Scream tradutor Inglês
5,949 parallel translation
- Çığlık atarım. - Tamam.
I will scream.
Parmaklar bir şey haykırmak zorunda değil, değil mi?
Toes don't need to scream anything, do they?
- Çığlığını duydum dostum.
- I heard you scream.
Ben bu ses duydum... Bir çığlık gibi.
I heard this noise... like a scream.
Direk suratıma bağırmadan önce beni birazcık uyarır mısın?
Got to give me a little bit more warning before you scream directly into my face.
Biz çığlık attığını görmek istiyoruz.
We want to hear you scream.
Sana güç veren çığlık değil.
It's not the scream that gives you power.
Tüm o çığlıklar, ihtiyacın olan şeyi seslerin arasından çekip duymana yardımcı oluyor.
All the scream does is help drown out the noise, allowing you to hear what you really need to.
Bağırıyorlar.
They scream.
Neden bağırıyorlar peki?
What, uh... Why do they scream?
Biri ölmek üzere olduğunda bağırıyorlar.
They scream when someone's about to die.
Seni öldüreceklerini bilmek için bağırmama gerek yok.
And I don't need to scream to know that they're going to kill you.
Ne kadar bağırırsan bağır sesini işiten olmayacak.
First... No matter how much you scream nobody will hear you.
Bir kız ceset göreceğini bildiğinde bağırmaz mı?
Well, isn't a girl supposed to scream'gonna see a dead body?
Bağırma sakın!
Don't scream.
Yardım istemek için bağırmaya çalışıyorum ama eliyle ağızımı...
I'm trying to scream for help, but his hand is covering- -
Joe ismini çok yüksek sesle bağırabilirim!
Joe, I can scream your name real loud!
Çığırtkanlığını babaannesinden almış.
She gets her scream from her grandmother.
Çığlık bile atabilirsin, kimse duyamaz.
You could scream in there, nobody would ever hear you.
Obahçede idi, ve ben onu çığlık duydum.
She was in the garden, and I heard her scream.
Yukarıya bak, ve avazının çıktığı kadar bağır.
Stare at the ceiling and scream your lungs out.
Bağır.
Scream?
Bağır.
Scream.
Bıraktığımda çığlık atar veya bağırırsan.
I will if you scream or cry out when I release you.
Hayır, bunun bir tren olması için "çuf çuf" diye bağırmalısınız.
No, for this to be a train you need to scream "Choo choo!"
- Shh, korkmayin.
- Shh, do not scream.
Ama sakın bunu bir nezaket gösterisi veya çığlık atmaya bir davetiye sanma. Çünkü öyle yaparsan bu adamlar beni kesinlikle öldürür.
But please don't mistake this for an act of kindness or an invitation to scream out, because if you do, these men will more than likely kill me.
Bırakırsam çığlık atıcak, Dostum.
If I let her go, she'll scream, ése.
# Bağırarak söyleriz bunu # # Bağırarak söyleriz bunu #
♪ Oh, oh, oh ♪ ♪ We'll scream it out ♪ ♪ We'll scream it out ♪
Beni çamurda sürünüp çığlık attıkları ordu kampına altı aylığına gönderecek misiniz?
Are you gonna send me to some six-month military camp where they scream at you and make you crawl through mud?
Uzayda kimse bagirdigini duyamaz.
In space, no one can hear you scream.
- Uzayda kimse bagirdigini duyamaz!
! In space, no one can hear you scream!
Crosby bebekken biz onu duyabilelim diye avazı çıktığı kadar bağırırdı.
Yeah, when Crosby was a baby he had to scream his lungs out before we ever heard him.
Evet ama aşçı çığlıktan az zaman önce Margarita'nın kendisiyle mutfakta olduğunu söyledi.
Yeah, but the chef said Margarita was in the kitchen with him just seconds before the scream...
Sakın bağırma, Acısız.
Don't scream, Painless.
Kovalanan ve çığlık atan insanlar var mı...
Are there people who get chased and scream like...
Çığlık atmak, fiziksel müdahaleye girmek...
I wanted to scream. I wanted to get physical, and he wasn't giving me that opportunity.
Bağırırsan ya da başımıza dert açarsan, seni öldüreceğiz.
If you scream or make any trouble, we will kill you.
Bana bağırma.
You don't scream at me.
- "Barry" diye bağırmıyor.
It just doesn't scream, "Barry."
Çığlık atacağın zaman Ağzına bir deri parçası verebilirim.
I can give you a bit of leather to bite on when you need to scream.
Her zaman günahkarlar acı içinde kıvranmalı. Çığlıklar yer değirmenine üflemeli. ... daha çok çığlık.
Every time the sinner screams in pain, the scream blows this windmill, which pumps even more piranhas into his aquarium underwear, causing more screaming.
Bekle!
- [man scream]
Tanrı şahidim olsun ki bir parmağını daha bana sürersen ev yıkılana kadar çığlık atarım!
If you put another finger on me, I will scream this fucking house down, I swear to God!
Bağırma benim...
Don't scream. It's just me.
Bağırırsan tokadı yersin.
You scream, you get a clout.
ve... ölmesini izledim.
Scream and... Soil herself.
Çığlığını duymak istiyorum.
I want to hear you scream.
Lütfen bağırma.
please don't scream.
Çığlık atmak istiyorum.
I just want to scream.
Çığlık atamadım.
I couldn't even scream.