu yapayım.
You pasta, me sauce.
Yani o kırmızı şeyler ahududu sosu değil?
So that red stuff's not raspberry sauce?
Çay, pastırma ve kahverengi sos.
Tea. Bacon cob. Brown sauce.
Bu gece et makarnası yiyoruz köfte ve et sosuyla beraber.
All right, tonight we're having steak-etti with meatballs and meat sauce.
Yapacağın şey şu... Eriştelerini çatalına sarıp, büyük bir top yapıyorsun yanındaki sos, peynir, utanç, öfke ve acıyla birlikte. Sonrada yutkunup olayı bitiriyorsun.
So what you do is, you roll your noodles into a big ball, along with all the sauce and cheese and shame and anger and hurt, and then you just stuff it right down.
Bu benim son acı sos şişemdi!
This was my last bottle of hot sauce!
Bu büyükannemin hazırladığı son özel sos şişesiydi.
This was my granny's last bottle of special sauce.
Büyükannenin gizli sosunda bir moleküler bozulma buldum.
I have a molecular breakdown of your grandma's secret sauce.
Bu acı sosun ölüp gitmesine izin vermeyeceğim.
I'm not gonna let that hot sauce die.
Ve bu bu da acı sos.
And this... this is the hot sauce.
Sakin ol, sadece bir acı sos için konuşuyoruz.
Relax, it's just a hot sauce we're talking about.
Hayır, o sıradan bir acı sos değil.
No, it's not just a hot sauce.
Bu sosu büyükannem yaptı ve sosun tarifini bize mezardan verdi.
My granny made this sauce, and she took the recipe with her to her grave.
Gözlerime bak ve söyle bana, bunun en harika acı sos olduğunu ve hiç tatmadığımı düşünüyorsun, bir istisnam olabilir.
Look me in the eye and tell me that you think this is the most amazing hot sauce I'll ever taste and I should make an exception.
büyükannemin benim için yaptığı bu sosun her bir parçası, benim ebedi sürprizimdir.
to my everlasting surprise that this sauce tastes every bit as good as when my grandmother made it for me.
İnsanlar bu sos için kavga ettiler.
Now, men fought for this sauce.
- Lütfen, 80'e 20 şeklinde bile zengin olabiliriz, bizim lehimize tabi ve ona "Opie and Thurston's Hot Sauce" u diyeceğiz.
- Please, we're gonna be rich- - 80 / 20, our favor, and... it's called "Opie and Thurston's Hot Sauce."
O zaman en soslu spagetti yiyeceğiz.
So we'll have spaghetti and meat sauce, then.
Annenin makarna sosu tarifi.
Here's the recipe for your mother's pasta sauce.
Maw Maw'ın annesi makarna sosuna kesin çok şarap koyuyordu.
Maw Maw's ma sure put a lot of red wine in her pasta sauce.
Bu makarna sosu tanıdık geldi.
This pasta sauce tastes familiar.
Daha ne beşameli ne de somon için tere sosunu yaptım!
I've not made the bechamel yet nor the dill sauce for the salmon!
Sosislimi hep aci biberli yerim.
I always have my hot dog with a little chipotle sauce.
Gay oğlum olmasaydın seni acı sosla yerdim.
Ah! If you weren't my son and gay, I'd eat you with hot sauce.
- Yumurta ile peyniri beyaz sosa karıştıracağız tabii Bayan Patmore izin verirse.
We'll add egg and cheese to the white sauce, if Mrs Patmore doesn't mind.
Jimmy, bunları çıkarabilirsin. Daisy sosu getiriyor.
Jimmy, the savouries can go in and Daisy'll bring up the sauce.
Balık suflesi için ançüez sosu yapıyorum.
I'm making anchovy sauce for the fish souffle.
Jamaikalı bir kadın onu elma sosuyla beslerken.
Being fed apple sauce by a Jamaican woman.
Balık fileto, ekstra tartar sos.
Fish filet, extra, extra tartar sauce.
İki kat et, iki kat peynir, iki kat sos, iki kat ekmek.
Double meat, double cheese, double sauce, double bread.
Bu bir kırıntı. Sen notlarımı güncellemek için laptopumu kullandığında üzerine düşmüş. Yanında da pizza sosu ya da kan olabilecek bir leke vardı.
It is a crumb, and it was stuck to my laptop after you used it to update my notes right next to a splotch of... what could either be pizza sauce or blood.
Hayır, tatlı ve sos ekşisi.
No, sweet and sour sauce.
Biraz soya sosu alabilir miyiz?
Can we get some soy sauce?
Bu özel rulolar için soya sosunu önermiyoruz.
We do not recommend soy sauce with that particular roll.
Peki bu soya sosuna ne dersin?
How you like this soy sauce?
Şu holandez sosunu bile. Verin bakayım.
Even that hollandaise sauce.
Peki öğle vakti demlenmenin nedeni de bu acil bilgi mi?
And is this urgent information the reason you're hitting the sauce at noon?
Demlenmek mi?
Sauce?
İstiridye sosu.
Oyster sauce.
Kokusu da bildiğim hiç bir istiridye sosuna hiç benzemiyor.
And that does not smell like any oyster sauce I've ever had.
Şükür ki istiridyenin nasıl koktuğunu bilmiyorum.
Luckily, I don't know what oyster sauce smells like.
- Saç sosu!
Hair sauce!
- Saç sosu mu?
- Hair sauce? Oh, my God.
Sos?
Sauce?
Sos nasıl gidiyor?
So, how's that sauce coming?
Ne kadar zamandır ayıksın? - Üç gündür.
How many days you been off the sauce?
Sosisleri çok farklı.
Their sauce's a little different.
İki yıl önce 3,000 dolara satın aldığım bir parçanın nasıl dip sos ile beraber gelen bir şeyden daha değersiz olduğunu bana tekrar açıklar mısın?
- EXPLAIN TO ME AGAIN HOW AN ITEM I PAID $ 3,000 FOR JUST TWO YEARS AGO IS WORTH LESS THAN SOMETHING THAT CAME WITH A DIPPING SAUCE!
- Soya sosu ve ketçap alabilir miyim?
Can I get some soya sauce and ketchup please?
Soya sosu yok!
No soy sauce!