Scratch tradutor Inglês
5,031 parallel translation
Bunu en baştan hazırlamam lazım. 24 saatten daha az zamanımız kaldı.
We have to start from scratch with less than 24 hours.
Dükkanım için biraz para lazımdı ve Dori'nin de bana borcu vardı ama telefonu yoktu ben de arkadaşı Carla'nın numarasını buldum ve beni aramasını söyledim fakat hiç aklı başında konuşmadı.
Uh... I needed some scratch for my store, and Dori owes me money, she ain't got no fuckin'phone, so got a number to her friend Carla, got her to call me back, and she ain't made no fuckin'sense.
Hemşirem yaramı saracak.
My nurse will treat my scratch.
- Ne yarası?
- What scratch?
- Çatlatamadım bile.
Not even a scratch.
- Aynen öyle, sıyırmış sadece.
Yeah, just a scratch.
Nişanlımla sıfırdan başlıyoruz.
My guy and I are starting from scratch.
Urca'ya ateş açtığımızda, yara vermekten daha fazlasını yapmamız lazım yoksa başarma ihtimalimiz yok.
When we fire on the Urca, we'll need to do more than make a scratch or we'll have no chance of success.
Arkalarını kaşıma dürtüsüne nasıl karşı koyacaklarına dair.
How to resist the temptation to scratch their behinds.
Radyo dinlerken veya tombala çekerken ebesine atladığım Sirius 101 dinlerim.
And when I listen to satellite radio, or scratch my nuts, that is, I listen to Sirius motherfucking 101, biatch!
Sunni, şu çizik cidden iltihaplanıyor.
Sunni, that scratch is becoming really infected.
Ekmek kırıntılarıyla beslenmenin ve insanlar tarafından hakir görülmenin ne demek olduğunu...
An outcast feeding in crumbs, always starting from scratch.
Tırnaklarınızla tırmanmaya çalışıp bir türlü çıkamadığınız bir lağım çukurudur dünya.
It's a cesspool you claw and scratch and fight to swim out of, but you never get to the top!
Ama ya 0 varsa? Görmeyen bir organizma. Kendine bir yarıktan genetik olarak göz yapıyor.
But what if you had zero... a non-seeing organism... and built, genetically, an eye from scratch, a zero to 12?
Köken türümüzü bulduk. Ve bir yarıktan göz elde edebileceğiz.
We found an origin species, and we can build an eye from scratch.
Uyandığımda, üzerimde bir çizik bile yoktu.
When I woke up, not a scratch on me.
Yaşayanlar listesinden katil bir kırmayı silin.
Scratch a killer Mutt off the list of life.
Burada temelden öğrenmeye çalışıyor değil mi?
He's down here learning from scratch, ain't he?
... ben sıfır handikap golfçuyum ve falsolu vuruş için Tesla'yı istediğin zaman alabilirsin.
I'm a scratch golfer, and you're welcome to take the Tesla for a spin anytime.
Bunların hepsi sadece bir çizik için mi?
All that for a scratch?
Tabii birkaç yara alıp birinci sınıf uçakla eve döndükten sonra psikologların sana şampanya ikram etmesi kadar şanslı değilsen.
And they're sent home if they get a small scratch. For some psychotherapy and champagne.
Eşin avukat, ama onun bu tür bir yüksek getirisi yok değil mi?
Wife's a lawyer, but she's not bringing that kind of scratch, right?
Çizim tahtasına geri dönüp her şeye sıfırdan başlayamaz.
It can't just go back to the drawing board and start from scratch.
Ve başka kim onun arabasına "Seni geri istiyorum" yazabilir?
And who else would scratch "I want you back" into her car?
Ben bu haldeyken sen nasıl oldu da tek bir çizik bile almadın?
How come I look like his and you don't have a scratch on you?
Katil iti yaşayanlar listesinden silin.
Scratch a killer Mutt off the list of life.
Seni listemden silebileceğimi.
Scratch you off my list.
İyi niyetli zavallı maktülümüz palyaçoyu tırmalamış olsun lütfen.
Tell me our poor, dead samaritan managed to scratch the clown.
Sen benim arkamı kollayacaksın ben de seninkini mi?
Oh. You scratch my back and I scratch yours?
Beenovative1773.
But I just want to scratch the groove
Söylediğimi unut.
Scratch that.
- Hiçbirimizde çizik dahi olmadı.
- Not a scratch on any of us.
Sadece küçük bir çizikle, Alice ayağa kalktı
Only with a small scratch, Alice stood up.
Normalde Hulk'a bir çizik dahi atamazlar.
Normally, they wouldn't even scratch the hulk.
Küçük bir ricam var, biriniz taşaklarımı kaşıyabilir mi?
Small request, you guys. Could somebody scratch my nuts?
Kaşınıyorum da. Yardım edersin demiştim kovboy.
I got an itch I thought you could help me scratch, cowboy.
- Ufak bir sıyırık.
It's just a scratch.
Bu, kekeme birine sıfırdan ses algılama yazılımı okutmak gibi bir şey.
it's like training voice-recognition software from scratch with a stutterer.
Çünkü yerel çiftliklerden gelen en taze en organik maddelerle her sabah neyi sıfırdan yaptığımı tahmin et?
Because guess what I make from scratch every morning, using only the freshest most organic ingredients local farms.
Gus'la benim sıfırdan yarattığımız bir kelime!
It's just a word Gus and I created from scratch!
Ama hala içimde eşeleme ve gagalama isteği var.
But I still have the urge to scratch and peck.
- Burada oturan Sonny Bono dışında sıfırdan bir BIOS yapabilecek başka mühendisimiz yok.
Hell, I don't think we have one engineer capable of building a BIOS from scratch other than "Sonny Bono" over here.
Evet çünkü sen yatının üzerinde herhangi bir çizik istemedin.
It was your idea to get here on my rubber boat, because You didn't want to scratch your fancy yacht.
- Sen nasılsın?
- How are you? - Not a scratch, see?
Onu tanıyorsan bu ciddi miktar getiriye sebep olur.
Copy that. If you know him, it's worth some serious scratch.
Hadi bunu geçtim, seni öldürmem için zorlamıştın beni.
No, no, scratch that. You were trying to get me to kill you!
Onu çizebilirim. Sen de onu yiyebilirsin.
I might scratch her.
Ben de geçmişe gidip baştan başlamadığım sürece o gözle bakmam.
And it's ok,'cause I didn't either until I got to go back and do it over from scratch.
Onları öldürmeden çizmemiz çok zor.
We can't scratch them, not safely, not with the full moon.
- Sadee yenileri çizeceğiz.
We're just gonna scratch the new ones.
Düz çizgi.
Scratch that.